Merkez Bankası'nın enflasyon hedefi
Abone olMerkez Bankası, para politikasının enflasyon üzerinde ancak orta ve uzun vadeli faizleri etkileyebildiği sürece etkili olabileceğini bildirdi.
Merkez Bankası tarafından yapılan, ''Mayıs ayı Enflasyonu ve
Görünüm'' açıklamasında, makroekonomik istikrar ve yapısal
reformların taşıdığı önem vurgulanarak, şöyle denildi: ''Kuşkusuz,
para politikası enflasyon üzerinde ancak orta ve uzun vadeli
faizleri etkileyebildiği sürece etkili olabilecektir. Bugün
itibariyle, son üç yılda çok önemli mesafe alınmakla beraber, söz
konusu ilişki henüz tam olarak olması gereken noktada değildir.
Risk algılamasındaki değişimlerin faizler üzerindeki baskınlığı,
belirgin olarak azalmakla beraber, gelişmiş ülkelere oranla hala
yüksek düzeydedir. Bu noktada, kısa vadeli faizler ile orta-uzun
vadeli faizler arasındaki ilişkinin belirginleşmesi açısından,
makroekonomik istikrar ve yapısal reformların kritik önem taşıdığı
unutulmamalıdır.'' -''ORTA VADELİ ENFLASYON EĞİLİMİNE
ODAKLANILDI''- Açıklamada, Merkez Bankası'nın, uzunca bir süredir
devam eden dünya hammadde fiyatlarındaki artışlara rağmen faiz
indirimlerini sürdürmüş olmasının sebebinin, geçici faktörlerden
ziyade orta vadeli enflasyon eğilimlerine odaklanmış olmasından
kaynaklandığı belirtildi. Açıklamada, Merkez Bankası'nın, mali
baskınlığın hafiflediği, dışsal şoklara karşı dayanıklılığının
arttığı, bir diğer deyişle ekonominin ''normalleşme'' sürecinin
güçlenmeye başladığı algılamasına ulaştıktan sonra enflasyon ve
para politikası raporlarında orta vadelieğilimlere dikkat çekmeye
başladığı hatırlatıldı. Bu noktada, para politikası açısından
''orta vade'' tanımlamasının daha açık yapılmasının önem taşıdığı
ifade edilen açıklamada, orta vadenin, para politikasının enflasyon
üzerindeki gecikmeli etkilerinin en belirgin olduğu zaman aralığını
ifade ettiği kaydedildi. -ORTA VADE TANIMLAMASI- Para politikasının
reel ekonomi ve enflasyon üzerindeki etkilerinin gecikmeyle ortaya
çıkmasının, böyle bir tanımlamanın yapılmasını zorunlu kıldığı
ifade edilen açıklamada, şöyle denildi: ''Merkez Bankası bünyesinde
yapılan araştırmalar, gelinen nokta itibarıyla Türkiye ekonomisinde
faizlerdeki değişimin ekonomik aktivite üzerindeki etkisinin
giderek güçlenmeye başladığını ve bu ilişkinin geçmişe oranla daha
gecikmeli olarak ortaya çıktığını işaretetmektedir. Kuşkusuz, bu
ilişki geçmişteki kronik enflasyon döneminin etkisiyle halen tam
olarak sağlıklı bir düzeye gelmemiştir; ancak geçmiş dönemlere
kıyasla belirginleştiği de açıktır. Bugünkü bilgiler ışığında,
faizlerdeki değişimin genel ekonomik aktivite üzerindeki etkisinin
yaklaşık 3 ile 9 ay arasında, enflasyon üzerindeki etkisinin ise
yaklaşık 9 ay ile bir buçuk yıl arasında belirginleştiği
söylenebilir. Bu bağlamda, bugün itibarıyla ''orta vade''
tanımlaması bir yılı aşkın bir zaman süreci olarak algılanmalıdır.
Dolayısıyla, mevcut durumda gelecek dönem enflasyonuna yönelik
olarak para politikası kararları alınırken, kısa vadeden orta
vadeye doğru bir yılı aşkın bir süreç göz önüne alınmaktadır.''
-''BU SÜRE ZAMAN İÇİNDE DEĞİŞİM GÖSTEREBİLİR''- Bu sürenin zaman
içinde değişim gösterebileceğinin açık olduğu vurgulanan
açıklamada, ekonominin normalleşme sürecinde geçirdiği dönüşüm
sonucunda parasal aktarım mekanizmalarının da sürekli bir değişim
içerisinde olduğu hatırlatıldı. Ekonomik istikrar arttıkça
değişimin devam etmesinin kaçınılmaz olduğu belirtilen açıklamada,
''1990'lı yıllarda faizlerin enflasyon üzerindeki etkisinin sadece
üç ay içerisinde ortaya çıktığı göz önüne alınırsa, aktarım
mekanizmalarının zaman içindeki değişimi daha iyi
algılanabilecektir'' denildi. Bu sürecin bugün itibarıyla bir yıla
kadar çıkmasının, ekonomik birim uzadığını gösterdiği ifade edilen
açıklamada, şöyle lerin makroekonomik gelişmelere karşı tepki
süresinindevam edildi: ''Bu durum ekonominin normalleşme sürecinin
doğal bir uzantısı olup, sağlıklı bir gelişme olarak
algılanmalıdır. Önümüzdeki yıl enflasyon hedeflemesine geçilecek
olması, parasal aktarım mekanizmalarının daha da belirginleşmesine
ve Merkez Bankası'nın daha net bir orta vadeli perspektifle hareket
edebilmesine katkıda bulunacaktır.''