Mersinde endişe veren gelişme

Abone ol

Mersin Kalkınma ve İşbirliği Konseyi Konut Komisyonu Başkanı Bedrettin Gündeş, Mersin'de yaşanan kaçak yapılaşmaya dikkat çekti.

Mersin Kalkınma ve İşbirliği Konseyi (MEKİK) Konut Komisyonu Başkanı Bedrettin Gündeş, bugün kentteki konutarı yüzde 23.5'inin 'kaçak' olduğu ve bu yapıların da merkez ilçe Akdeniz ve Toroslar'da yoğunlaştığını söyledi.

Yasadışı yollarla değerli tarım arazilerine konut inşa edilmesi amacıyla bölünerek satıldığına dikkat çeken Gündeş, bu durumun bölgenin geleceği açısından endişe verici bir gelişme olduğu uyarısında bulundu.

Komisyon alarak hazırlamış oldukları; 'Mersin'de Nüfus Dinamikleri Işığında Konut Sektörünün Mevcut Durumu ve İleriye Yönelik Temel Çıkarımlar' adlı raporla ilgili olarak İHA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Gündeş, Mersin'in bir 'liman kenti' olarak bilinmesine karşın, özellikle 1990'lı yıllardan bu yana kentin öncelikli olarak inşaat, ardından da sırasıyla ulaştırma ve ticaret alanlarında uzmanlaştığını vurguladı.

Mersin'deki hanehalkı büyüklüğünün süreç içerisinde küçülmesine karşın, kent merkezi ve Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisindeki konut sunumunun, mevcut talebi aştığını kaydeden Gündeş, bu durumun da Mersin'de çok açık ve net bir şekilde 'konut fazlası' olduğunu ortaya koyduğunu dile getirdi.

Gündeş, "Atıl durumda olan ve 'ikinci konut' olarak adlandırılan, çevre illerde yaşayan insanların kısa dönemlerde kullandığı on binlerce deniz eviyle birlikte deprem yönetmeliğine göre yapılmamış ve ilk depremde büyük hasarlar oluşabileceği öngörülen ve kentsel dönüşümle birlikte yenilenmesi gereken konutları da sayarsak; elbette konut fazlası vardır.

Bu yapıları 'konut' olarak değerlendirmezsek işte o zaman da konut açığı çok büyük bir oranda karşımıza çıkmış olur. Köylerde dahil tüm yerleşim birimleri bazında bir irdeleme yaptığımızdaysa; Mersin il sınırları içerisinde 1990 yılı itibariyle inşaat faaliyetlerinde uzmanlaşma gösteren yerleşim birimlerinin yarıya yakının Mersin'den Anamur'a kadar uzanan kıyı boyunca veya kıyıya yakın alanlarda konumlandığı ortaya çıkıyor" dedi.

"İMAR AFFINDAN BU YANA 'KAÇAK YAPILAŞMA'NIN ÖNÜNE GEÇİLEMEDİ"

Mersin'de büyük sermayeli şirketlerin, kentin kuzeyinde lüks ve kaliteli konutlar üreterek, gelir düzeyi yüksek kesimlere hitap ederken, mütevazı şirketlerinse orta gelir grubuna göre konut üretiminde bulunduğunu anlatan Gündeş, bu tür şirketlerin de daha çok kıyı boyunca kentin batı gelişme koridorundan başlayarak Silifke'ye kadar uzanan bölgede faaliyet gösterip, daha çok sayfiye ev ihtiyacını karşıladığının altını çizdi.

Bu şekilde üretilen konutlarda yüzme havuzu, otopark alanları ve spor tesisleri gibi değişik sosyal donatılar bulunduğuna dikkat çeken Gündeş, merkez ilçe Mezitli'nin batısından başlayarak Silifke'ye kadar olan bu tür donatıların bulunduğu birçok ikinci konut veya sitenin bulunduğu bilgisini verdi.

Kıyı boyunca yapılan sayfiye evlerinin çoğu çok katlı apartmanlar olduğunu belirten Gündeş, 250-300 metrekareden oluşan bu evlerin de Doğu ve Orta Anadolu kentlerinden gelen yüksek ve orta gelir grubuna satıldığını ifade etti. Mersin'de yasadışı yollarla bölünen araziler üzerinde inşa edilen büyük konut alanları da bulunduğunu, bu yapıların da imar affı ile yasal hale getirildiğini kaydeden Gündeş, "Ne yazık ki, son imar affından bu yana kaçak yapılaşmanın önüne geçilememiş ve kaçak olarak inşa edilen yapılarda oturan aileler, yeni bir af için beklemektedir. Kamu arazilerinin az olması nedeniyle Mersin'de görece daha az gecekondu yerleşmesi olmasına karşın, bölgede yasadışı yollarla değerli tarım arazilerine konut inşa edilmesi amacıyla bölünerek satılması; bölgenin geleceği açısından endişe verici gelişmelerin başında geliyor" diye konuştu.

