Meral Akşener kendisini savcılığa verdi : 'At izi mi it izi mi?' bakın diyor

Abone ol

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, hakkındaki FETÖ soruşturması için konulan gizlilik kararının kaldırılarak ifadesinin alınması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuru yaptı.

Milletvekili olmadığı için dokunulmazlığının bulunmadığına dikkat çeken Akşener, verdiği dilekçede, "Türk siyasetinin şeffaflık ve temizlik ilkelerine sıkı sıkıya bağlanması için hakkımda yapılan soruşturmanın dosyası üzerindeki 'Gizlilik Kararının' ivedi olarak kaldırılmasını ve izah ettiğim hususların açıklığa kavuşturulması için ivedi olarak ifademe başvurulmasını talep ediyorum" ifadelerini kullandı.

Akşener, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği dilekçede "'AT izi mi?' 'İT izi mi?” olduğunun tespitini istiyorum' dedi. Meral Akşener'in savcıya başvuru dilekçesinde şu ifadeler dikkat çekici oldu:

Hakkımdaki FETÖ iddiasının kaynağı

Hakkımda yapılan soruşturmanın tarihi de dikkate alındığında, soruşturma konusu FETÖ/PDY örgüt üyeliği iddiasının kaynağı ve bu iddianın iştahlandırdığı siyasi makam ve makamlar kamuoyunun da malumudur. 'Bağımsız' Türk Yargısı’nın bu iddia ve isnatlara karşı yaklaşımı da; iddia ve isnatlar kadar şahsımın ve Türk Milleti’nin dikkatini çekmektedir.

Zira; 2016 Esaslı bir soruşturmanın 2019 yılına kadar hiçbir ilerleme kaydetmeyerek, 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimi sonrasında ve  yenilenen 23 Haziran 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimi sürecinde 'Gizlilik Kararı' konularak hareket kazandırılması Genel Başkanı olduğum İYİ Parti’nin ve paydaşı olduğumuz Millet İttifakının anılan seçimlerde elde ettiği başarı ile aynı döneme rastlamaktadır.

'Askeri Vesayeti' adeta kader olarak kabullenmiş siyaset anlayışını, Meral Akşener olarak; 28 Şubat sürecinde her türlü tehdit ve hakarete rağmen, dönemin muktedirlerine karşı duruş sergileyerek red etmiş, dönemin İçişleri Bakanı olarak da gerekli tedbir ve kararları korkusuzca almış bir siyasetçiyim.

"FETÖ’nün iktidar paydaşlığı..."

Bugün de vesayetin her türlüsüne karşı duruşumda ve kararlılığımda değişiklik söz konusu dahi değildir. FETÖ’nün iktidar paydaşlığı ve devlet makamlarında hüküm sürdüğü dönemde ise ‘Askeri Vesayet’ ile mücadele adı altında 'Kolluk Vesayeti' ve 'Yargı Vesayeti' yaratılmış ve bir vesayet yaratılan başka vesayetlerle bertaraf edilmeye çalışılmıştır.”

"FETÖ’nün siyasi ayağının tespiti için verdiğimiz önerge reddedildi"

“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu olan İYİ Parti’nin Genel Başkanı olarak 'FETÖ’nün Siyasi Ayağının Araştırılması’ için verdiğimiz ‘Araştırma Önergesi’ İktidar partisi ve Cumhur İttifakının küçük ortağı tarafından red edilmiş, 17 yıldır ülkeyi yöneten siyasi irade içerisinde hiç kimse FETÖ/PDY ile irtibatlanmamış ve iltisaklanmamış nakaratı tekrar edilmeye devam edilmiştir.

Buna karşın Meral Akşener için tarih tekerrür ederek; yine ‘Dönemin Muktedirlerine’ karşı, yine bir ‘Vesayete’ karşı duruş sergilemek zarureti hasıl olmuştur.

Başsavcılığınız tarafından hakkımda yürütülen soruşturmanın;

Yukarıda saydığım hususlardan ayrı tutulması, toplumdaki adalet duygusuna ve hukukun temel ilkelerine rağmen başlatılması, devam ettirilmesi ve gizlenmesi, buna rağmen iktidar ve unsurlarına gösterilen azami nezaket ve özen, bizler kadar Türk Milleti’nin de dikkatini çekmektedir.

"At izi mi it izi mi?"

Muktedir olmayan ya da olamamayı tercih eden İktidar, kendince ulusal ve uluslararası ceza hukuku uygulama ve doktrinini bir yana koyarak 17/25 Aralık 2013 tarihini milat kabul etmiş ve bir mücadele başlatmıştır. Bu mücadelenin meşruiyet kaynağı ise hukukilik, orantılılık, şeffaflık olması gerekirken soruşturma ve kovuşturma süreçleri Sayın Cumhurbaşkanı tarafından bile 'At izi-İt izi' olarak yorumlanmıştır.

Hakkımda yapılan soruşturmanın da 'AT izi mi?' 'İT izi mi?” olduğunun tespiti, 2016-2019 yılları arasında ilgi soruşturmanın neden ilerleme kaydetmediği hususunun açıklığa kavuşturulması, bu bekletici sürenin sorumluları ve sorumluluklarının tespiti, FETÖ/PDY mücadelesinin 'Siyasi Ayağının' beyanlarım doğrultusunda çok daha hızlı ve etkili tespiti, siyasi mücadelem açısından oy veren/vermeyen seçmenin doğru bilgilendirilmesi, Türk siyasetinin şeffaflık ve temizlik ilkelerine sıkı sıkıya bağlanması için; hakkımda yapılan soruşturmanın dosyası üzerindeki 'Gizlilik Kararının' ivedi olarak kaldırılmasını ve yukarıda izah ettiğim hususların açıklığa kavuşturulması için ivedi olarak ifademe başvurulmasını talep ediyorum.”

Günün Önemli Haberleri