Mersin’den muhalefete yüklendi
Abone olCumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP ve MHP’nin kendi içlerinden cumhurbaşkanı için saydıkları sıfatlara haiz bir aday ...
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP ve
MHP’nin kendi içlerinden cumhurbaşkanı için saydıkları sıfatlara
haiz bir aday bile çıkaramadıklarını belirterek, “Milletin içine
çıkacak yüzleri yok. Kendilerine dayatılan bir adayı ortak aday
diye sahaya sürdüler. Sahaya çıkalı 1 ay oldu yalanın, iftiranın
bini bir para” dedi.
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, seçim çalışmaları
çerçevesinde düzenlenen mitinge katılmak üzere Mersin’e geldi.
Mersin Orduevi bahçesine helikopterle inen Erdoğan’a eşi Emine
Erdoğan da eşlik etti. Buradan otobüsle Tevfik Sırrı Gür Stadyumu
önündeki miting alanına geçen Erdoğan’ı coşkulu bir kalabalık
karşıladı. Burada Mersinlilere seslenen Erdoğan, Mersin’i birliğin,
kardeşliğin, hoşgörünün şehri olarak tanımladı ve Mersinlileri
selamladı. Mersin’e geçen son 1 yıl içinde 4. kez geldiğini
anımsatan Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak son 12
yılda 81 ilin tamamını defalarca ziyaret ettiğini, ilçelere de
gittiğini ve 100’e yakın ülkeye toplam 300’ün üzerinde ziyaretlerde
bulunduğunu anlattı. Bu sürede gece gündüz çalıştıklarını belirten
Erdoğan, “12 yılın her bir gününü, her saatini ülkeme, milletime,
bayrağıma hizmete adadım. Benimle birlikte arkadaşlarım da aynısını
yaptılar. Hiç durmadan çalıştılar. Şimdi ben buradan Mersin’de
bütün Mersinli kardeşlerime çok samimi bir soru sormak istiyorum;
muhalefet partilerinin genel başkanlarını acaba Mersin’de kaç kez
gördünüz? Acaba buraya kaç kez geldiler. Çok mu işleri vardı? Onlar
bizim kadar yoğun değil. Onların sırtında bizim gibi yumurta küfesi
yok. Onların yoğun yurtdışı seyahatleri yok. Onların icraat
üretmek, hizmet üretmek gibi bir dertleri yok. Buna rağmen Allah
aşkına Mersin’e kaç kez geldiler, kaç kez sizinle muhabbet ettiler?
Derdinizi kaz kez paylaştılar? Biz farklıyız. Her zaman farklı
olduk. Biz bu yola milletimizle çıktık, bu yolda milletimizle
yürüdük, halen de milletimizle yürüyoruz” dedi.
“MİLLETİN İÇİNE ÇIKACAK YÜZLERİ YOK”
10 Ağustos’a sadece 16 gün kaldığını ifade eden Erdoğan, şöyle
devam etti: “CHP’nin genel müdürü ilçe ziyaretleri ile işi idare
etmeye çalışıyor. MHP Genel Başkanı hiç ortalıkta yok. MHP Genel
Başkanı stüdyolarda kaset doldurmakla meşgul. Miting yapmıyorlar,
halkın içine çıkmıyorlar, milletle kucaklaşmıyorlar. Niye biliyor
musunuz? Milletin içine çıkacak yüzleri yok. Ne yaptılar?
Kendilerine dayatılan bir adayı ortak aday diye sahaya sürdüler.
