Mercedes Türkiye'ye açılıyor
Abone olMercedes Benz, Avrupa şehirlerarası otobüs piyasasında lider durumda bulunan Türkiye'de yatırımlarını güçlendiriyor.
İstanbul Hoşdere'deki otobüs fabrikasında dünyanın en modern
karoser tesisi kurma çalışmalarını sürdüren Mercedes Benz, yeni
jenerasyon otobüsleri de 2005 yılından itibaren Türkiye'de
üretecek. Mercedes-Benz Türk A.Ş. Direktörler Kurulu Başkanı Dr.
Till Becker, şirketin otobüsten sorumlu Teknik Direktörü Çetin
Atsür, satış ve pazarlamadan sorumlu Direktör Eşref Biryıldız,
İstanbul'da ekonomi basının yöneticileriyle biraraya geldi. Çetin
Atsür, yaptığı açıklamada, Hoşdere'den dünyanın en modern karoser
tesisini kurduklarını bildirdi. Mercedes'in Türkiye'yi köprü başı
görmesinin 1990 sonrası olduğunu ifade eden Atsür, ''Avrupa
şehirlererası otobüs piyasasında lider durumdayız. Türkiye'nin bu
konumunun daha da kuvvetlendirilmesi için stratejik kararlar
alındı'' dedi. Atsür, adı henüz bilinmeyen ve aile şeklinde çıkacak
yeni jenerasyon araçlarının Türkiye'de de üretileceğini açıkladı.
Mercedes Türkiye'nin başarılarını dile getirirken, 3 dakikada
yaptıkları kalıp değiştirmede dünyada bir numara olduklarını
aktaran Atsür, katedilen mesafeyi de ''Mercedes'in Almanya'daki
Manheim fabrikasına hacca gider gibi gider, hayranlıkla izlerdik.
Şimdi onlar geliyor'' sözleriyle ifade etti. Çetin Atsür,
Mercedes'in Almanya'daki merkezinin, fabrika kurmak için başvuran
Çin, Rusya, İran gibi ülkeleri de teknoloji ihraç merkezi olan
Türkiye'ye yönlendirdiklerini vurguladı. Sürekli kendilerini
yenilemeyi şirket kültürünün bir parçası haline getirdiklerini
bildiren Atsür, stok eritme uygulamasının yıllık getirisinin 2
milyon Euro olduğunu kaydetti. Fabrika çalışanların sürekli
eğitimden geçirildiğini anlatan Atsür, çalışanlar arasında
değişimin son derece düşük olduğunu, işe giren bir kişiyi muhafaza
edip buradan emekli etmeyi istediklerini belirtti. ABS'si olmadığı
halde... Atsür açıklamaları sırasında, Mercedes otobüsleri hakkında
dile getirilen çeşitli iddialar konusuna da açıklık getirdi.
Samsun'da 8 kişinin ölümü, 43 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan
trafik kazasına ABS fren sistemini etkileyen cep telefonunun neden
olduğu iddiasını araştırdıklarını bildiren Atsür, ''Otobüsü
inceledik, ikinci el olarak yeni satın alınmış. Aldığı zaman da
ABS'si yokmuş'' dedi. Almanya'da otobüste 52 cep telefonu ile
yapılan testlerde telefonların hiçbir soruna yolaçmadığının
belirlendiğini belirten Atsür, kabloların hiçbir şekilde
elektromanyetik ortamdan etkilenmediğini, ancak yine de cep
telefonu kullanılmasının kesinlikle tavsiye edilmediğini söyledi.
En büyük problemin, otobüslerin bakımının yetkili serviste
yapılmaması, orijinal yedek parça kullanmama riski olduğunu dile
getiren Atsür, Mercedes otobüslerinin Türkiye'de yılda 300-350 bin
kilometre yaptığını, 3 yılda 1 milyon kilometrenin devrildiğini,
çoğunun 2 milyon kilometrede olduğunu, 3 yıl sonra da çoğunun tali
yollara çıktığını anlattı. Risk taşıyan uygulamalara ilginç
örnekler de veren Atsür, bir otobüsün arka tarafından çıkan yangını
araştırdıklarında, orijinal kablonun telefon şarj cihazı için
kesildiğini belirlediklerini bildirdi. Su ısıtıcısında aşırı
ısınmaya karşı devreyi kesen sigortasının da direkt bağlandığını
tesbit ettiklerini belirten Atsür, bir büyük futbol takımının İzmir
yolculuğu sırasında da bu nedenle meydana gelen bir yangının
kendilerine iletildiğini kaydetti. Otomobilin beynini şaşırtan
uygulama Atsür, hız kontrolu bulunan otobüslerde, yolda kontağı
açıp kapatarak aracın elektronik beynini şaşırtan sürücüler
bulunduğunu aktardı. Fransa'daki bütün okul otobüslerini
kendilerinin verdiğini belirten Atsür, Fransızların güvenlik
konusundaki hassasiyetine dikkat çekerek, ''Çocuklarını bizim
otobüslere emanet ediyorlar'' dedi. Atsür, 550 milletvekiline
gönderdikleri ''Karapınar Dosyası'' başlıklı kitapçık nedeniyle
olumlu tepkiler aldıklarını ve Meclis'te araştırma önergesinin
reddedildiğini kaydetti. Mercedes-Benz Türk A.Ş. Direktörler Kurulu
Başkanı Dr. Till Becker de hükümetin yabancı sermaye çekmek için
attığı adımların son derece olumlu olduğunu dile getirdi. Becker,
yabancı sermaye yasasının geçmesi ve yatırım ajansı kurulmasının
son derece doğru adımlar olduğunu belirterek, yabancı
yatırımcıların Türkiye'ye bakışlarının giderek olumlu bir havaya
büründüğünü ifade etti. En mutlu olduğum ülke Türkiye Becker,
bundan önce dört ayrı ülkede CEO olarak görev yaptığını,ancak en
mutlu olduğu ülkenin Türkiye, bugüne kadar çalıştığı en iyi
şirketin de Mercedes-Benz Türk olduğunu dile getirdi.
DaimlerChrysler içerisinde birçok ülkeye Türkiye'nin model olarak
gösterildiğine dikkat çeken Becker, Brezilya'nın model olarak
Türkiye'yi örnek aldığını belirtti. Becker ayrıca, otobüs
fabrikasında her gün ortalama 11 otobüs üretildiğini ve bunun çok
önemli bir başarı olduğunu vurguladı. AB'ye girişi sürecinin
Türkiye için önemine de değinen Becker, ''Türkiye için euro ile
çalışmaktan önce AB kriterlerini uygulaması daha doğru olur. Ben
Portekiz'in AB'ye giriş sürecini yaşadım. Orada gazeteler her gün
Maastricht kriterlerini aynen basıyorlardı ve bu halkın üzerinde
son derece etkili oldu'' diye konuştu.