Anamur ilçesinde Akdeniz kenarında yaklaşık 600 dönümlük bir arazide yer alan Anemurium Antik kentinde Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Selçuk Üniversitesi adına Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tekocak başkanlığında birçok farklı disiplin ve üniversitelerden akademisyen ile öğrencilerinden oluşan ekip tarafından kazı, araştırma ve restorasyon çalışmaları yıl boyunca aralıksız sürüyor. Bu çalışmalar başta T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Türk Tarih Kurumu, Konya Selçuk Üniversitesi, belediyeler ve özel sponsorların desteğiyle yürütülüyor.Çalışmaların başladığı 2016 ile 2018 yılları arasında daha çok yüzey taraması yapılan antik kentte son 4 yılda ise hem kazı hem de konservasyon, restorasyon çalışmalarının yanı sıra su altında da taramalar yapılıyor.Hamamlar, kiliseler, palestra, tiyatro, odeion gibi yapıların yanı sıra dünyanın en zengin nekropol (mezarlık) alanına sahip olan antik kentte kazı ekibini de şaşırtan buluntu ortaya çıkartıldı.Nekropol alanındaki kaya oygu yeraltı oda mezarlarından birinde çalışma yapan ekip, aynı mezarda gömülü 4 bireye ait iskelet buldu. 2 bin yıl öncesine ait olduğu değerlendirilen iskeletlerin, bozulmadan gömülmüş olması dikkat çekti.Ekip tarafından titizlikle yürütülen çalışmalar sonrası tamamen mezardan çıkarılacak olan iskeletlerin, yaş, cinsiyet ve ölüm nedenleri ile ilgili antropologlarca laboratuvar incelemesi yapılacağı bildirildi. Çalışma ile ilgili İHA muhabirine bilgi veren Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tekocak, "Gördüğümüz mezar, Anemurium Antik Kenti’nde kaya oygu yeraltı oda mezar tipinde. Zengin bir nekropole sahip olan antik kentte yeraltı oda mezarları çok az sayıdaki örneklerden oluşmaktadır." dedi."Bu mezarı da ilk kez bu yıl açmaya başladık" diyen Prof. Dr. Tekocak "Karşılaştığımız tablo bizi çok şaşırttı. Çünkü 4 farklı bireye ait iskelet olduğunu gördük. Adeta bir toplu gömü şeklindeler." ifadelerini kullandı.Prof. Dr. Tekocak "Henüz elimizde bunları tarihleyecek bir veri yok ama çıkan bir kaç seramik parçasından net olmamakla birlikte yaklaşık 2 bin yıl öncesine ait olduğunu düşünüyoruz. Bunlardan iki birey erkek, bir birey kadın, bir tanesi de çocuk veya 12-15 yaş arasında bir bireye ait olabilir." dedi."Bu tip mezarlarda bir sonraki gömüde bir önceki gömüye ait iskelet kenara alınır, ondan sonra yenisi gömülür" diyen Prof. Dr. Tekocak "Burada öyle değil, adeta toplu bir gömü gibi. Ya da öncekini hiç rahatsız etmeden tekrar üstüne gömü yapmaya devam edilmiş gibi." şeklinde konuştu.Prof. Dr. Tekocak "Şu anki durum sanki aynı anda 4 birey vefat etmiş de aynı anda mezara konulmuş gibi. Bu çok ilginç bir örnek. Tabi bunu bizim antropolog arkadaşlarımız araştıracaklar, hem yaş tayinlerini hem de ölüm nedenleriyle ilgili bizlere kesin bilgi verecekler. Bu bizim için önemli keşiflerimizden bir tanesi oldu” dedi. Geçtiğimiz yılda benzer bir mezarda kazı yaptıklarını ancak boş çıktığını anımsatan Prof. Dr. Tekocak, "Bu bizim için büyük bir şans oldu. Antik kentteki bu tip bir mezara ne şekilde gömü yapıldığı ile ilgili bilgi sahibi olduk." dedi.Sözlerini sürdüren Prof. Dr. Tekocak "Buradaki iskeletleri antropolog arkadaşlarımız büyük bir titizlikle toplayacak daha sonra Çorum Hitit Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mustafa Tolga Çırak hocamıza göndereceğiz. Onlar laboratuvar ortamında incelemelerini yapacaklar." ifadelerini kullandı.Prof. Dr. Tekocak "Varsa bir hastalıkları, ölüm nedenlerini belirlemeye çalışacaklar. Yaşlarını tespit edecekler, yanılmışsak cinsiyetleriyle ilgili kesin sonuçlarını verecekler. Daha sonra bizler de bunları bilimsel bir makale olarak yayımlayacağız" diye konuştu.