Mercedes'in ML serisi yenilendi

Mercedes'in 4x4 modeli ML 350, yeni tasarımı ve arazide konforlu sürüş özelliğiyle öne çıkıyor. Mercedes'in ilk kez 1997 yılında örtüsünü kaldırdığı ML serisi, yenilenen tasarımı, zenginleştirilen donanımı ve arazide bile konforlu sürüş imkanı sunan teknolojik özellikleriyle sınıfındaki tüm rakiplerine meydan okuyor. Tasarım Mercedes'in M sınıfındaki iddialı temsilcisi ML, ilk kez yollara çıktığı 1997 yılından sonra 2001 yılında makyajlanmıştı. ML 320 ile dikkatleri üzerine toplayan Mercedes, bu tarihten sonra Amerikan montajlı 4x4 serisinin iddiasını arttırmak amacıyla 3.5 litre (235 hp) motor kullanan ML 350 modelini günışığına çıkardı. Bu yıl yeniden elden geçirilen ve tasarımı ile donanımı geliştirilen ML serisi, değişen boyutlarıyla sınıfındaki iddiasını arttırıyor. ABD'de bulunan Tuscaloosa Tesisleri'nde üretilen ML 350'de göze çarpan en önemli değişiklik, aracın boyutlarının artması ve bir önceki nesile oranla daha köşeli hatlara sahip olması... Boyu 150 mm, eniyse 60 mm artırılan ML 350'de genel hatlarda büyük bir değişim olmazken, özellikle ön yüzdeki köşeli tasarım, aracın agraesif karakterini ve değişen boyutlarının farkedilmesini sağlıyor. Ön ızgaradaki büyük Mercedes logosu ve gövde rengi ön tampona entegre sis farları, aracın sportif tasarımına büyük katkı sağlıyor. Önden arkaya doğru akıcı bir tasarıma sahip olan aracın kaslı hatları arka bölümde de etkisini hissettiriyor. Üçgen formlu stop lambaları ile üçüncü stop lambası, koyu renk camlarla birleşerek, dinamik bir etki yaratıyor. Otomobilin boyası çizilmeye karşı özel olarak geliştirilirken, bu sayede yıkama fırçaları bile boyaya zarar veremiyor. Yine Mercedes'in bu modelinde de dikiz aynasına monte LED tipi sinyal lambaları kullanılarak, kalite hissi arttırılıyor. İç mekan Mercedes ML350'nin iç mekanında artan kalite hissi hemen farkediliyor. Deri döşeme ağırlıklı ferah ve geniş iç mekanda en çok dikkat çeken özellik, vites kolunun direksiyonun sağ tarafına entegre olması. Araçta yine el freni, eski tip Mercedes ve Amerikan otomobillerindeki gibi ayak pedalıyla devreye sokulabiliyor. Gri tonlardaki deri ağırlıklı iç mekan kalite hissini üst düzeye çıkartırken, zekice düşünülmüş krom kaplama kapı kolları ve gösterge çerçeveleri, sportif karaktere gönderme yapıyor. Ergonomik açıdan herhangi bir kusur bulunmayan iç mekanda otomatik cam açma-kapama düğmeleri yine klasik olarak sürücü kapısının kolçağına yerleştirilmiş. Otomobilin far ve sis farlarını ayarlamaya yarayan kumanda düğmesi ön konsolun en solunda bulunuyor. Elektronik kontrollü yükseklik ve derinlik ayarlı dört kollu direksiyonun başarılı tasarımı sayesinde kollar gösterge panelini perdelemezken, direksiyon üzerinde bulunan düğmeler yardımıyla müzik sistemi, yol bilgisayarı ve araç telefon sistemine kumanda edebiliyorsunuz. ML 350'nin etkileyici gösterge paneli de yine kendine özgü bir tasarıma sahip. Hız ve devir göstergeleri iki ayrı dairesel bölüme konumlandırılmış ve bu da sürücüye sportif bir otomobilin sürüş hissini yaşatıyor. Bu iki dairesel bölümün ortasında ve arka planda kalan bölümden ise araç ve yolla ilgili bilgilere sahip olabiliyorsunuz. Yeni teknolojinin tüm örneklerinin kullanıldığı araçta kontak anahtarı yerine verici bir cihaz bulunuyor. Anahtar şeklindeki cihazın sürücünün yanında bulunması yeterli. Bu durumda aracın kapı kollarına dokunulduğunda kapılar otomatik olarak açılıyor. Yine aracın içinde kontak anahtarı yuvası bulunmuyor. Renault modellerindeki gibi bir düğmeye basarak, motoru çalıştırabiliyorsunuz. Yine aynı düğme yardımıyla motoru durdurabiliyorsunuz. Aracın deri ön koltukları da yine elektronik kollar yardımıyla birçok farklı yöne doğru ayarlanabiliyor. Koltukların önünde bulunan düğmeler yardımıyla baldır ve sırt bölümünün yan destekleri ile bel bölümünü destekleyen bölüm şişirilip, indirilebiliyor. Orta konsol Orta konsolun en üstünde iki adet geniş havalandırma ızgarası dikkati çekiyor. Bu ızgaraların altında yurtdışındaki modeller için tasarlanmışbir navigasyon ekranı bulunuyor. Ancak Türkiye için henüz navigasyon sistemi devreye girmediğinden, bu ekran ve ekranı çevreleyen düğmeler yardımıyla, aracın bilgisayar sistemine girebiliyor, kişisel ayarlar yapabiliyor, müzik dinleyebiliyor, telefon açabiliyor veya bluetooth sayesinde farklı cihazlar ve cep telefonlarına bağlanabiliyorsunuz. Bu bölümün altında otomatik klima sistemi ve daha