Meral Akşener Ekrem İmamoğlu ve CHP'ye resti çekti! Bu bir savaş ilanıdır! Buyursunlar ben varım...
Abone olİYİ Parti'de yaşanan kaosun ardından Genel Başkan Meral Akşener suskunluğunu bozdu ve İbrahim Özkan üzerinden Ekrem İmamoğlu ve CHP Genel Merkezi'ni topa tuttu. "Ankara'yı isimlerine kadar paylaşmışlar. Bunlar CHP'den aday olacakmış, İstanbul'u bulmuyorum" diyen Akşener, "Bu, bir siyasi partinin iç işlerine karışmak demektir. Bir savaş ilanı olarak kabul ediyorum. Varım! Buyursunlar" dedi.
İYİ Parti'de 'tek başına seçim kararı' sonrası başlayan kaos
sürüyor. Her gün yeni istifaların yaşandığı, karşılıklı
suçlamaların havada uçuştuğu İYİ Parti'de Genel Başkan meral
Akşener suskunluğunu bozdu ve yaşananlarla ilgili ilk kez konuştu.
İbrahim Özkan'ın "HP ile arka kapı diplomasisi yaptım" sözlerine
cevap verip “Partimize kurumsal bir operasyon olduğu ortaya çıktı.
Bu bir savaş ilanıdır” diyen Akşener'in açıklamalarından satır
başları şöyle:
Arka kapı diplomasisinden haberim yok
- İlk defa dün partimize kurumsal operasyon olduğu ortaya çıktı. Çünkü ben bu diplomasiyi yapan arkadaşın yaptığı diplomasiden haberdar değilim. Ama diplomasi yapılan kişilerle konuşabilme yeteneğine sahibim. Nasıl oluyor bu iş? Genel Başkan'ın haberi yok, bu Parti Meclis'i üyesi parti adına diplomasi yapıyor.
Gölbaşı ve Polatlı adalarını bile...
- Ankara'yı isimlerine kadar paylaşmışlar. İstanbul'u bilmiyorum. Mesela Polatlı'ya eski Ankara İl Başkanımız GİK üyemiz Yetkin Öztürk gelecekmiş. Ankara Gölbaşına da Yakup Odabaşı gelecekmiş. Bunlar CHP'den aday olacakmış. Hiçbirinden haberim yok.
Savaş ilanı kabul ediyorum! Buyursunlar
- Bu, bir siyasi partinin iç işlerine karışmak demektir. Biz bunu 1997'de DYP'de yaşadık, dolayısıyla ben bu konuda idmanlıyım. Bunu bir savaş ilanı olarak kabul ediyorum. Varım! Buyursunlar.
Erdoğan bilir, İmamoğlu da öğrenecek
- Dün bir aydınlanma yaşadım. Dün benim için bir milattır.
Sayın Erdoğan bilir, Sayın İmamoğlu da öğrenecek… Ben Sayın Erdoğan
hapse giderken oradaydım. En ağır hakaretleri işiten de ben
oldum.
Ankara'da da İstanbul'da da tek başına...
- Aynı şekilde Saraçhane’ye ikinci kez gittim. Rahmetli anama kadar götürdüler işi. Kazanalım diye ağzımı açmadım.
- Millet bu arkadaşları istiyor diye o masaya götürdüm. O masadan kovuldum. İkisi de korktu kabul etmedi, beni değil milletin isteğini kabul etmediler.”
- Buradan ilan ediyorum. Tek başımıza giriyoruz, her yerde tek başımıza giriyoruz. İstanbul'da da Ankara'da da tek başımıza giriyoruz.