Meryem cep mesajı kurbanı
Abone ol'Pisi pisine öldü' derler ya aynen öyle oldu. Talihsiz kadın genç yaşında bir cep telefonu mesajı yüzünden can verdi.
Kontörü olmadığı için arkadaşının cep telefonunu
kullanan ve mesaj atan kız arkadaşı, Meryem Belen'in ölümüne yol
açtı.
Saatler sonra mesaja cevap geceyarısı gelince kocası çıldırdı ve eşini bıçaklayarak öldürdü.
Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde geçen 14 Eylül'de yaşanan
olayda geceyarısı telefonuna gelen mesaj nedeniyle tartıştığı
eşinden dayak yiyerek kaçtığı babaevinde eşi tarafından
bıçaklanarak öldürülen Meryem'in, arkadaşına gelen mesajın kurbanı
olduğu ortaya çıktı.
27 yaşındaki Kurtuluş Belen'in 4 yıllık eşinin yaşamına 4 bıçak
darbesiyle son vermesiyle sonuçlanan cep telefonu mesajının, genç
kadının iş arkadaşına gönderildiği belirlendi.
ONUN CEBİYLE MESAJ ATTI
Cinayete neden olan
mesajın sırrını araştıran polisin ortaya çıkardığı gerçek, genç
kadının nasıl "ucuz" bir ölümün kurbanı olduğunu gözler önüne
serdi.
Zira genç kadını ölüme götüren mesaj kendisine gelmemişti. Maden
ocağında çalışan Meryem Belen'in aynı vardiyada çalışan kız
arkadaşı S.T., telefonunda kontör olmadığı için Meryem'in cep
telefonunu istemişti.
Arkadaşını kıramayan talihsiz kadının verdiği telefonla, S.T.
sevgilisine birkaç mesaj attı. Sevgilisiyle aralarının açık olduğu
öğrenilen arkadaşının çektiği mesajlara cevap Meryem Belen'in
telefonuna gece yarısı geldi. Ardından da genç kadının öldüğü süreç
yaşandı.
ARKADAŞI KENTİ TERK ETTİ
Cinayetin ardından,
mesajları çekerek arkadaşının ölümüne neden olan S.T., Bursa'dan
ayrıldı. Gece geç saatte, kim olduğunu bilmeden, Meryem'in
telefonuna mesaj atan sevgilinin de olayın ardından büyük üzüntü
duyduğu belirtildi.
HEMŞİREDEN AŞK TUZAĞI
[PAGE]Adana'da bir özel hastanede hemşire olarak görev yapan
Ebru Özgün (26), evine çağırdığı oto galerici Galip Öztürk (46)'e
arkadaşlarıyla birlikte tuzak kurdu. Evinde hemşireyle sevişen
Öztürk'e 3 kişi silah zoruyla senet imzalatıp gasp
etti.
Gazete Habertürk'te Erol Şennur ve Neşet Karadağ imzası ile yeralan
habere göre, Adana Ziyapaşa Mahallesi'nde oturan Ebru Özgün, 10 gün
önce arkadaşları Ahmet Bozaner ve Yılmaz Dadaş ile birlikte
otomobil alma bahanesiyle Mersin'deki Taç Otomotiv'in sahibi Galip
Öztürk ile arkadaş oldu. Özgün, cep telefonu ile sık sık görüştüğü
Öztürk'ü kendisine aşık etti. Galip Öztürk, hemşire Özgün ile
görüşmek için Adana'ya gelip gitmeye başladı. 23 Eylül tarihinde
hemşire Özgün, arkadaşları Yılmaz Dadaş, Ahmet Bozaner ve Veysel
Eren ile birlikte Öztürk'ün gayrimenkulleri ve oto galerisini
elinden almak için plan yaptı.
'KARIMLA NE YAPIYORSUN?'
Plana göre, hemşire
Ebru Özgün, kendine aşık ettiği Öztürk'ü Adana'ya çağırdı. Evinde
Öztürk'ü misafir eden hemşire, çırıl çıplak soyundu. Öztürk de,
sevişmek için soyunduğu sırada Yılmaz Dadaş ve silahlı Veysel Eren
eve girdi. Dadaş, "Karımla içeride ne yapıyorsun?" diyerek Öztürk'ü
yumruklayıp arkadaşı Eren'e "Git içeriden senet getir buna
imzalatalım kafasına da sıkalım" dedi. Dadaş, 6 senede açık imza
attırdıktan sonra Öztürk'ün cebindeki 320 lira ile cep telefonunu
da gasp etti.
'YARDIM EDİN, ÖLDÜRECEKLER BENİ'
Daha sonra, hemşire Özgün, Dadaş ve Eren, Öztürk'ü otomobiline
bindirip Sarıçam İlçesi'ndeki Gültepe Mahallesi Memursen Toplu
Konutları'nın bulunduğu yere götürdü. Şahıslar otomobilde
buldukları 2 bin 500 lirayı da gasp ettiler. Öztürk, kendisini gasp
edenlerin dalgınlığından yararlanıp otomobilin penceresinden,
"Yardım edin. Beni öldürecekler" diye bağırdı. Gasp zanlıları
kaçarken Öztür, yardımına gelen polislere olanları anlattı.
Yapılan soruşturma sonunda, gasp olayını planladığı iddia edilen
hemşire Ebru Özgün ile arkadaşı Yılmaz Dadaş yakalanarak gözaltına
alındı. Eren ile Bozaner de kaçtı.
Hemşire Özgün polisteki sorgusunda suçlamayı kabul etmezken, "Galip
ile arkadaş olduk. Aramızda duygusal bir ilişki başladı. Kendisini
Adana'ya davet ettim. Evde sevişirken, tanımadığım kişiler bizi
etkisiz hale getirdi" dedi. Oto galerici Öztürk ise, hemşire
Özgün'ün tuzağına düştüğünü belirterek, "Beni kendisine aşık edip
evine davet etti. Eve girer girmez, soyundu. Ben de yarı soyunuk
haldeyken odadan Yılmaz ile başka biri çıktı. Bana yumruk atıp
paramı ve telefonumu gasp ettiler. Senet imzalattılar. Bu sırada
Ebru da yalandan ağlıyordu" diye konuştu. Adliyeye sevkedilen
Hemşire Ebru Özgün ve Yılmaz Dadaş, tutuklanarak cezaevine
gönderildi.