Merkel'den Türkiye aleyhine sözler

Alman Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Angela Merkel, Türkiye'nin AB'ye üye olması durumunda Birliğin siyasi bütünlüğünün korunamayacağına inandıklarını söyledi. Merkel, federal mecliste Türkiye konusunda yapılan tartışmada, bugüne kadar tüm Alman hükümetlerinin Türkiye'nin AB üyeliği perspektifine onay verdiklerini hatırlatarak, şunları kaydetti: ''Ancak o zamanlar AB bir ekonomik topluluktu. Türkiye gibi büyük bir ülkenin AB'ye girmesiyle siyasi birliğin kaybedileceğine inanıyoruz. Siyasi mi, jeostratejik mi yoksa ekonomik bir topluluk mu olmak istediğimize karar vermeliyiz. Biz derinleştirilmiş bir siyasi birlik yaratılmasını istiyoruz.'' Türkiye'nin kriterleri yeteri kadar yerine getirmediğini öne süren Merkel, ''İlk kez, sınırları Avrupa'nın çok ötesinde olan bir ülkeyle müzakerelere başlanacak. Türkiye'de hala işkence yapıldığı ve din özgürlüğü olmadığı konusunda şüphe yok. Bir Türk bakan bizi 'Hıristiyan Kulübü' olmakla suçladı, ancak kendi ülkesinde din özgürlüğünü yeteri kadar yerine getirmiyor'' şeklinde konuştu. Türkiye ile iyi ilişkilere sahip olduklarını, ancak Türkiye'nin jeostratejik öneminin bile AB'ye alınması için bir neden olmadığını belirten Merkel, ''AB global bir güvenlik gücü değil. NATO böyle bir güç ve Türkiye bu ittifaka üye'' dedi. Türkiye'nin Avrupa ve Asya arasındaki köprü görevini de sadece bir yerin kuruluşuna üye olarak yapamayacağını savunan Merkel, ''Müzakerelerin sonucunda 'Türkiye ya üye olacak ya da olmayacak' diyemezsiniz. Türkiye'ye karşı bugüne kadar hep dürüst olmayan bir politika izlendi. Sonucun felakete yol açmaması için biz de 'imtiyazlı ortaklıkla' üçüncü bir seçenek sunduk'' diye konuştu. Türkiye'ye kapıların hiçbir zaman tümüyle kapatılmasını istemediklerini kaydeden Merkel, ''Konu sadece Türkiye değil, aynı zamanda bizim geleceğimiz. Bu nedenle konu hafife alınmamalı. Bu nedenle de konuyu 2005 ve 2006 yıllarında da tartışmaya devam edeceğiz. 2006 yılında iktidara geldiğimiz zaman da neleri düzeltebileceğimize bakacağız'' dedi. SPD LİDERİ MÜNTEFERİNG: TÜRKİYE BÜYÜK BİR ŞANS Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Franz Müntefering ise Almanya'nın Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olduğuna dikkat çekerek, ''Alman Sanayiciler Birliği (BDI) Türkiye'nin büyük ekonomik potansiyele sahip olduğunu açıkladı. Türkiye'nin üyeliği AB için büyük şans'' dedi. Türkiye'nin stratejik öneme sahip olduğunu, İslam ülkeleri için de örnek teşkil ettiğini ifade eden Müntefering, demokratik, çoğulcu ve hoşgörülü bir Türkiye'nin İslam ülkeleri için iyi bir model olacağını ve bu ülkelere açık bir mesaj vereceğini söyledi. Türkiye'de muhafazakar bir hükümetin büyük reformlar yapmasının herkesi şaşırttığını belirten Müntefering, şunları kaydetti: ''Türkiye ile müzakereler uzun ve zor olacak. Türkiye sadece kararlar almakla kalmamalı, aynı zamanda uygulamalarına da önem vermeli. Ancak AB de almaya hazır olmalı. Baştan Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkanlar, almaya da hazır olamazlar. Halbuki müzakereler ciddi bir şekilde sekteye uğradığı takdirde kesilmeleri de mümkün. Ancak Türkiye'nin AB üyesi olma şansı var.'' Alman Birlik partileri (CDU/CSU) Avrupa Parlamentosu milletvekillerinin Türkiye ile ilgili olarak dün yapılan oylamada gizli oy kullandıklarına da dikkat çeken Müntefering, Birlik partili milletvekillerine yönelik olarak, ''Herhalde bu da sizin 'öncü kültür' anlayışınız. Acaba Türkler buna ne derdi?'' diye konuştu. Birlik partilerinin ''imtiyazlı ortaklıkla'' neyi kast ettiklerini de hiçbir zaman anlatamadıklarını ifade eden Müntefering, eski Başbakan Helmut Kohl ile Türkiye'nin AB üyeliğine yoğun şekilde karşı çıkan Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) federal meclis grubu Başkanı Michael Glos'un birkaç yıl öncesine kadar Türkiye'ye üyelik perspektifi verilmesini desteklediklerini hatırlattı. Müntefering, ''Şimdi de 2006 yılında iktidara gelirseniz, Türkiye'nin üyeliğini tüm imkanlarınızla engellemeye çalışacağınızı söylediniz. Merak etmeyin iktidara gelemeyeceksiniz'' dedi.