"YANLIŞ POLİTİKA VE STRATEJİLER DAHA KÖTÜ SONUÇLAR DOĞURABİLİR"

Bugün 'Kentsel Dönüşüm Projeleri' ile yeniden gündeme gelen konuların başında; kaçak konut alanlarının iyileştirilmesine yönelik girişimlerin geldiğine işaret eden Bedrettin Gündeş, söz konusu projelerin amacı doğrultusunda kullanılması halinde çok iyi sonuçlar alınabileceği gibi yanlış politika ve stratejiler üzerine temellendirilmesi durumundaysa; mevcut dokudan daha kötü konut yapılarının ortaya çıkabileceği uyarısında bulundu.

Mersin sınırları içerisinde yapımına başlanan konutların 4'te 3'ünün, yapımı tamamlanan konutların da yüzde 80'ininden fazlasının; 'Mersin Metropolitan Alanı (MMA)' içerisinde olduğunu anlatan Gündeş, bu alanında batıda Tece'yi kapsayacak ve doğudaysa Tarsus sınırına kadar olan bölge olarak tanımlandığı bilgisini de verdi.

MMA içerisinde de ihtiyaç fazlası konut sunumu olduğunu, apartman konutlarınsa yeni konutların çoğunluğunu oluşturduğunu vurgulayan Gündeş, her ne kadar düşük katlı yapılar olarak üretilen konut sayısı artış gösterse de bu konutların toplam inşaatlardan ve oturum izinlerinden aldığı payın ya düştüğünü ya da değişmediğini dile getirdi. Gündeş, yasadışı yollarla bölünerek üretilen arsa-konut alanlarının, Mersin'deki tüm geliştirilmiş konut alanlarının yüzde 23.5'lik bir bölümünü oluşturulduğuna dikkat çekti.

"YASADIŞI KONUTLAR ÇOĞUNLUKLA AKDENİZ VE TOROSLAR'DA"

Konut için ayrılan alanlardaki toplum inşaat alanının 3 bin 404 hektar olduğunu, bu miktarın da geliştirilerek bölümlenmiş ve konut üretime hazır hale getirilmiş 7 bin 973 hektarlık alandan oldukça az olduğunu belirten Gündeş, açıklamasını da şöyle sürdürdü; "Bu durum hem konut üretimi, hem de diğer kentsel hizmetler için oldukça büyük miktarda rezerv arsanın bulunduğunu göstermektedir.

Yasadışı yollarla üretilen konutlar, bu arsaların yüzde 36'lık bir bölümünü oluştururken, yap-satçıların ürettiği konutlarsa yüzde 37'lik kısmı oluşturuyor. Dikkat edilmesi gereken önemli bir husussa; yasadışı yollarla bölümlenmiş araziler üzerinde kaçak olarak inşa edilmiş konutların, imar affıyla yasal hale getirilmiş olabileceğidir. Kooperatiflerin ürettiği konutlar yüzde 11.76, belediyelerce yapılan konutlarsa yüzde 6.7'lik paya sahip."

Mersin'deki konut stoğunun çoğunluğunu 1 veya 2 katlı ya da 3-5 katlı yapılar olduğuna işaret eden Gündeş, düşük katlı binaların merkezi konumdaki iki alt belediye Akdeniz ve Toroslar'da yoğunlaştığını, yeni gelişen Yenişehir ve Mezitli'nin kent merkezinden uzakta yer aldığını, söz konusu gelişme alanlarında çoğunlukla diğer bölgelere kıyasla yüksek katlı binalar bulunduğunu anlattı. Özellikle Mezitli'de kıyı boyunca 18 katlı apartmanlar inşa edildiğini hatırlatan Gündeş, yasadışı konutların çoğunluğuysa Akdeniz Toroslar sınırları içerisinde bulunduğunu, bu durumun da belirtilen alanlardaki düşük katlı yapıların yoğunlaşmasının ana nedeni olarak gösterilebileceğini savundu.

"200 YILI İTİBARİYLE MERSİN'DE 126 BİN 316 ADET KONUT BULUNUYOR"
2000 yılı itibariyle Mersin'de 126 bin 316 adet konut bulunduğu bilgisini veren Gündeş, bu konut stoğunun 30 bin 800'ünün kooperatif ve belediyelerce üretildiğini, bunun da MMA içerisindeki mevcut konutların yüzde 24'ünün kooperatifler ve kamu eliyle üretildiği anlamına geldiğini söyledi.

Akdeniz Belediyesi sınırları içerisindeki konut üretiminin neredeyse tamamının bir şekilde bireysel olarak özel sektör eliyle gerçekleştirilirken, Toroslar'da hem bireysel-özel sektör, hem de kooperatif-belediye eliyle üretilmiş konutlar yoğunlaştığını ifade eden Gündeş, özellikle Yenişehir ve Mezitli'de kooperatifler aracılığıyla üretilen konutların, toplum konut stoğundan aldığı payın giderek azaldığını, günümüzdeyse bireysel-özel sektör ağırlığının da giderek arttığı bilgisini verdi.

Günün Önemli Haberleri