Merkez Bankası faiz kararı kafalar fena karıştı!

Abone ol

Merkez Bankası faiz kararı için geri sayım başladı. Merkez Bankası'nın faiz kararı öncesi piyasaların kafası karıştı. Merkez Bankası faiz arttıracak mı yoksa faizi sabit mi tutacak soruları ise yarın saat 14.00'de netlik kazanacak.

ABD Merkez Bankası-FED'in faiz arttırımı kararı sonrası sıra Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'na geldi.

Merkez Bankası yarın saat 14.00'de yeni faiz kararını açıklayacak. FED'in faiz kararı sonrası 'Merkez Bankası da faiz arttırır' yorumlarını beraberinde getirmişti. Ancak hükümet ve Cumhurbaşkanlığı kanadından gelen son açıklamalar piyasalarda kafa karışıklığı yarattı. 

Merkez Bankası'nın faiz kararıyla ilgili beklentileri bugünkü köşesine taşıyan Hürriyet yazarı Erdal Sağlam, Merkez'in faize dokunmaması halinde Türk Lirası'nda değer kaybı yaşanabileceği uyarısında bulundu.

BEKLENTİ AZALMAYA BAŞLADI

Sağlam şunları yazdı:

"Geçen hafta Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) faiz artırımından sonra piyasa oyuncularının çoğu Merkez Bankası'nın da artık faiz artırımına gitmesini bekliyordu. Ancak son günlerde bu beklentinin azaldığını görüyoruz. Bunun en büyük nedeni ise bu kez Başbakan'ın da dahil olduğu faiz konusundaki siyasi söylemin yeniden canlanmış olması. 

Piyasa oyuncularının hemen hepsi, mevcut enflasyon düzeyinin yüksekliğini de gerekçe göstererek, faiz oranlarının artırılması gerektiğini söylüyor. Bir kısmı radikal artış ihtiyacı var derken, çoğunluğu daha aşamalı ama mutlaka faiz artırımı gerektiği görüşünde. Bu nedenle de faiz koridorunun alt sınırı ve politika faizinde küçük artırımlarla.
Merkez Bankası'nın söz verdiği "tek faize yumuşak geçiş"in adımlanna başlaması gerektiğini belirtiyorlar.  Ancak son birkaç gündür Başbakan Davutoğlu'nun "faizler düştüğü için ekonomi düzeldi" biçiminde bir siyasi söylem kullanması piyasaları tedirgin etmeye başladı. Cumhurbaşkanına yakın kaynaklar ise "faiz artırımı yerine indirilmesi gerektiğini" söylerken, iktidara yakın gazeteler de "faiz indirilmeli" şeklinde kampanyalarla buna katıldılar.

İşte bu gelişmeler piyasa oyuncularının kafasının karışmasına neden oldu. FED faiz artırımına rağmen Merkez Bankası'nın yine faizlerde hareketsiz kalabileceğini tahmin edenlerin sayısı artmaya başladı. Bunun doğru olmayacağını ama hükümetin baskısıyla, faizde hareketsiz kalma ihtimalinin giderek güçlendiğini söylüyorlar.  Bu arada AKP çevrelerinden edindiğimiz izlenim de "Reforma başlıyoruz derken böyle bir dönemde faizlerde artışın doğru olmayacağı, artışın mümkün olduğunca ötelenmesi gerektiği" görüşünün öne çıktığı yolunda.

Kısa dönemde aslında radikal bir ekonomik reform yapılamayacağını iktidara yakın kaynaklar da itiraf ediyorlar, o nedenle özellikle konuta ve inşaat dayalı sistemin birkaç yıl daha sürmesinin, zaman kazanmak için iyi olabileceğini söylemeye başladılar.  Faiz oranlarının düşük kalmasının mevcut durumu idare etmek için tercih edilmesi gerektiğini, bu nedenle de Merkez Bankası'nın mecbur kalana kadar faiz artırımına başlamamasının daha doğru olacağını söylüyorlar. Dolayısıyla Merkez Bankası'nın "FED'den bu küçük artış zaten bekleniyordu, mevcut faiz oranlansı değiştirmek için FED'in bundan sonra atacağı adımlara bakmak daha doğru olacaktır" argümanını kullanmasını istiyorlar.

PİYASANIN TEPKİSİ NE OLUR?

Merkez Bankası'nın koşullar uygun olduğunda koridorun alt sının olan yüzde 7.25'lik gecelik borçlanma faizi ve yüzde 7.50 olan haftalık repo ihale faizini artırırken, koridorun üst sınırı olan yüzde 10.75'lik gecelik borç verme faizini indirerek koridoru simetrik daraltmayı amaçladığını biliyoruz.,Ancak TL'nin değeri üst bantı indirmeye müsait değil. Bu nedenle de piyasa 10.75'i sabit tutup alt sınırlarda bir miktar artırım yaparak. Merkez Bankasının "Ben FED'in artırımına tepki verdim" demesini bekliyor. Ancak bunun, "faizlerde artış algısı" yaratacağı için siyasi otoritenin bariyerine takılması söz konusu. İşte bunun için yine hareketsiz kalmayı seçebileceği tahminleri artmaya başladı.

Bu tercih aynı zamanda Merkez Bankası bağımsızlığı adına kötü bir algı yaratacak. Piyasalar ne tepki verir derseniz; hareketsiz kalırsa bir miktarf tepki verip TL'nin değer kaybetmesi İ bekleniyor. Üst sınır korunurken. l faizin alt sınırında artırım yapması ise piyasalar tarafından olumlu algılanacak, en azından TL'nin değeri değişmeyecektir. Merkez Bankası faizde hareketsiz kalıp, yine munzam faizi artırmak gibi yan unsurlarla yetinmeyi seçerse, piyasanın tepkisi yine olumsuz olur diye bekleniyor.
Merkez Bankası'ndan yine siyasi bir faiz kararı çıkar mı yarın göreceğiz.

MERKEZ BANKASI FAİZ KARARI ANKET SONUÇLARI

Analistler, salı günü açıklanacak (TCMB) Para Politikası (PPK) kararlarının piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacağını vurguluyor.

Merkez Bankası'nın bu kez faiz artışı yapacağı beklentisi dolar/TL kurunu da baskılayan bir önemli unsur. Çünkü Reuters anketinde 125 baz puan artış bekleyen ekonomist bile var.

MERKEZ BANKASI'NDAN 25-100 BAZ PUAN ARTIŞ BEKLENİYOR

AA Finans'ın, 22 Aralık Salı günü gerçekleştireceği PPK toplantısına yönelik beklenti anketine göre ekonomistler politika faizinin artırılmasını bekliyor. Politika faizi beklentilerini bildiren ekonomistlerin 1'i değişiklik beklemezken kalan 12 ekonomist, 25 ile 100 baz puan (BP) arasında artış olacağını tahmin ediyor.

TCMB, geçen ayki PPK toplantısında faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmemişti. Mevcut durumda politika faizi yüzde 7,50, faiz koridorunun üst bandı yüzde 10,75, alt bandı ise yüzde 7,25 seviyesinde bulunuyor.

Günün Önemli Haberleri