Merkez Bankası bir vesayet kurumu değildir
Abone olMB Başkanı Erdem Başçı, Merkez Bankası’nın herkesten emir alan bir kurum olmadığını belirterek, "Zor ve karışık bir iş var. Faizi artırmak ...
MB Başkanı Erdem Başçı, Merkez Bankası’nın herkesten emir alan
bir kurum olmadığını belirterek, "Zor ve karışık bir iş var. Faizi
artırmak hükümet için kolay olmayabilir. Gerektiğinde artırmak
gerekebilir. Merkez Bankası bir vesayet kurumu değildir" dedi.
Merkez Bankası ve Dünya gazetesi işbirliği ile Konya Ticaret Odası
Konferans Salonu’nda "Ekonomik Görünüm ve Para Politikaları" konulu
bir sonum yapan Erdem Başçı, büyümeyle ilgili bilgiler verdi. En
son açıklanan verilere bakıldığında Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın
büyüme hızının yüzde 4’e yakın seyrettiğini kaydeden Başçı, “Bu
birinci çeyrekte de böyle devam etti. 4,3’lük bir yıllık büyüme söz
konusu oldu. Dolayısıyla aslında ekonomi cephesine baktığımızda,
ekonomi tarafına baktığımızda genel olarak dünyanın mevcut hali göz
önünde bulundurulduğunda, genel olarak işler iyi diyebiliriz. İlk
olarak büyüme tarafına baktığımızda dünyayla başlamamız lazım.
Dünyada büyüme oranları nasıl diye sorduğumuzda, küresel finans
krizi olan 2008-2009 döneminden önceki büyüme hızına baktığınızda,
gerçekten hem gelişmiş ülkelerde hem de gelişmekte olan ülkelerde
büyüme hızları son derece yüksekti. Çin, çift haneli hızla
büyürken, gelişmekte olan ülkeler yüzde 8 civarında büyürlerdi ve
gelişmiş ülkelerde yüzde 3 civarında büyürlerdi. Bu küresel krizden
önce. Tabi küresel kriz çok ciddi bir etki yaptı. Büyüme üzerine ve
daha sonra toparlanmaya bırakıyoruz. Toparlanmadan sonra şu anda
ulaştığımız nokta gelişmekte olan ülkelerde ortalama büyüme yüzde
4’e doğru yaklaşıyor. Bunların içerisinde Çin en hızlı büyüyor. O
da yüzde 7’ye doğru yaklaşıyor. Bu da Türkiye’nin yüzde 4’lük
büyüme trendine bu bağlamda değerlendirdiğimiz zaman aslında hiç de
fena bir noktada olmadığımız gözleniyor” şeklinde konuştu.
"DEĞİRMENİN SUYU NEREDEN GELECEK SORUSUNU KENDİMİZE SORMALIYIZ"
Asya ülkelerinin yaptığı yatırımlardan örnekler veren Başçı, “100
liralık gelire karşı neredeyse 45-50 liralık yatırımı Çin yapıyor.
Keza Hindistan’da ve Endonezya’da yüzde 30’un üzerinde yatırım
oranları var. Tayland’da, Kore’de, Malezya’da, Çin’de, hatta
Rusya’da, Çek Cumhuriyeti’nde, Meksika’da yatırım oranları
Türkiye’dekinin biraz üzerinde. Biz de daha çok yatırım yapsak
büyüme açısından iyi olmaz mıydı? Kesinlikle daha iyi olurdu. Peki,
yapabilir miyiz? Soru şu; bunun kaynağı nereden gelecek? Bu
yatırımlar kim tarafından finanse edilecek? Türkiye’deki bizim hane
halkımızın tasarruflarıyla mı finanse edilecek? Yurt dışından
borçlanarak mı finanse edilecek? Doğrudan yatırımlarla mı finanse
edilecek? Yoksa Merkez Bankası para basarak bunu finanse mi edecek?
Bu sorunun cevabını vermeden biz bu analizi tamamlayamayız, bu
analizi eksik kılar. Değirmenin suyu nereden gelecek sorusunu
kendimize sormalıyız. Ondan sonra tekrar tartışmaya başlayabiliriz.
Ondan sonra para politikası nasıl şekillenmeli konusunu
tartışabiliriz” diye konuştu.
“YÜZDE 5’İ GÖRMEDEN RAHAT ETMEM”
Türkiye ekonomisi enflasyonu düşürme sürecinde olduğunu belirten
Başçı, “Henüz biz yüzde 6,2’nin altında bir yılsonu enflasyonu
görmedik. Son 44 yılın en düşük yıl sonu enflasyonu yüzde 6,2’dir.
