Merkez sağda sürpriz buluşma
Abone olMerkez sağ yine hareketlendi. Aydın Güven Gürkan'ın cenazesi sonrası İlhan Kesici ile Mahmut Övür yemekte buluştu. Toplantıya planda olmayan bir siyasetçi katıldı.
Sosyal demokrat Aydın Güven Gürkan'ın cenazesi sağdaki isimleri
biraraya getirdi. Sabah yazarı Aydın Güven Gürkan, İlhan Kesici ile
yemekte buluşacaktı. Ancak planda olmaya bir kişi yemeğe katıldı. O
isim Anavatan lideri Erkan Mumcu'dan başkası değildi. Yazar,
yemekte konuşulanları Merkez sağda sürpriz buluşma
yazısıyla dile getirdi.
Yazı: Mahmut Övür
Kaynak: www.sabah.com.tr
-Solun önde gelen isimlerinden Aydın
Güven Gürkan'ın cenaze töreninde en çok konuşulan şey hiç kuşkusuz,
onun da hayatını adadığı 'solun birliği' konusuydu. O konuda
şimdilik yeni bir umut yok.
Ama siyasetteki birlik sorunu sadece sola özgü bir sorun değil.
Bugün Türkiye'nin merkez sağında da benzer bir tartışma
yaşanıyor.
O tartışmanın bir ucunda mevcut merkez sağ partiler, diğer ucunda
ise o camiada etkin olan 'rezerv lider' isimler duruyor.
Ve şu sorunun cevabı aranıyor; 'Merkez sağda bir birlik kurulabilir
mi?'
'Aydın Bey'in cenaze töreni, sol için yeni bir başlangıç yaratmadı
ama 'merkez sağ' açısından ilginç bir birlikteliğe vesile oldu.
Cenazeye katılan Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu ile
İlhan Kesici cenazeden sonra bir araya geldiler.
Sürpriz, planlanmamış ve doğal bir öğlen yemeği. Tabii bunu adı
geçen iki isim için söylüyorum. Çünkü, ortada planlanan bir öğle
yemeği vardı. O yemekte İlhan Kesici ile buluşacaktık.
Yemeğin sürpriz ismi Erkan Mumcu oldu. Bu sürpriz yemeğe eski
Turizm Bakanı Bahattin Yücel, eşi ve Anavatan Partisi İstanbul İl
Başkanı Ümit Özerol da katıldı.
Bu birlikteliği ilginç kılan ise, Erkan Mumcu'nun birkaç gün önce
gazeteci Faruk Bildirici'ye yaptığı açıklamaydı. Mumcu,
açıklamasında 'Birlikte olmaktan onur duyarım' diyerek merkez sağda
parti dışı kalan üç isim sayıyordu; Mehmet Ali Bayar, İlhan Kesici
ve Cem Kozlu...
Üstelik bu isimleri söylerken ilginç bir argüman ortaya koyuyor ve
şöyle diyordu:
"Bir kurtarıcı olarak Süleyman Demirel'den söz ediliyor ama hiç
kimse bir Mehmet Ali Bayar'dan söz etmiyor."
Cümleyi öteki iki isim, İlhan Kesici ve Cem Kozlu izliyordu.
İşte bizim yemek masasını anlamlı kılan da bu konuşmaydı. Acaba yüz
yüze gelen bu iki siyasi sima ne diyecekti? Sağda yeni bir
birlikteliğin adımı bu masada atılabilecek miydi?
Soruları sormaya başladığımda şunu fark ettim, her iki isim de 'o
davetten' sonra ilk kez bir araya geliyordu. Kuşkusuz basının
önünde yeni bir birlikteliği konuşmak pek de kolay olmayacaktı.
Zorlandıklarını hissettim ama yine de sorularımı sordum.
İlk soru Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu'ya: "Bu,
partiye bir davet mi?"
"Ben İlhan Abi'yi severim ve sayarım. Gazete aracılığı ile teklifte
bulunmayı da şık bulmam. Benim ona yönelttiğim şey şudur: Siyaseti
sürekli geçmişe dönük bir hesaplaşma biçiminde gören kültürü
eleştirmek, bir de mekanik siyasi mühendislik projeleri yerine,
kimyasal birleşimler yaratmanın daha doğru olduğunu söylemek. Bu
birliktelikleri toplumun istediği gibi yapmak lazım."
Erkan Mumcu çok net olarak 'partilerin birleşmesi'nden söz etmenin
doğru olmadığını belirtiyor ve şöyle diyor:
"Yakıştırmak diye bir şey var, toplum yakıştırıyor bunu.
Vatandaştan kimse bana parti birleşmelerini sormuyor. Bana herkesin
sorduğu, çok özel bazı isimler... Bu anlamda ben kucaklayıcı
olmanın ötesinde bu arkadaşları baş tacı ederim."
Mumcu'nun bu açıklamasından sonra masadaki herkes İlhan Kesici'nin
yaklaşımını merak ediyor. Sonuçta asıl cevap vermesi gereken
o...
İşte Kesici'nin cevabı:
"Anavatan Partisi'nde beraberken çok yakın olmadık biz ama fikriyat
itibariyle, dünya görüşü itibariyle, siyasetin nasıl yapılması
lazım geldiği itibariyle fikirlerimiz birbirine çok benzeyen bir
yapıda. Ben de siyasette benzerliklere vurgu yapılmasından
yanayım."
Bu ilk adımın ardından genel bir siyaset değerlendirmesi yapıyor
Kesici ve sözü Erkan Mumcu'ya getiriyor:
"Türkiye'nin içinde olduğu sıkıntılar önümüzdeki 5 yılla ilgili. Bu
beş yıl çok önemli. O zaman bu beş yıl için AK Parti'ye alternatif,
dünya içindeki Türkiye'ye de doğru bir şeyler yapacak bir siyasi
heyetin gelmesi lazım. Erkan Bey onun için uğraşıyor, gayret
ediyor. Bunu görüyorum, takdir ediyorum ve sevgiyle
karşılıyorum."
Anlaşılan o masada sadece bir ilk adım atıldı. Arkası Erkan
Mumcu'nun dediği gibi yüz yüze gerçekleşecek. Biz de izlemeyi
sürdüreceğiz.