Menopoz, yaşlanmak değil!
Abone olMenopoza girmek yaşlanmak anlamına gelmiyor. Düzenli jinekolojik muayene, spor, sigaradan uzak durmak, gibi tedbirler, menopoza rağmen yaşam kalitesini yükseltir.
Menopoza girmek yaşlanmak anlamına gelmiyor. Düzenli jinekolojik
muayene, spor, sigaradan uzak durmak, hekim kontrolünde hormon
tedavisi gibi tedbirler, menopoza rağmen yaşam kalitesini
yükseltir. Memorial Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum
Polikliniği’nden Op. Dr. Cihangir Yılanlıoğlu, menopoz belirtileri
ve nasıl atlatılması gerektiğiyle ilgili şunları söylüyor. Menopoz
kelime anlamı olarak adetlerin durması anlamına gelir. Tıbbi bir
terim olarak ise kadının hayatında gördüğü son adet anlaşılır.
Genel olarak en çok “menopoza girmek..” ifadesi kullanılır.
Gerçekte menopoz, son adetten hemen sonra girilen bambaşka bir
hayat demek değildir. Menopoz, doğru anlamı ile son adet,
sonrasında 12 ay adet görülmemesi olarak tanımlanır. Bu “son”
adetten önce ve sonrasında vücutta farkında olduğunuz veya
olmadığınız bir takım değişiklikler meydana gelir. Bu
değişiklikleri, kişide nasıl belirti verdiğini ve tedavisini
anlatmadan önce şu genel noktaları belirtelim: Menopoz’ un ameliyat
sonucu (yumurtalıkların alınması) veya doğal olarak meydana gelmesi
arasında sonuçları açısından fark yoktur. Menopoz yaşı ortalama
50’dir , 40- 55 yaş arası normal sınırlar kabul edilir. Sigara
içmek menopoz yaşını iki yıl erkene alır. Son 2000 (iki bin) yılda
menopoz yaşı değişmemiştir. Böylelikle menopoz insan ömrünün
uzaması ile ortaya çıkan bir “problem” kabul edilebilir. BELİRTİLER
Sıcak basması ve terlemeler. Bu en çok görülen ve en tipik menopoz
belirtisidir. Depresyon, uykusuzluk, sinirlilik ve yorgunluk. Bu
şikayetler menopoz dönemlerine yakın hissedilmeye başlandığında
altında psikolojik nedenler aramadan önce menopoz üzerinde
durulmalıdır. Kilo alma bir menopoz belirtisi değildir ve
genellikle menopozdan çok önce başlar. Adet düzeninde
değişiklikler. Adetlerde gecikmeler, az ya da fazla miktarda veya
uzamış adet dönemleri. Bu belirtiler genellikle adetlerin
kesilmesinden çok önce başlar ve adetler kesildikten sonra değil,
kesilmeden önce hissedilir. Şikayetlerin başlaması ile menopoza tam
anlamı ile girilmesi arasında ortalama dört yıl geçebilir. Bu
değişim dönemi sigara içenlerde ve yaşı nispeten ileri olanlarda
daha kısa olur (normal adet görüp hiç şikayeti yokken kısa sürede
belirtilerin ortaya çıkışı ve adetlerin kesilmesi). Bu belirtilere
eşlik edebilen ama genellikle daha sonra gelişebilen bazı menopoz
rahatsızlıkları ise şunlardır: Vagina’da kuruluk ve daralma, cinsel
hayatın olumsuz etkilenişi İdrar yolunun son kısmı olan uretra’da
benzer değişiklikler sebebi ile idrarda yanma hissi Ani hareketler
veya zorlanma ile idrar kaçırma Bu son belirtiler çok değişken olup
diğer şartlara da bağlıdır; her zaman, her menopoza giren kadında
meydana geleceği anlamı çıkarılmamalıdır. YAŞLANMA İLE MENOPOZUN
İLGİSİ Yaşlanma doğal bir olaydır, ancak kadınlarda genellikle
menopozdan sonra üzerinde durulan en önemli problemlerin başında
kemik kaybı (osteoporoz) ve kalp (koroner hastalığı) gelir.
Öncelikle belirtelim ki her iki sorun da menopozdan çok önce
başlayabilir, her menopoza giren kadının bunları mutlaka yaşayacağı
anlamı çıkarılmamalı ve menopoz (özellikle hormon) tedavisinin
bunları kesin önleyeceği düşünülmemelidir. Vücutta kemik yoğunluğu
30 ve 40’lı yaşlarda zirveye ulaşır. Daha sonra yavaş bir kayıp söz
konusudur ancak menopzdan sonra kayıp hızı artar. Burada en az
menopoz kadar önemli olan diğer faktörleri unutmamak gerekir;
bunlar: yaş, sigara kullanımı, spor ve hayat tarzıdır. Menopozda
kanda seviyesi düşen estrojen hormonunun kalbin koroner
damarlarında koruyucu etkisinin kaybolması ile kalp (enfarktüs)
riskinin arttığı düşünülür. Gerçekte geniş araştırmaların ortaya
koyduğu sonuç kalp hastalığı riskinin menopozdan daha çok ve daha
önce sigara içme, fazla kilo ve yanlış beslenme, yüksek tansiyon,
diabet ve yüksek kolestrol ile arttığını göstermiştir. TEDAVİ
Menopozun tek bir “tedavi”si yoktur. Aslında yapılmaya çalışılan bu
hormonal değişimin vucuttta çeşitli sistemlerde yaptığı istenmeyen
değişiklikleri önlemek ve hayat kalitesini yüksek tutmaktır. Bu
amaçla cinsel hayatı, günlük aktiviteyi, kemik yapısını, kalp-damar
sistemini ve ruh halini yerine göre beraber veya ayrı ayrı o kişi
için göz önüne almak, değerlendirmek ve uygun tedaviyi vermek
gerekir. Bundan da anlaşılacağı gibi herkese uyan “tek tip” bir
menopoz “tedavi”si olamaz. Her ilacın bir yan etkisi vardır.
Özellikle hormonlar uzman kontrolunde olmadan kesinlikle devam
edilmemesi gereken ilaçlardır. Menopoza girebiliriz ama yaşlanmak
zorunda değiliz Hemen başlayın ve ömür boyu spor yapın (kemiklerin
erimesi önlenir, tansiyon yükselmeleri önlenir, kalp ve damarlar
korunur, selülit önlenir, ruhsal durumunuz “genç” kalır ). Sigara
içmeyin (spor yapmanın tam tersi sonuçları doğurur). Altı ayda bir
jinekolojik kontrol yaptırın. En az yılda bir servikal smear, yılda
bir mammografi (ailede meme kanseri varsa kırk yaşından önce
başlanarak), iki yılda bir kemik yoğunluğu uygun bir plandır.
Hormon Replasman Tedavisi (menopozda eksilen kadın
hormonu-estrojen’i dışarıdan verme tedavisi) size uygun olabilir
veya olmayabilir. Verilme yolları da çeşitli ve ilacın kendisi
kadar önemlidir. Bu tedaviyi sizi bütün olarak değerlendirebilen
bir Kadın-Doğum uzmanı yapabilir. Hormon almadan da kemiklerin
korunması hatta kaybedilmiş kemik yoğunluğunun geri kazanılması
bazı ilaçlarla mümkündür. Bu ilaçlar bazen hormonlara ilaveten
destek amaçlı verilebilir. www.memorial.com.tr