Merkeze bayan patron
Abone olMB için Köşk'e sunulan isimlerden birisinin de "bayan" olduğu bilgisi sızmıştı. İşte o bayan!
Merkez Bankası için Köşk'e sunulan isimlerden birisinin de
"bayan" olduğu bilgisi sızmıştı. O bayan aday Prof. İlhan
Uludağ'mış. İşte Uludağ'ın ilk açıklamaları. Merkez Bankası
Başkanlığı'yla ilgili olarak Köşk'e sunulan son kararnamede ismi
olduğu düşünülen kişilerden olan Prof Dr İlhan Uludağ, "Bu bana
onur verir" dedi.
Adnan Büyükdeniz'in veto yemesinin ardından, geçen cuma günü Devlet
Bakanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e Merkez
Bankası Başkanlığı için yeni bir kararname daha sundu. Şimdi
ekonomi dünyası ve özellikle mali piyasalar nefesini tutmuş,
Köşk'ten çıkacak kararı ve ismi bekliyor. İsim konusundaki
senaryolar ise bitmek bilmiyor. Ancak, bu isimler içinde halen
Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkanı olan Prof. Dr. İlhan Uludağ,
özellikle dikkat çekiyor. Çünkü, Uludağ Başkan olursa, Merkez
Bankası'nın başına ilk kez bir kadın yönetici gelmiş olacak.
Uuldağ, çarpıcı açıklamalar yaptı:
FİL ARTIK KOŞMALI
Eğer benim ismimi sayın Cumhurbaşkanı'na önermişlerse, bu
bankacılık alanında yaptığım çalışmaların bir ödülü olacaktır.
Ömrümü adadığım bir alanda böyle önemli bir göreve layık görülmem
bana onur verir. Ama şu anda böyle bir havaya girmedim. Bu konu bir
takdir meselesidir. Şu anda bile mesuliyetli bir görevim var.
Ziraat Bankası'nı ayağa kaldırıp yürütmek için gecemizi gündüzümüze
kattık. Çok şükür iyi bir noktada. Şu anda bu fil kalktı, yürüyor.
Ama koşması lazım.
İBRAHİM ÇANAKÇI UYGUN
Merkez Bankası 20 yıldır
çok özel uğraştığım, hatta özel imzalarımın olduğu bir hizmet.
Özerklik konusundaki çalışmalarda benim de imzam var.
Bankacılık camiasında "Bayan Merkez Bankası" olarak anılırım. Bu
ismi eski bakanlardan Onur Kumbaracıbaşı takmıştı. Belki de beni
Merkez Bankası'nın başında görmek isteyenler bu özelliğimi dikkate
almış olabilirler.
Verdiğim emekler karşısında ille de başında olacağım diye bir
hevesim, en ufak bir talebim yok. Ancak şunu rica ediyorum. Lütfen
bu makama liyakat sahibi biri getirilsin. Mesela Hazine Müsteşarı
sayın İbrahim Çanakçı.. İnanın bana ne kadar güzel bir aday. 3
yıldır büyük mücadele veriyor. Başarılı olduğunu düşünüyorum.
Adaylar arasında liyakat sahibi olan Çanakçı'nın şansının olduğu
kanaatindeyim.
Akademisyenliği siyasete tercih ettim
Süleyman
Demirel 1995 seçimlerinde benim de siyasete girmemi istedi. Bu
konuda Yalım Erez aracılığı ile teklif geldi. Israrla beni partiye
taşımak istediler. Hatta daha sonra da ciddi konumlara geleceğim
söylendi. Sayın Tansu Çiller bir siyasetçi olarak partide yer
alırken benim de yer almam istendi. Ama ben en üst makam da olsa
akademisyenliği siyasete tercih ettim. Birkaç yıl önce Marmara
Üniversitesi'nde de emekli oldum. Ama hâlâ orada odam var. Kurucu
olduğum için adımın verildiği konferans salonu da mevcut. 15 günde
bir hafta sonu akşam saatinde de olsa gidip Merkez Bankacılığı
dersleri veriyorum.
Başçı makama zarar vermiyor
ABD ve Avrupa'da
farklı seçim yöntemleri oluyor. Başkanın ismi önceden piyasaya
açıklanıyor. Başkan adayı göreve gelmeden bir kaç ay önce emekli
olacak başkanın yanında çalışıyor. Bunlar tabii ki ileri yöntemler.
Türkiye'de de sanırım bundan sonra böyle bir yöntem izlenir. Tabi
ki ilk kez belirsizlik yaşandı. Gecikme oldu ama şu anda görevde
olan vekil sayın Başçı yetişmiş bir isim.Daha önce başkan
yardımcılığı görevinde bulunduğu için ve liyakat sahibi olduğu için
pratiğini iyi yaptığını düşünüyor ve o makama zarar verdiğine
inanmıyorum.
Bugün