altta ise Airmatic DC adı verilen havalı süspansiyon, koltuk ısıtmaları ve dörtlü sinyal lambasının kumanda düğmeleri bulunuyor. En altta ise yine kapaklı bir küllük bölümü yer alıyor. Geniş iç mekanı sayesinde arka bölümde oturan yolculara oldukça iyi bir diz mesafesi ve toplam 550 litrelik bir bagaj hacmi sunan ML 350'nin arka koltuklarının yatırılmasıyla bu alan 2050 litreye kadar artıyor. Motor ve Performans Türkiye'ye sadece sipariş üzerine 3.5 litre (272 hp), 5.0 litre (306 hp) benzinli, 3.0 litre (190 hp) ve 3.0 litre (225 hp) dizel olmak üzere dört farklı motor motor seçeneğiyle ithal edilen Mercedes ML serisinin tüm motor seçeneklerinde yedi kademeli otomatik şanzıman standart olarak sunuluyor. Testini yaptığım Mercedes ML 350'nin motor kapağının altında 3.5 litre hacminde 6 silindirli bir motor görev yapıyor. ML 350'nin 3498 cc hacmindeki motoru, 6000 d/d'de 272 hp güç üretirken, 2400 d/d'de 350 NM tork sağlıyor. 7G-Tronic ismi verilen teknolojik şanzıman saatte en fazla 225 kilometre sürate izin verirken, şanzımanın seri olması ve güçlü motor, 2 ton ağırlığındaki aracın sıfırdan saatte 100 kilometre hıza 8.4 saniyede ulaşabilmesini sağlıyor. Ani hızlanmalara çabuk tepki veren otomobilin gaz pedalı ve motor arasındaki bağlantı da oldukça hassas. Vites geçişlerinin iç mekanda fazla hissedilmemesi de konforu arttıran önemli etkenler arasında. Aracı çalıştırır çalıştırmaz, motorun gücünü hissedebiliyorsunuz. Otomobil alt devirlerden itibaren gücünü hissettirirken, üst devirlere çıktıkça oldukça yüksek bir performans sergiliyor. Oldukça sessiz çalışan motor sürüş konforunu yükseltirken, yüksek gövde yapısı sayesinde problemsiz bir görüş mesafesi sağlanıyor. Her türlü konforun düşünüldüğü ML 350, 100 kilometrede ortalama 9.4 litre kurşunsuz benzin tüketerek, bu sınıfta şaşırtıcı bir yakıt tasarrufu sağlıyor. Tabi bu değer araç 90 km/sa hızda sabit olarak kullanıldığında yakalanabilirken, agresif kullanımlarda bu oran 14 litreye kadar çıkabiliyor. Aracın yakıt deposu ise tam 95 litre. ML 350'nin 'Airmatic DC' ismindeki havalı süspansiyonu orta konsolda klima sisteminin altında bulunan bölümdeki düğmeler yardımıyla ayarlanabiliyor. Spor ve konfor gibi iki seçeneği olan süspansiyon arazide otomobilin altını korumak amacıyla gövdeyi yükseltebiliyor. Otomobilin sertliği iyi ayarlanmış süspansiyon sistemi aracın yol tutuş kabiliyetini arttırırken, virajlarda yana yatmasını engelliyor. Fren pedalına çok çabuk tepki veren otomobil, 100 kilometre hızla giderken yapılan panik frende 40 metrede durmayı başardı. Geniş ön ve yan camları sayesinde oldukça iyi bir görüş alanı sunan aracın çift açılı dış dikiz aynaları sayesinde, kör nokta sorunu ortadan kalkarken, hem ön,hem de arkada bulunan park sensörleri sayesinde, park manevraları da kabus olmaktan çıkıyor. Güvenlik Mercedes'in tüm otomobillerinde olduğu gibi ML 350 modelinde de güvenliğe büyük önem veriliyor. Aracın güvenlik donanımında, çok kademeli açılabilen hava yastığı, sürücü ve ön yolcu için yan hava yastığı ve tüm koltuk sıraları için pencere hava yastığı, 2. koltuk sırasındaki sol ve sağ koltuk için ISOFIX çocuk koltuğu bağlantıları, arka camlar ve kapılar için çocuk emniyeti, ön yolcu koltuğunda çocuk koltuğu tanıma sistemi (otomatik), far seviye ayarı, çok fonksiyonlu ekranda yol bilgisayarı, önde 2 kademede ayarlanabilen kemer gücü sınırlayıcısı ve kemer kilit gerdirici olan 3 noktalı emniyet kemerleri, emniyet kemerini takmamış sürücü ve ön yolcu, kapatılmamış araç aydınlatması ve çekili el freni için ikaz düdüğü, sürekli dört tekerleklerden çekiş, Anti Blokaj Sistemi (ABS), Anti Patinaj Kumandası (ASR), İniş ve refleksiyon lambaları (4 adet), ayrıca arka kapakta refleksiyon lambası, Fren Asistanı Sistemi (BAS), şalterli ve değişken hız sınırlamalı Downhill Speed Regulation (DSR - rampa inişte otomatik fren kontrolü), Elektronik Stabilite Programı (ESP), tüm tekerlekler için Elektronik Traksiyon Sistemi, rampa inişleri için otomatik fren kontrolü dahil (4ETS), sürüş farı asistanı (otomatik sürüş farı), sis farı ve arka sis lambası, önde ve arkada optik ilave koruma tamponu, lastik basınç kaybı ikazı (patlak lastik ikazı), araç renginde tampon ve yan koruma çıtaları, elektronik immobilizer, infrarot uzaktan kumandalı kilitleme tertibatı dahil, iç şalterli çarpışma sensörlü merkezi kilitleme vb. birçok özellik standart olarak sunuluyor. Haber: Önder CANÖZER Kaynak: www.mynet.com