Merkez Bankası:İşler yolunda
Abone olAcıklamada "hedeflerde sapma olmadığı sürece iyiye doğru gidiş yönünde olacağı açıktır" denildi.
Merkez Bankası, önümüzdeki dönemde enflasyon eğiliminde ilk dört
aydaki rakamlara göre geçici yükselişler beklendiğini, ancak bugün
itibarıyla söz konusu artışın enflasyon hedefini belirgin şekilde
tehdit edecek boyutlara erişmeyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.
Merkez Bankası'nın ''Nisan Ayı Enflasyonu ve Görünüm'' başlıklı
değerlendirmesinde, son dönemde istikrar yönünde önemli mesafeler
alındığı, makroekonomik göstergelerin hızla iyileştiği, kurumsal
yapıda da geçmiş dönemlere göre önemli değişiklikler gerçekleştiği
kaydedildi. Açıklamada, Türkiye ekonomisinde son yıllarda gözlenen
olumlu gelişmelerin, sadece dışsal faktörlere atfetmenin bazı temel
gerçekleri göz ardı etmek anlamına geldiği belirtildi. ''Aynı
yaklaşım sürdürüldükçe, temel eğilimin hep iyiye doğru gidiş
yönünde olacağı açıktır'' denilen açıklamada, 2003 yılının ilk
aylarında Irak operasyonuyla ortaya çıkan ve bugunkünden çok daha
büyük dışsal şok ve belirsizliklerin ekonomi üzerindeki etkilerinin
sınırlı kaldığı ve söz konusu faktörlerin ortadan kalkmasını
izleyen dönemde gerek enflasyondaki düşüş, gerekse ekonomik
aktivitedeki canlanma sürecinin devam ettiğine işaret edildi.
Açıklamada, yine 2003'ün Ekim ayında, döviz kurunda son
haftalardaki duruma benzer bir hareketlenmenin ardından, ana
eğilimin ağır bastığı ve enflasyondaki düşüş süreci ve büyümenin
devam ettiğine dikkat çekildi. ABD MERKEZ BANKASI'NIN FAİZ ARTIRIMI
SİNYALLERİ ABD Merkez Bankası'nın önümüzdeki aylarda faiz
artırımına gidebileceği yönünde sinyaller vermesinin, global
likidite ve risk eğilimlerinde değişime yol açarak, temel ekonomik
göstergelerde belirgin bir farklılaşma olmamasına karşın
'gelişmekte olan ülkelerin finansal piyasalarındaki dalgalanmaları
artırdığı' belirtilen açıklamada, Türkiye ekonomisinin de, temel
ekonomik göstergelerin son yıllardaki göreli güçlü seyrine rağmen,
benzer bir eğilimden etkilendiği ifade edildi. Dış politikaya ait
bazı dönemsel belirsizlikler ve söz konusu gelişmelerin, cari
açığın artmakta olduğu bir döneme denk gelmesinin bu etkiyi
güçlendirdiğine işaret edilen açıklamada, ''Ancak burada altı
çizilmesi gereken nokta, yukarıda da belirtildiği gibi, mevcut
programın kararlılıkla devam ettirileceği ve özellikle mali
disiplinin sürekliliğini sağlayacak sosyal güvenlik ve vergi
reformları konusunda kararlı ve hızlı davranılacağı temel varsayımı
altında, son dönemdeki gelişmelerin yarattığı olumsuzlukların
geçici olmaya mahkum olduğudur'' denildi. ''KUR HAREKETLERİNİN
FİYATLARA ETKİSİ Son dönemdeki kur hareketlerinin, ithal malların
fiyatları ve üretim maliyetleri kanalıyla fiyatlar üzerinde
yansımaları olacağına dikkat çekilen açıklamada, ancak bu etkilerin
geçmişe oranla sınırlı kalacağının öngörüldüğü ifade edildi.
Açıklamada, dalgalı kur rejimiyle beraber döviz kurunun suni
yollarla öngörülebilir hale getirilmesi politikasından vazgeçilmiş
olması ve kısa dönemde kurda hem yukarı hem aşağı yönlü hareketler
gözlenebilmesinin, yabancı para cinsinden mali araçları garantili
bir yatırım aracı olmaktan çıkardığı, fiyatların döviz kuruna
endekslenmesi davranışını değiştirdiği hatırlatıldı. Bu anlamda
dalgalı kur politikasının döviz kuru-enflasyon ilişkisinde yapısal
bir değişime yol açtığı düşünüldüğü belirtilen açıklamada, şu
görüşlere yer verildi: ''Merkez Bankası'nın gelecek dönem
enflasyonuna odaklı bir politika izlemesi, artan rekabet ortamı,
düşen enflasyon ve son iki yıldır uygulanan sıkı maliye
politikaları firmaların fiyatlama davranışlarını değiştirmekte,
bekleyişleri etkilemekte ve döviz kurundan enflasyona geçiş
etkisinin zayıflamasına katkıda bulunmaktadır. Nitekim, yapılan
ampirik çalışmalar enflasyon bekleyişlerinin belirlenmesinde geçmiş
enflasyonun hala anlamlı bir parametre olduğuna, ancak enflasyon
hedefinin bekleyişler üzerindeki etkisinin de son dönemde önemli
ölçüde güçlendiğine; ayrıca döviz kurununun enflasyon üzerindeki
etkisinin geçmiş dönemlere göre zayıflamaya başladığına işaret
etmektedir.'' Açıklamada, önümüzdeki dönemde enflasyon eğiliminde
ilk dört aydaki rakamlara göre geçici yükselişler beklenmekle
beraber, bugün itibarıyla söz konusu artışın, enflasyon hedefini
belirgin şekilde tehdit edecek boyutlara erişmeyeceğinin
öngörüldüğü kaydedildi. TÜFE'NİN 4 AYLIK SEYRİ Bu arada açıklamada,
tüketici fiyatları enflasyonunun yılın dört ayındaki seyrinin,
enflasyon hedefi ile tutarlı patikanın da altında olmasının
yarattığı marjın, temel eğilimden geçici sapmaların yıl sonu
hedefini tehdit etmeyeceğine işaret ettiği belirtildi. Dalgalı kur
rejimi altındaki son üç yıllık deneyimin, makro ekonomik dengeler
açısından bekleyişlerin yönetimi ve ekonomik birimlerin geleceğe
yönelik algılamalarının önemini ön plana çıkardığı vurgulanan
açıklamada, şu görüşlere yer verildi: ''Buradan çıkan en önemli
dersin, ekonomik istikrarın sağlanması ve geleceğe yönelik
algılamaların şekillendirilmesinde, sadece nominal çapalara değil,
somut, şeffaf ve hesap verilebilir programlara gereksinim
duyulduğudur. Bir başka deyişle, toplumun algıladığı en önemli
ekonomik çapa, parasal veya mali bir değişkenden ziyade, genel
iktisat politikalarındaki disiplinin sürdürülmesi ve yapısal
kırılganlıkların azaltılmasına yönelik somut düzenleme ve
reformları içeren, güvenilirliği yüksek taahhütler
olmaktadır.''