Meral Akşener: Türkiye 17 yıllık kabustan uyanıyor
Abone olİYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara'da olağanüstü kurultayda gündeme ilişki açıklamalarda bulundu. Akşener, ''Türkiye 17 yıllık kabustan uyanıyor. Türkiye’nin İYİ ve cesur insanları iktidara yürüyor.'' dedi.
İYİ Parti 4. Olağanüstü Kongresi, Nazım Hikmet Kültür
Merkezi'nde başladı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener,
açıklamalarda bulundu.
İşte İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in konuşmasından satır başları
Bundan 2 buçuk yıl önce, “Sen ne dersen, o olsun ağam”
deseydik;
Biz de, “Haksızlık karşısında susanlardan” olsaydık; Biz de,
iktidarın hatalarını görmezden gelip, bir anda en büyük savunucusu
olsaydık;
Bu uzun ve meşakkatli yola çıkacak cesareti bulamasaydık; Bugün
Türkiye’nin bir değişim umudu olur muydu? Cesaret bulaşıcıdır… Biz,
korku duvarlarını yıktık. Biz, sönen umutları yeniden
alevlendirdik. (sadece görsel) Kadını erkeği, genci yaşlısı, bu
umut sayesinde sandıklara koştu.
Milletimiz bu umut sayesinde, şımarık iktidarın kulağını çekti.
Biz bu umudun mimarlarıyız.
''Türkiye darlık çekecek bir ülke değildir''
Hep kürsüde konuşan için söylenir; Bu kez ben kürsüden size
sesleniyorum: Türkiye sizinle gurur duyuyor. Aziz Milletim,
kıymetli İYİ Partililer; Hep söyledim, yine söylüyorum: Türkiye
darlık çekecek bir ülke değildir. En verimli topraklar üzerinde,
yeraltı kaynakları zengin, genç, üretken bir ülkedir. Türk milleti
yokluktan değil, basiretsiz yönetim anlayışı yüzünden darlık
yaşıyor. Sayın Erdoğan’ın ve koskoca devlet hazinesini teslim
ettiği damadının, günü kurtarmaya yönelik açıklamalarına bakmayın.
Türkiye gibi yüksek potansiyele sahip bir ülkeyi, Merkez
Bankası’nın “İhtiyat Akçesi”ne muhtaç hale getiren, işte o
basiretsiz, savurgan yönetim anlayışıdır.
''Türk Ordusu’nun silah fabrikasını, götürüp
yabancıların eline teslim ediyorlar''
2228 yaşındaki Türk Ordusu’nun silah fabrikasını, götürüp
yabancıların eline teslim ediyorlar. Har vurup harman savuruyorlar.
Sıkışınca da hep aynı nakarat: Dış güçler de dış güçler.
Sanırsın, milyonlar harcadıkları lüks arabalara dış güçler biniyor.
Sanırsın otoyollar, havaalanları, şehir hastaneleri üzerinden, araç
garantisini, yolcu garantisini, hasta garantisini dış güçler
veriyor. Sanırsın, milletten kopan, milletini duymayan, saraya
kapanan dış güçler. Sanırsın, ekonomiden anlamayan damadı o
göreve dış güçler getirdi. Sanırsın, liyakatsiz kadroları
devlete dış güçler doldurdu.
''Türkiye 17 yıllık kabustan uyanıyor''
Hayır; Hepsini bugünün iktidar sahipleri yaptı. Şimdi fatura aziz
milletimize kesiliyor. Buna sessiz kalamayız, kalmayacağız.
Omuzlarına fatura yüklenen milletimizin, siyasi faturayı da
sorumlulara kesmesi için, yılmadan çalışacağız. İlk fatura 23
Haziran’da yola çıktı. 23 Haziran sonuçları göstermiştir ki,
milletimiz olan bitenin farkında. Bu işin dönüşü yok.
Türkiye 17 yıllık kabustan uyanıyor. Türkiye’nin İYİ ve cesur
insanları iktidara yürüyor.
''Hakkınızla beraber, şerefinizi de
kaybedersiniz”
Aziz milletim, değerli yol arkadaşlarım; Varlığın ve zenginliğin
olmazsa olmazları var. Ne diyor hak söz; “Adalet mülkün
temelidir.” Adaletin olmadığı yerde, ne dirlik olur, ne
düzen, ne varlık olur, ne zenginlik.
Adaleti sağlamak için ilk adımsa, haksızlık karşısında dimdik
durmaktır.
Hz. Ali’nin sözlerine kulak verin: “Haksızlık önünde
eğilmeyiniz. Çünkü hakkınızla beraber, şerefinizi de
kaybedersiniz.”
''Yatırımın gelmediği yerde, zenginlik
olmaz''
Türk milleti tarihi boyunca, savaş kaybetmiştir, toprak
kaybetmiştir, can kaybetmiştir. Ama onurunu asla
kaybetmemiştir. O onuru ayakta tutan da, haksızlık ve adaletsizlik
karşısında eğilmeyişidir. Adalet duygusu en yüksek millet, Türk
Milleti’dir. İmparatorluk dönemlerinde, fethettiği topraklarda bile
bu adalet duygusundan ayrılmayan bir devlet geleneğimiz var.
O yüzden, hukukun olmadığı, adaletin tecelli etmediği bu günlerde,
varlığımızın tehlikeye düşmesi kadar doğal bir sonuç yoktur. Hakta,
hukukta ve adalette ısrarımızın sebebi bundandır.. Hukukun
olmadığı yerde, güven olmaz. Güvenin olmadığı yerde, huzur olmaz.
Huzurun olmadığı yerde, üretim olmaz. Üretimin olmadığı yerde,
yatırım olmaz.
Yatırımın gelmediği yerde, zenginlik olmaz.
''Bu iktidar Türkiye için artık ayak
bağıdır''
İsyan ediyorum kardeşim; bizleri yokluğa mahkûm edenlere isyan
ediyorum. 'Ekonomi batıyor' diyoruz, 'İnönü döneminde yiyecek ekmek
yoktu' yanıtı geliyor; bu iktidar Türkiye için artık ayak
bağıdır.