Meryem Uzerli’nin “Türkiye’de birinden çok etkilendim, onun haberi bile yoktur, platonikti zaten hislerim. Tabii bir şey olmadı. Yalnızlığım devam etti. Ben aslında güven aradım, sırtımı dayayabileceğim, kendimi iyi hissedebileceğim birini” sözleri merak uyandırdı. Magazin kulislerinde konuşulanlara göre Uzerli’nin “Çok etkilendim” dediği o kişi, ünlü şovmen Beyazıt Öztürk. İkili, 2011 yılında Cihangir’deki bir kafede birlikte görüldüğü haberiyle gündeme gelmişti. Uzerli’nin röportajında Türkiye’deyken en mutlu olduğu anları sıralarken listeye “Beyaz Show”da geçirdiği dakikaları da eklemesi, iddiayı güçlendirdi. Meryem ayrıldığı sevgilisi Can Ateş için çok ağır konuşuyor: “Beni cinsel yönden çekici bulmadığını söylüyordu. Kilomu, kıyafetlerimi beğenmiyordu. Kendimden nefret etmiştim. İntiharı düşündüm.” BU AÇIKLAMA TALİHSİZ Can Ateş dün şöyle dedi: “Biten ilişkinin ardından konuşmak istemiyorum. Üzerime düşeni yapacağım. Bu açıklamalar talihsiz. Üzgünüm” dedi. Uzerli Can Ateş'e olan aşkını şöyle anlattı: Ben bir adam sevdim ve o adam aslında yoktu. Ben onu idealize ettim. Bir resmi sevmek gibi. Arkası boştu. Ama tabii ki zaman içinde ona âşık oldum ve aşk acısı çektim. Bir yıl süren ilişkimiz boyunca, ben her şeyimi ona verdim. Her anlamda. Kendimi tamamen unuttum. Sadece “Can, Can, Can” dedim. Ama ne yazık ki, ben, benim için yanlış adama âşık oldum... İNTİHAR ETMEYE KALKIŞTIM -Antalya Televizyon Ödülleri gecesinde. Ödülü, otel odamda her yere attım, parçaladım. Delirmiş gibiydim. Her yerim kesildi. - Can yanımdaydı. Balkondan atlamak istedim çünkü son çarem, artık gitmekti. Yok olmak, ölmek... Kendimi öldürüp kurtulmak istedim. Kafaca hastalandım ben… - İş hayatım, özel hayatım... Her şey üst üste geldi. Taşıyamadım yaşadıklarımı… KAZAYLA HAMİLE KALDIM Ben hormon alamıyorum, doğum kontrol hapı kullanamıyorum. Bugüne kadar yapmadığım bir teknik kullandık. Çok riskli değildi ama tamamen güvenli de değildi. Kaç kere de söyledim kendimi rahat ve güven içinde hissetmiyorum diye ama çok emindi. Her konuda olduğu gibi. Hep “Bir şey olmaz” dedi. Ama oldu işte. HAMİLELİĞİ NASIL ÖĞRENDİ Can, ben Almanya’ya döndükten sonra toplam üç kere geldi. Öyle her hafta sonu yanımda filan değildi. MEMELERİN BÜYÜMÜŞ Beni son ziyarete geldiğinde -ki Haziran’ın 20’siydi- “N’oldu sana? Memelerin büyümüş!” dedi. “Çünkü şişim!” dedim. Aklımda hamilelik hiç yok. Sıfır. “Gebelik testi yap” dedi. Onunla dalga geçtim. Ama eczaneden bir test alıp, tuvalete gittim. Ve inanamadım, gerçekten iki çizgi çıktı. Evet, hamileydim! KÜRTAJ YAPTIR BASKISI İkimiz de şok olduk, sadece birbirimize bakıyoruz. Çünkü ikimiz de hiç beklemiyorduk. Bisikletlerimizi alıp, parka gittik. Oturduğumuzda, “Benim zaten iki çocuğum var. Bu çocuğu istemiyorum. Kabul edemem. Kürtaj olman lazım. Senin için de en iyisi bu değil mi?” dedi. Ben susuyorum, o devam ediyor: “Ayrıca biliyorsun, birileri bunu öğrenirse kötü olur. Dizi de sana dava açar. Hamile olduğun için diziyi bıraktın sanırlar. Kimse sana inanmaz. Bu bebek her şeyi mahveder. Kesinlikle kürtaj yaptırmalısın!” CAN PANİK OLDU AGRESİFLEŞTİ “Senin durumunu anlıyorum. Ama ben biraz düşünmek istiyorum. Hemen karar veremem” dedim. Ben, “Tabii ki kürtaj olacağım” demediğim için, o her geçen dakika biraz daha fazla panik oldu. Ve agresifleşti. “Ayrıca biz korunuyorduk, ben dikkat ettim, bu çocuk nasıl oldu?” demeye başladı. Ben de ona dedim ki: “Coitus interruptus’la (geri çekilme) tam olarak korunma diye bir şey yok. Bir sürü kadın, korunduğunu zannettiği halde hamile kalıyor. Ben sana bunun güvenli bir yöntem olmadığını söylemiştim…” CANIMI KURTARMAK İÇİN KAÇTIM Bodrum’da büyük bir kavga ettik. Bir teknedeydik, birilerinin doğum günü vardı. Birden çekip gitti. Beni orada yalnız bıraktı, yanımda para da yok, kimseyi tanımıyorum, nasıl taksi bulacağımı bilmiyorum, bir de yanımda Almanya’dan gelmiş bir kız arkadaşım var. O da çok şaşırdı. Perişandım. Gözlerinin altı çökmüş bir kadın, şu andaki halimden de yedi kilo daha zayıf. Sonra ıstanbul’a döndüm, otel odama girdim, Allah’tan arkadaşım Anna yanımdaydı, çünkü yine Antalya’daki gibi kendimi yok etme duygusuna kapıldım. Baktım ki, gerçekten de kendimi öldürmeye niyetleniyorum, “Kendimi bu kaostan kurtarabilmek için buradan gitmem lazım” dedim. Herkes benim kötülüğümü istiyor, herkes beni kullanıyor gibi düşüncelere kapılmaya başlamıştım. Kimseye güvenmiyordum. Doktorlar da “Tedavi görmen lazım!” dedi. 5 yaşındaki bir çocuk gibi, daha doğrusu yaralı bir hayvan gibi kaçtım… Canımı kurtarmak için…