Musa Eroğlu, 2000 yılında Mut'u Karaman'a bağlayan D-715 karayolu kenarında, 600 dönümü ağaçlandırmaya uygun toplam 110 bin metrekarelik arazi kiraladı. Buraya 2001 yılında 5 bin sedir, kızılçam ve meşe ağacı dikildi ancak fidanlar heyelan nedeni ile yola kadar sürüklendi.Yetkililerin çalışma başlattığı bölgeden alınan binlerce metreküp toprak başka bir bölgeye taşındı.Buna rağmen pes etmeyen Eroğlu, 40 binden fazla çam ve sediri yeniden toprakla buluşturdu.Önlem istiyor: Bölgenin heyelana müsait olduğunu ve yağışlarla birlikte toprağın sürekli kaydığını dile getiren Musa Eroğlu, can ve mal kaybına neden olunmaması, alanın da yeşil kalabilmesi için bölgede kalıcı bir önlem alınması için çağrıda bulundu.Yeşili ve ormanı çok sevdiğini belirten Eroğlu, "Burayı 2000'de kiraladım. İlk sene, yani 2001'de buraya 5 bin ağaç diktim. Amacım şu; her parası olan insan 5'er, 10'ar ağaç dikebilir. Üstelik fidan temini zor değil. Memleketimiz yemyeşil olsun" dedi.Bölgede yaşanan heyelanlar nedeni ile ağaç fidelerinin yola sürüklendiğini dile getiren Eroğlu, "Burada 20 yaşında ağaçlar olacaktı. Yeniden diktim onları ama 20 sene beklememiz lazım. Burada 4 heyelan oldu. 1973'teki heyelanda 6 ay kapandı bu yol. Ben kiraladıktan sonra büyük heyelan oldu 2010'lu yıllarda." sözlerini kullandı.Eroğlu, "Temizlediler ama toprak buna müsait değil. Yağmur yağdığı zaman yine kayıyor. Görünmeyen yerdeki çok emek çektiğim ormanlık arazinin hepsi kayıp gitti" diye konuştu.Orman girişinde Musa Eroğlu'na ait olan 'Ellerinle yaktığın ormanı gözyaşınla söndüremezsin' ifadesi dikkat çekiyor.