Meral Akşener'in eşi... MHP'li Semih Yalçın'dan şok açıklama
Abone olMHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Meral Akşener'in eşi hakkında söylenenleri gündeme getirdi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, MHP Genel Başkan adayı Meral Akşener'in eşi Tuncer Akşener'in eski Dev-Solcu olduğunu söyleyip yargı sürecini onun şekillendirdiğini iddia etti.
Öte yandan Akşener, 2011 yılında eşiyle ilgili iddialara ilişkin bir gazeteye verdiği röportajda "Eşim komşu oğluydu. Ben de ülkücü gençlik içindeydim. Eşim 20 yaşına kadar solcuydu. O daha sonra bizim cenaha girdi" ifadelerini kullanmıştı.
MHP'de ortalık iyiye kızıştı. Bahçeli'nin en büyük rakibi olarak gösterilen Akşener'in eşi hakkında söylenenler ortalığı karıştırdı. MHP'de tansiyonu yükselten yazılı açıklama MHP Genel Sekreteri Semih Yalçın'dan geldi.
Paralel yapı temsilcilerinin 7 Haziran seçimleri sonrasında iktidar karşısında yüzde 60'lık blok varmış gibi göstererek, MHP'yi yeni bir senaryonun içine çekmeye çalıştığını ifade eden Yalçın, senaryonun son perdesinin, MHP'de suni kriz üreterek bir olağanüstü kurultay yapmak suretiyle yönetimi değiştirmek ve MHP'ye egemen olmak üzerine yazıldığını kaydetti.
Meral Akşener ve eşi Makine Mühendisi |
Semih Yalçın, "Bu amaçla harekete geçen paralel yapının yargıdaki kırıntıları, birtakım solcu artıklarıyla iş birliğine giderek mevhum yüzde 60 blokunu hayata geçirememenin acısını çıkarmaya soyunmuşlardır. Kendilerini MHP genel başkan adayı olarak kamuoyuna lanse eden bazı isimleri avladığı bilinen paralel yapı, olağanüstü kurultay için yargıya başvuran malum isimlere destek vererek, yargı sürecine etki etmenin yollarını aramaya başlamıştır." görüşünü savundu.
HAKİM ŞÜPHE UYANDIRDI
Mahkeme Hakimi Ümran Kaptan'ın, MHP Genel Merkez avukatına, 9 sayfalık ve kapsamlı mahkeme gerekçeli kararı hakkında "Henüz hazırlamadım. Hafta sonu da şehir dışındaydım. 3-4 gün sonra hazırlarım." demesine karşın kısa süre sonra gerekçeli kararı UYAP'a yüklediğini ileri süren Yalçın, Kaptan'ın bu tutumunun şüpheye yol açtığını, bunun konuyu yakından takip eden çevreler tarafından bir kumpasın işareti olarak görüldüğü değerlendirmesini yaptı.
Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, Paralel Devlet Yapılanmasına yönelik operasyonlara hız verilmesi üzerine paralel yapıya hizmet eden kimse ve grupların, kendilerine yeni bir siyasi şemsiye arayışına girdiğini belirtti.
YÜZDE 60'LIK BLOKU HAYATA GEÇİREMEMENİN ACISINI ÇIKARMAYA SOYUNMUŞLARDIR
Paralel yapı temsilcilerinin 7 Haziran seçimleri sonrasında iktidar karşısında yüzde 60'lık blok varmış gibi göstererek, MHP'yi yeni bir senaryonun içine çekmeye çalıştığını ifade eden Yalçın, senaryonun son perdesinin, MHP'de suni kriz üreterek bir olağanüstü kurultay yapmak suretiyle yönetimi değiştirmek ve MHP'ye egemen olmak üzerine yazıldığını kaydetti.
Semih Yalçın, "Bu amaçla harekete geçen paralel yapının yargıdaki kırıntıları, birtakım solcu artıklarıyla iş birliğine giderek mevhum yüzde 60 blokunu hayata geçirememenin acısını çıkarmaya soyunmuşlardır. Kendilerini MHP genel başkan adayı olarak kamuoyuna lanse eden bazı isimleri avladığı bilinen paralel yapı, olağanüstü kurultay için yargıya başvuran malum isimlere destek vererek, yargı sürecine etki etmenin yollarını aramaya başlamıştır." görüşünü savundu.
