Merkez Bankası'ndan yeni adım sinyali
Abone olMerkez Bankası, önümüzdeki dönemde finansal istikrarı desteklemek amacıyla yeni adımlar atabileceği sinyalini verdi.
Merkez Bankası Finansal İstikrar
Raporunu açıkladı.
Merkez Bankası raporda önümüzdeki dönemde finansal istikrarı
sağlamak için yeni adımlar atılabileceği sinyalini verdi.
Bankadan yapılan yazılı açıklamada, "Önümüzdeki dönemde,
finansal istikrarı desteklemek amacıyla, çekirdek dışı
yükümlülüklerde vadenin uzamasını teşvik edici yönde zorunlu
karşılık oranlarının yeniden düzenlenmesi ve rezerv opsiyonu
katsayılarında istikrarı destekleyici yönde teknik ayarlamalar
yapılması söz konusu olabilecektir. Böylelikle döviz rezervlerinin
kısa vadeli dış borçları karşılama oranında 2015 yılında kayda
değer bir artış sağlanabilecektir" denildi.
Finansal İstikrar Raporu’ndan öne çıkan diğer mesajlar şu
şekilde:
-Gelişmiş ülke para politikaları büyümeyi desteklemeye devam
etmekte, ancak büyüme görünümlerindeki farklılaşmaya bağlı olarak
merkez bankalarının politikaları birbirinden ayrışmaktadır.
-Genişletici para politikaları nedeniyle oluşan düşük faiz ortamı
küresel ölçekte, özellikle banka dışı finansal kesimde, bazı
finansal risklerin birikmesine yol açmaktadır.
-Gelişmiş ülkelerde, özellikle Euro bölgesinde, genişletici para
politikası uygulamalarına rağmen bankacılık sektörünün ekonomik
toparlanmaya hedeflenen düzeyde destek vermediği görülmektedir.
-Küresel para politikalarının normalleşme sürecine dair
belirsizlikler ve jeopolitik riskler nedeniyle gelişmekte olan
ülkelere yönelen sermaye akımları dalgalı bir seyir
izlemektedir.
FİNANS DIŞI KESİM
-Hanehalkı finansal varlık/yükümlülük dengesindeki kademeli
iyileşme devam etmektedir. Makro ihtiyati tedbirlerin de katkısıyla
bireysel kredi kartı ve taşıt kredilerinin yıllık büyümesi
yavaşlarken, ihtiyaç ve konut kredileri görece güçlü bir seyir
izlemektedir.
-Hanehalkı varlıklarının en önemli bölümünü oluşturan tasarruf
mevduatı tutarının, TP tasarruf mevduatı kaynaklı olarak artış
kaydettiği, teşvik sisteminin değişmesi sonrasında bireysel
emeklilik fonlarının hanehalkı tasarruflarına katkısının arttığı
görülmektedir.
-Reel sektörün finansal yükümlülüklerinin GSYİH’ye oranı, yurt içi
kaynaklı olarak artmaya devam etmektedir. Yurt içi
yükümlülüklerdeki artış, TP kredilerden kaynaklanmakta, YP kredi
kullanımları ise görece zayıf seyrini sürdürmektedir.
-Reel sektör firmalarının yurt içi bankalardan kullandıkları
kredilerin koşullarının ve faiz oranlarının gelişimi, bankaların
ticari kredi kullandırımlarında istekli bir duruş sergilediğine
işaret etmektedir.
-Reel sektörün yurt dışı yükümlülükleri GSYİH’ye oranla istikrarlı
bir seyir izlerken, yurt dışından sağlanan finansal kaynaklar
içerisinde kısa vadeli finansal yükümlülüklerinin payı son Rapor
döneminden bu yana bir miktar azalmıştır.
-Reel sektörün yükümlülükleri artarken, mevduatı zayıf bir büyüme
patikası izlemeye devam etmektedir.
FİNANSAL KESİM
-Bankacılık sistemi sağlıklı ve güçlü yapısını korumaktadır.
Yapılan faiz şoku senaryo analizleri, sistemin faiz riskine olan
duyarlılığının sınırlı olduğunu ortaya koymaktadır.
-Küresel finansal piyasalardaki dalgalanmalara rağmen bankaların
yurt dışı borçlarını yenilemekte herhangi bir sorun yaşamadığı ve
yurt dışı kaynaklı olası yabancı para likidite şoklarına karşı
yeterli tamponlara sahip olduğu görülmektedir.
-Bankacılık sisteminin son yıllarda artan oranda mevduat dışı
fonlama kaynaklarına yöneldiği gözlenmektedir. Bu durumun finansal
istikrara etkileri dikkate alınarak TCMB tarafından zorunlu
karşılıkların Türk lirası olarak tutulan kısmına faiz ödenmesi
uygulaması çekirdek yükümlülükleri destekleyecek şekilde yürürlüğe
konulmuştur.
-Kredi/GSYİH oranında 2013 yılında yaşanan hızlı artış, makro
ihtiyati tedbirler ve sıkı para politikası duruşunun da katkısıyla
daha makul düzeylere gerilemiştir.
ÖZEL KONULAR
- “Türkiye’de Tüketici Kredilerine Yönelik Makro İhtiyati
Politikalar ” başlıklı çalışma, tüketici kredilerindeki
hızlı genişlemenin önüne geçme amacıyla 2008 yılından itibaren
uygulamaya konulan makro ihtiyati tedbirleri etki kanalları ile
birlikte sunmaktadır.
- “Türkiye’de Tüketici Kredilerine Yönelik Makro İhtiyati
Politikaların Etki Analizi” başlıklı çalışmada, makro ihtiyati
politikaların tüketici kredilerinde aşırı büyümenin önüne
geçilmesinde etkili olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca 2014
başında kredi kartlarına yönelik uygulamaya konan ihtiyati
tedbirler de kredi kartı harcamalarındaki artışı önemli ölçüde
yavaşlatmıştır.
-“ROM ve Diğer Para Politikası Araçlarının
Etkileşimi” başlıklı çalışmaya göre, Bankamız tarafından
son dönemde zorunlu karşılıklara faiz ödenmesine dair yapılan
düzenlemenin Türk lirası cinsinden zorunlu karşılık tutma
maliyetinin politika faizine duyarlılığını azaltması ve ROM’un
dengeleyici özelliğini güçlendirmesi beklenmektedir.
-“Zorunlu Karşılıklar, Likidite Riski ve Banka
Kredileri” başlıklı çalışmadaki analizler zorunlu
karşılıkların likidite pozisyonu üzerinden bankaların kredi
davranışını etkileyebildiğini göstermektedir.
-“Finansal Koşullar Endeksi ve Kredi Büyümesi”
başlıklı çalışmaya göre, Türkiye için oluşturulan finansal koşullar
endeksi, gerek kredileri tahmin performansının yüksek olması
gerekse bileşenlerinin güncel gelişmelere ışık tutması bakımından
politika yapıcılara önemli bilgiler sunmaktadır.
-“Gölge Bankacılık Kavramına Genel Bakış” başlıklı
çalışmaya göre, alternatif kanallarla finansmana erişimi
kolaylaştıran gölge bankacılık kuruluşları, finansal sistemde yeni
risklerin doğmasına da yol açabilmektedir. Söz konusu riskleri
doğru tespit edebilmek ve zamanında önlem alabilmek için veri
eksikliklerinin giderilmesi önem arz etmektedir.