Tabanları buna itiraz edince gayet kaba bir şekilde Kılıçdaroğlu ne
dedi, ‘tıpış tıpış sandığa gidip oy vereceksiniz’ dedi. Ben şimdi
Mersin’de CHP’ye gönül vermiş kardeşlerime samimi bir soru
soruyorum; CHP’nin kendi içinden çıkaracağı bir adayı yok muydu? 91
yaşında olduğunu iddia eden CHP, milletvekilleri içinden, teşkilatı
içinden bir aday bulamadı mı? CHP genel müdürü aylarca Bahçeli ile
beraber cumhurbaşkanı adayının sıfatlarını saydılar. Dürüst olacak
dediler, yalan söylemeyecek dediler, sicili temiz olacak dediler,
hırsızlık yapmamış olacak dediler. Belli ki bu sıfatları haiz bir
adayı kendi içlerinden bulamadılar. Kendisi de dahil, Bahçeli de
Kılıçdaroğlu da. Madem bu sıfatlara haiz sizsizin niye aday
olmadınız? Neden? Gittiler bir monşer tayin ettiler.”
“KENDİ İÇLERİNDEN BİR ADAY BİLE ÇIKARAMADILAR”
Mersin’de MHP’ye gönül vermiş olanlara seslenen ve CHP ile MHP’nin
çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na yüklenen Erdoğan, “Ey MHP’li
kardeşim, ne diyor bu adayınız? Diyor ki, ‘ben hiçbir partinin
mensubu değilim’. Buna inanıyor musunuz? Dünyada böyle bir siyasi
arena içinde ‘ben herhangi bir siyasi partinin mensubu değilim’
demek bir defa siyasete saygısızlıktır. Siyaset insan yönetme
sanatıdır. Sen Çankaya’ya çıkacaksın, cumhurbaşkanı olabilirsen
olacaksın ama ne diyorsun, ‘benim hiçbir partiyle ilgim yok ve
siyasetten de uzağım’. Bu, bu demektir ve bunu kendisini
destekleyen 9-10 tane parti varmış, onlar da kabul ediyor. MHP
içinde cumhurbaşkanlığına aday olacak bir tane cesur yürek yok
muydu? Geçmişte bir tane oldu dövdüler, kendi milletvekili
arkadaşları dövdüler bu MHP’liler, Bahçeli ses çıkarmadı. Koskoca
MHP teşkilatı içinde bir tane aday yok muydu? Bu MHP yönetimi kendi
içinden aday çıkaramadı, talimatlara boyun eğdi, kendisine verilen
emri yerine getirdi, kendisine dayatılan arkasına saklandı. Bu aday
ne diyor, ‘beni şu kadar parti destekliyor’ diyor. Türkiye’de şu
anda irili ufaklı 80 tane parti var. Bunların büyük bir çoğunluğunu
zaten kimse tanımıyor, birçoğu seçimlere bile giremiyor. Bu monşer
adayı destekleyen partiler arasından CHP ve MHP’yi çıkarın geriye
kalanların oy oranı toplamı binde 5’i bile bulmuyor. Bu monşer aday
kendisini destekleyen partilerin sayısını veriyor ama dikkat edin
artık isimlerini saymıyor. Niye saymıyor? Çünkü bunların içinde
Sosyalist İşçi Partisi var. Devrimci Halk Partisi bu adayı
destekleyeceğini açıkladı. MHP’nin düştüğü duruma bakın. MHP’nin bu
beceriksiz yönetimlerinde düşürüldüğü çok zavallı bir hal var. Şu
hale bakın. Çatı çıta dediler, gittiler MHP ile Sosyalist İşçi
Partisi’ni, Devrimci Halk Partisi’ni aynı çatının altında bir araya
getirdiler. Hani siz Türk milliyetçisiydiniz? Ne zamandan beri siz
Devrimci Halk Partisi ile bir araya geldiniz? Ne zamandan beri siz
Sosyalist İşçi Partisi ile bir araya geldiniz? İşte MHP’li
kardeşlerim şimdi buna itiraz ediyor. BBP’ye gönül vermiş
kardeşlerim de itiraz ediyor. BDP’ye oy vermiş, Saadet Partisi’ne,
diğer partilere gönül vermiş kardeşlerim bu çirkin ittifakı
görüyor. Yönetimleri ne derse desin ben inanıyorum ki,
tabanlarından bu kardeşinizi destekleyecek binlerce, on binlerce
kardeşiz var” diye konuştu.
