Merkez Bankası’na mesaj gönderdi
Abone olEkonomi Bakanı Nihat Zeybekci, beklenenden yüksek çıkan enflasyonun, faiz indirimlerinin devam etmesine engel olmayacağını vurguladı. <br/>E...
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, beklenenden yüksek çıkan
enflasyonun, faiz indirimlerinin devam etmesine engel olmayacağını
vurguladı.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, beklenenden yüksek gelen
enflasyonun, faiz indirimlerinin devam etmesine engel olmayacağını
tam tersine faiz indirimine; üreten, yatırım ve ihracat yapan
piyasaların beklentilerini karşılayıncaya kadar devam edilmesi
gerektiğini vurguladı. Bakan Zeybekci, "Üretim ve dağıtım
şirketlerinin, yüksek faizler sebebiyle uzun vadeli üretim ve stok
planı yapmak yerine kısa dönemli hareket etmesi maliyetlerde artışa
yol açarak enflasyonu etkiliyor" dedi.
Yazılı bir açıklama yapan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci şunları
söyledi: "Türkiye’deki enflasyon sadece talep kaynaklı bir yapıda
olmamakla birlikte, talebin anlık hareketlerinin stok yapamayan
üretim ve toptan dağıtım yapan firmalar tarafından karşılanmaması,
finansman kaynaklı maliyet enflasyonunu yaratmaktadır. Yüksek
piyasa faizine muhatap olan üretim ve dağıtım işletmelerinin en
doğal refleksi olan yatırım ve istihdam yapmama, üretmeme, stok
yapmamasının otomatik sonucu olarak ortaya çıkan ekstra maliyetin
doğrudan maliyet enflasyonu doğurduğunu her fırsatta dile getirmiş,
dikkat çekmiştik. Bu maliyet enflasyonunda yüksek reel faizin
birebir etkisi olduğunu şimdi de ısrarla tekrar ediyoruz. Türkiye
olarak bir an önce üretim ve dağıtım dünyasındaki şirketlerimizin
katlanabileceği bir finansman maliyetine ulaşabilmelerini
sağlayarak, üretenlerin yeterli hammadde ve ara mal üretmesini,
toptan ve perakende sektörünün ise mamul ürün stoku yapabilmesini
sağlayacak makul faiz oranlarını sağlamamız gerekiyor. Makul stok
miktarı demek, talep hareketleri kaynaklı fiyat artışlarının
enflasyona katkısını minimize etmenin yanında stoksuzluktan
kaynaklı maliyet enflasyonunun da önüne geçecektir.
Talep enflasyonu söz konusu olduğunda, üretilen mal ve hizmetlerin
tüketici talebini karşılayamamakta ve bunun sonucu olan aşırı talep
sebebiyle fiyatlar artmaktadır. Maliyet enflasyonu söz konusu
olduğunda ise, herhangi bir nedenle üretimde kullanılan kaynakların
fiyat artışları üretim maliyetlerinin yükselmesine, maliyetlerin
artmasına ve nihai olarak ürün fiyatlarında artışa neden
olmaktadır. Tabii bu maliyet enflasyonu, genellikle stok yapılmayan
veya ithalata dayalı hammadde ve ara mal taleplerin karşılanmasında
piyasanın anlık dayatmalarına razı olmaktan kaynaklanan normal
pazar fiyatı üstü maliyetin satış ve üretim fiyatlarına
yansımasıdır.
Ülkemizde siyasi ve ekonomik istikrarın tatmin edici seviyelerde
olmasından dolayı piyasaların finansman maliyeti yani faiz
beklentileri şu andaki faiz oranlarının daha altında oluşmaktadır.
Bu sebepten dolayı piyasalar şu andaki faiz oranlarıyla üretim,
stok, yatırım ve tüketim yapmıyor. Piyasaların finansman maliyeti
yani faiz oranlarının beklentiler seviyesine çekilmesi normalleşme
için mutlak bir gerekliliktir. Yüksek çıkan Temmuz ayı enflasyonun
sebebini limon veya bibere hatta hizmet sektörüne bağlamak yapısal
sebebi ıskalamak olur.
"ORTAMI HAZIRLAMAK BİZİM GÖREVİMİZ"
Hükümet olarak, hammaddeden nihai ürüne kadar bütün üretim
aşamaları ile pazarlama ve dağıtım aşamalarındaki firmalarımızın
karlılığını, finansman kalitesi ve sağlam finansal yapıya
ulaşmasını sağlayacak ortamı hazırlamak bizim görevimiz. Bu görevin
siyasal sorumlulukları ve sonuçlarının farkında olarak piyasaların
bu gelişmeleri ve sonuçlarını ardı sıra takip etmek kabul
edilebilir değildir. Edilgen bir ekonomi ve dış ticaret
politikasından etken, önden giden, piyasayı belirleyen, politika ve
planlarımızın sonuçları olarak ortaya koyduğumuz; 2023 dış ticaret,
büyüme, istihdam ve cari açık hedeflerimizi tutturabilmenin
kurallarını ve gerekliliklerini biliyoruz. Türkiye olarak içinde
bulunduğumuz zamanın hayati öneme haiz olduğunun bilerek,
gereklerini tam olarak yapacak ve yapılmasının takipçisi
olacağız.
Açıklanan rakamlar, piyasa beklentilerinin üzerinde bir enflasyon
gerçekleşmesine işaret ediyor. Yıl sonu enflasyon hedeflerimizi
yukarı yönlü revize edilmesi ihtimalini Türkiye’ye ve sağlanan
siyasi, ekonomik istikrara kabul edilemez haksızlık olarak
görüyoruz.
Beklentilerin üzerinde gelen enflasyonun, bir sonraki PPK
toplantısında faiz indirilmemesi gerektiğine yönelik ortaya
çıkabilecek yorumların tam tersine faiz indirimine; üreten, yatırım
ve ihracat yapan piyasaların beklentilerini karşılayıncaya kadar
devam edilmesi gerektiğini savunuyor ve Merkez Bankamızı
destekliyoruz."
(İHA)