2012 yılında oldu bu. Dolayısıyla bizim bundan sonraki hedefimiz
6,2’nin de altında ve 5’e yakın enflasyonu bu yıl değil ama gelecek
yıl mutlaka sağlamak bu da benim görev süremdeki son yıl sonu
olacak. o son yıl sonunda da ben 5’i görmeden rahat etmem. 2015
yılı Türkiye için çok önemli bir yıl. 2015 yılında Türkiye G2O
dönem başkanlığını alacak. İstanbul’da yapılacak o toplantıda benim
enflasyonu 5’e indiriyoruz arkadaşlar bu da son 46 yılın
Türkiye’nin en düşük enflasyonudur. Diyebilmem gerekiyor. İnşallah
bunu yapabilecek imkanımız var” dedi.
“MB, VESAYET KURUMU DEĞİLDİR”
Merkez bankasının herkesten emir alan bir kurum olmadığına dikkat
çeken Başçı, Merkez Bankası’nın bir acente işlevi olduğunu
aktararak, “Zor ve karışık bir iş var. Faizi artırmak hükümet için
kolay olmayabilir. Gerektiğinde artırmak gerekebilir. Dövize
müdahale etmek her zaman tartışmalı bir konudur. Hükümetin bunu
yapması zor olabilir. ‘Bu işi ben teknik bir kurum olan Merkez
Bankasına havale edeyim, o benim vekilim olsun. Bakalım
başarabiliyor mu, başaramıyorsa kendisi sorumludur’ der ve
bağımsızlık bundan ibarettir. Dolayısıyla merkez bankası bir
vesayet kurumu değildir. Bir vasi değildir. Teknik bir kurumdur.
Siyasetin dışındadır ve şeffaftır. Enflasyon ölçülür, hedef
bellidir. Tutturdun mu tutturamadın mı, dönem sonunda 5 yılın
sonunda bakarsınız başkan başarılı mı başarısız mı belli olur.
Neden 5 yıl çünkü para aktarım mekanizması gecikmeli çalışır. Bugün
aldığınız bir karar bir buçuk iki yıl sonra, üç yıl sonra etkisini
gösterir. O yüzden sabır gerektirir” diye konuştu.
"GÖREVDEN ALINAN YÖNETİCİLER, GÖREVDEN AFLARINI İSTEDİLER”
Merkez Bankası Başkanı Başçı, geçen hafta görevden alınan kişilerle
ilgili de yaptığı açıklamada, “Bu arkadaşlarımızdan 5 tanesi, açık
bir şekilde söyleyeyim, kendileri aşırı yorgunluk ve morallerinde
bir miktar bozulma olduğu gerekçesiyle bana geldiler ve hatta bir
kısmı bunlardan yazılı olarak idari görevden aflarını rica ettiler.
2 tanesi yurt dışı temsilciliklerine gitmeye hazır olduklarını
ifade ettiler. 1 tanesinde de biz motivasyon bozukluğunu kendimiz
tespit ettik. Bu bizzat benim kendimin bu kişilerle görüşmemiz ve
banka meclisimize bu konuyu aktarmamız sonucundaki bankamızın
aldığı bir karardır. Çok değerli arkadaşlardır her birisi de. Basın
isimlerinin bu şekilde çıkmasından son derece üzgündürler. Biz de
üzgünüz ve dolayısıyla işin doğrusunu burada anlatmak gerekir.
Bizim arzumuz, isteğimiz, tercihimiz odur ki, Merkez Bankası’nın bu
tür iç işleri işinde kendimiz iç iletişimimizi yapalım. Banka
içinde bunu duyuruyoruz tabi. Ama çok da kamuoyu önünde
tartışılması bence sağlıklı, doğru değil. Her seferinde bu tür
mikro işlerin fazla bizce cevaplanması doğru değil. Ama şu anda
gerçekten bir cevaplanma ihtiyacı vardı. Burada kesinlikle Merkez
Bankası bunu kendisi değerlendirmiştir ve en doğru kararı almaya
gayret etmiştir. Hem de o arkadaşlarımızın bankamıza olan katkıları
devam edecek. Ama bir süre daha hafif bir iş yüküyle gene bankaya
ilgili alanlarda katkı yapmaya devam edecekler” ifadelerini
kullandı.
(İHA)