“Karşımızda şu anda eski Türkiye koalisyonu var” diyen Erdoğan,
sözlerini şöyle sürdürdü: “Eski Türkiye’nin ne kadar aktörü varsa,
ne kadar karanlık, marjinal taraftarı varsa şu anda bizim
karşımızda. Yani yeni Türkiye’nin karşısına dizildiler. Milletim
inşallah bu eski Türkiye koalisyonuna geçit vermeyecek. Mersin
inşallah bu şer ittifakına geçit vermeyecek. Mersin’de CHP’li,
MHP’li, BDP’li, HDP’li, Saadet Parti’li kardeşimden destek
bekliyorum. Bütün Mersin milletin adayına, yeni Türkiye’nin adayına
inşallah destek verecek, eski Türkiye’nin aktörlerine de sandıkta
gereken cevabı verecek.”
“BİZİM ULAŞTIĞIMIZ YERLERE NE MHP’NİN NE CHP’NİN HAYALLERİ BİLE
ULAŞAMAZ”
Muhalefetin, Türkmenlerle ilgilenmedikleri yönündeki eleştirilerine
de yanıt veren Erdoğan, “Biz Suriye’deki mazlumlarla ilgileniyoruz
diye muhalefet partileri rahatsız oluyorlar. Irak’taki mazlumlarla
Gazze ile Filistin ile ilgilendiğimiz için sesimizi yükseltiyoruz
diye bunlar rahatsız oluyorlar. Şimdi çıkmışlar CHP, MHP, onların
monşer adayları bizi sadece Arap halklarına destek vermekle itham
ediyorlar. Neymiş, Türkmenleri unutuyormuşuz. Elinize, yüzünüze
dursun. Irkçılık bu ırkçılık. Mazlumun rengi olur mu? Mağdurun
rengi olur mu? Mazlumun dinini, mezhebinin, dilinin, derisinin
renginin ne önemi var? Bunlar devekuşu gibi başlarını kuma
gömmüşler kendileri karanlık içinde kalkmışlar, dünyayı da karanlık
zannediyorlar. 12 yıllık iktidarımız sürecinde bütün mazlumlara el
uzattık. Myanmar’dan Somali’ye, Afrika ülkelerine kadar kimin
ihtiyacı varsa elimizi uzatıyoruz. Bunu yaparken Türk
kardeşlerimizi, Türkmen kardeşlerimizi, akraba toplulukları
unutmuyor, onlarla daha da yoğun ilgileniyoruz. Bazı Türk
topluluklarına tarihte ilk kez başbakan olarak ziyareti biz
gerçekleştirdik, Etiyopya’da Türkleri bulduk, Kırım’da Türklere el
uzattık, evler, okullar, camiler yaptık. Bizden önceki MHP iktidarı
sen acaba Kırım’a ne yaptın? Türkmenler diyorlar, sen Suriye’deki,
Irak’taki Türkmenlere ne yaptın? Ama biz Suriye’deki Türkmenlere
istihbarat teşkilatımızın TIR’ları giderken ne yazık ki savcısıyla
güvenlik güçleriyle birlikte el koymaya kalktılar. Kanunsuz bir
işlem yaptılar ve bu kanunsuz işlemi hala savunan dalkavuk, yandaş
medya var, paralel medya var. Çünkü onlar Türkmen kardeşlerimize bu
yardımın gitmesini istemiyorlardı. Onları kendi başlarına bırakmak
istiyorlardı ama biz buna rağmen gönderdik. Biz Türkmen
kardeşlerimizi madden, manen destekledik, desteklemeye devam
ediyoruz. Bizim ulaştığımız yerlere ne MHP’nin ne CHP’nin hayalleri
bile ulaşamaz” şeklinde konuştu.