Mahkeme Hakimi Ümran Kaptan'ın, MHP Genel Merkez avukatına, 9 sayfalık ve kapsamlı mahkeme gerekçeli kararı hakkında "Henüz hazırlamadım. Hafta sonu da şehir dışındaydım. 3-4 gün sonra hazırlarım." demesine karşın kısa süre sonra gerekçeli kararı UYAP'a yüklediğini ileri süren Yalçın, Kaptan'ın bu tutumunun şüpheye yol açtığını, bunun konuyu yakından takip eden çevreler tarafından bir kumpasın işareti olarak görüldüğü değerlendirmesini yaptı.
MERAL AKŞENER'İN EŞİ TUNCER KİM?
Bütün bu gelişmelerin, paralel yapının MHP'yi ele geçirmek için çok boyutlu çalıştığını ortaya koyan adımlar olarak değerlendirildiğini aktaran Yalçın, "MHP genel başkan adayı olduğunu açıklayan ve öteden beri paralel yapıyla ilişkilerini gizlemeyen Meral Akşener'in, MHP'ye yönelik kumpas bağlamında yargı sürecine ilişkin gelişmeleri, eski Dev-Solcu olduğu söylenen eşinin kişisel bağlantıları üzerinden şekillendirdiğine dair iddialar gündeme düşmüştür." ifadelerini kullandı.
MHP'yle ilgili olağanüstü kurultayın mahkemeye taşınmasıyla ilgili sürecin hakim Kaptan'ın da olduğu bir ortamda şekillendirildiği yönünde iddialar bulunduğunu da belirten Yalçın, bu iddiaların Kaptan tarafından yanıtlanmasını istedi.
MHP'NİN DEĞİL BÜTÜN TÜRKİYE'NİN MESELESİDİR
Yalçın, açıklamasında şunları kaydetti:
"MHP'nin yeniden dizayn edilmesi kapsamında, olağanüstü kurultay için yargıdan 'fetva' çıkarma ve genel başkan gelinliği giymeye soyunanlar için 'yüz görümlüğü' hazırlama çabalarına birtakım gayrimeşru odakların ve kirli ellerin karışma gayretleri gözlerden kaçmamaktadır. Bu sürecin okyanus ötesi tarafından desteklenmesi, küresel güçlerin taşeronluğunu üstlenen bir çetenin varlığına işaret etmektedir. MHP olarak Türk devletinin bütün kurumlarına nüfuz eden karanlık mahfillerin temizlenmesi çabalarıyla ilgili gelişmelerin takipçisi olacağız. Bilinmelidir ki bu mesele sadece MHP'nin değil, bütün Türkiye'nin meselesidir. O bakımdan kamuoyunu bu hususta aydınlatmaya ve meşum yapıyla mücadeleye devam edeceğiz."
AKŞENER: EŞİM 20 YAŞINA KADAR SOLCUYDU
2011 yılında Vatan gazetesinde yayımlanan röportajda Meral Akşener, eşinin 20 yaşına kadar solcu olduğunu söylemişti.
AKŞENER'İN SOLCU KOCASI
Akşener, sıkı bir solcuyla nasıl evlendiği sorusuna Akşener işte bu yanıt vermişti
" Eşim komşu oğluydu. Ben de ülkücü gençlik içindeydim. Eşim 20 yaşına kadar solcuydu. O daha sonra bizim cenaha girdi. Eşim Antep'te Ortadoğu'da okuyordu. 1977'lerde solun içinde etnisiteye vurgu yapan bir yapı oluşmuştu, o dönemde eşim onlardan koptu. Sonra Boğaziçi Üniversitesi'nde Makine Mühendisliği'nde okudu. Ben ise tam bir Anadolu kızıyım. Eşim toplantılara katılır. İlk yıllarda ailemi sakındım. Fırtınalı döneme denk düştüm. O dönemde ailemin zarar görmemesine özen gösterdim. Şahsi bir kavgam olmadı ama medya patronlarıyla da kavgalar ettik. Oğlumun ve eşimin haber değeri olan hareketleri olmadı. Oğlum üniversiteyi Fransa'da okudu. O 13 yaşındayken ben bakan oldum. Oğlum korumalarla gezse dikkat çekerdi. Oğlum hep yaşının çocuğu oldu. Üniversite mezunu bir anne babanın ekonomik değeri üzerinde bir değerde de yaşamadı. Eşim de elinde çantayla kredi peşinde koşsa, belediyelere girse haber değeri olurdu. "