Meryem Uzerli sex and city alaturka
Abone olMeryem Uzerli'nin olay olan röportajındaki açıklamaları köşesinde yorumlayan Cüneyt Özdemir, röportajın neden böyle bir ilgi gördüğünü çözümledi...
GAZETECİLER.COM
Meryem Uzerli'nin Ayşe Arman'a
verdiği röportajın yankıları sürüyor. Uzerli'nin açıklamaları
esasen magazin basını açısından bir maden işlevi görse de konuyu
sosyolojik bir analize taşıyan köşe yazıları da yok değil.
"SEX AND CITY ALATURKA"
Radikal yazarı Cüneyt Özdemir,
Uzerli röportajının bu kadar geniş bir yankı bulmasının nedenlerini
sorguladığı çarpıcı yorumlarda bulundu. "Uzerli söyleşisi bizlere
pek çok kadının aynı aşk, flört ve ilişki ikliminde hapis hayatı
yaşadığını gayet net özetliyor." diyen Özdemir, Türkiye'deki kadın
ve erkek kimliğinin çarpık yanlarına işaret etti. Radikal yazarı,
röportajın gördüğü ilgiyi "modern Türk kadınının uzun bir süredir
pençesinde kıvrandığı ‘Seks and the City Alaturka’ olarak
özetleyebileceğimiz hazin durumun deşifre edilmesi" dşyerek
açıkladı.
İşte Özdemir'in yazısındaki ilgili bölüm:
Oysa Meryem Uzerli’nin röportajını böylesine çok konuşulur kılan ve
kadınların gözünde çok önemli bir noktaya taşınmasına neden olan,
bu soruların cevapları değil. Aslında modern Türk kadınının uzun
bir süredir pençesinde kıvrandığı ‘Seks and the City Alaturka’
olarak özetleyebileceğimiz hazin durumun deşifre edilmesi yatıyor.
Uzerli, özetle ilişkilerdeki ilişememe meselesini kendi hikâyesinde
çok da iyi özetlemiş. Pek çok kadının hangi şöhrette, hangi
güzellikte, hangi statüde olursa olsun erkek dünyasına hapsolmuş
halini pek yalın ortaya çıkarmış.
Uzerli bir Alman gibi büyüdüğü için Türkiye’deki bu ilişki
hiyerarşisini hem anlamıyor hem de kabullenemiyor. Delirme
noktasına kadar geliyor.
Karşısındaki erkeğin aslında ne düşündüğünü bilememe hali, güven
kelimesinin sıfır çekme durumu, ilişkideki fluluklar, bir türlü
flörtten vazgeçmeyen, büyümeyen erkek sendromu ile yüzleşmeler ve
elbette en önemlisi istenmeyen çocuk karşısında erkeğin
takınabileceği durum Meryem Uzerli söyleşisinde pek çok kişinin
kendi hayatlarındaki kimi enstantaneler ile yüzleşmesine veya
hatırlamasına yol açıyor.
Bir klişe ile özetlersek: ‘Evet, herkes kendi hayatını yaşıyor.’
Gelin görün ki artık pek çok hayat birbirininkine benziyor. Uzerli
söyleşisi bizlere pek çok kadının aynı aşk, flört ve ilişki
ikliminde hapis hayatı yaşadığını gayet net özetliyor.
Söyleşi sonrasında dökülen pek çok gözyaşının Meryem Uzerli’nin
değil kendi ilişkilerinin tanıdık çıkmaz sokaklarına akmasının
nedeni de bu olmalı!
Yazının tamamı için