Eskiden Ortadoğu’da Türkiye’nin esamesinin bile okunmadığını,
Türkiye’ye gündem dayatıldığını aktaran Erdoğan, merhum Bülent
Ecevit’in, İsrail’in Cenin katliamına soykırım dediği için 15 gün
içinde 4 kez özür dilemek zorunda kaldığını anlattı. Erdoğan,
“Şimdi özür dileyen değil, özür dileten bir Türkiye var. Şimdi
ağırlığı, gücü, itibarı olan bir Türkiye var” ifadelerini
kullandı.
“SAHAYA ÇIKALI 1 AY OLDU YALANIN İFTİRANIN BİNİ BİR PARA. KENDİSİNİ
MUHATAP ALMIYORUM”
CHP ve MHP’nin adayının kısa sürede partilerine uyum sağladığını
dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: “Sahaya çıkalı 1 ay oldu
yalanın, iftiranın biri bin para. Bu monşerin yalanlarının,
iftiralarının peşine düşecek değilim. Kendisini muhatap da
almıyorum. Ama çıkıyor ‘Gazze’de hiçbir şey yapmıyor, Türkmenlere
bakmıyor’ diyor, bir yandan İsrail zulmüne çanak tutuyor, bir
yandan da partisi CHP gibi, MHP gibi ırkçılık yapıyor. 2 dönem
Genel Sekreterlik yaptı, geride ismini bile bırakamadı. Türkiye’de
İsrail zulmüne ses çıkartmayacak böyle bir Cumhurbaşkanı
istiyorlar. Gazze için susacak, mazlumlar için susacak,
hukuksuzluklar için susacak bir Türkiye istiyorlar. Gezi
olaylarını, 17, 25 Aralık operasyonlarını bunun için yaptılar.
Şimdi de monşer bir adayla bunu başarmak istiyorlar. Türkiye bu
kirli operasyonlara geçit vermeyecek. Bu böyle bilinsin. Türkiye’ye
artık hiç kimse istikamet çizemez. Türkiye Cumhuriyeti, tam
bağımsız bir ülkedir, her zaman da inşallah öyle kalacaktır. Var
gücümüzle bütün imkanlarımızla hem Gazze’nin hem Suriye’nin hem de
Türkmen kardeşlerimizin yanında olduk, yanında olacağız. Yalanlara,
iftiralara kulak asmayın. TİKA, AFAD, Kızılay en zor şartlara
rağmen Gazze’ye, Suriye’deki, Irak’taki Türkmenlere destek
oluyorlar.”
Kendisini izleyenlerden CHP’nin, MHP’nin, ’monşer’ adayın,
Pensilvanya medyasının yalanlarına inanmamalarını da isteyen
Erdoğan, “Onlar İsrail zulmünü örtmenin, perdelemenin peşindeler.
İsrail oradan vuruyor, bunlar buradan vuruyor. Er ya da geç kazanan
mazlumlar olacaktır. Zalimler için yaşasın cehennem. Er ya da geç
kazanan hak olacak, adalet olacak. Biz de hakkın, adaletin barışın
yanında durmaya devam edeceğiz. İşte onun için 10 Ağustos çok
önemli. 10 Ağustos, eski Türkiye’nin kaybedeceği, yeni Türkiye’nin
kazanacağı tarih olacak. 10 Ağustos, vesayetin, statükonun
kaybedeceği, demokratik, özgür Türkiye’nin kazanacağı tarih olacak.
10 Ağustos’ta inşallah millet bir kez daha tarih yazacak” dedi.
“Çatı adayın bugüne kadar çakılı bir çivisi, dikili bir ağacı var
mı?” diye sorulmasını isteyen Erdoğan, “Bundan ne olur, bunu
söyleyin. Mutlaka sandığa gidin. Mutlaka oy pusulasına mührünüzü
basın. 10 Ağustos 2014’te tarih yazdık deyin. Vesayete, statükoya
biz son verdik deyin. Türkiye’nin gücüne güç kattık deyin”
çağrısında bulundu.
(İHA)