Kadınların yaşantısı erkeklerden farklıdır ve her birinin psikolojisi farklı dalgalı dönemleri barındırır: Çocukluk, genç kızlık, evlilik, hamilelik, annelik ve akabinde menopoz devreleri gibi. Menopoz, kadın yumurtalıklarının faaliyetinin durması sebebiyle ay hâlinin veya adet kanamasının kesilmesi demektir. Ortalama menopoza girme yaşı 51 olmakla birlikte 45 – 55 yaşları arasında da olabilir. Özellikle gelişmiş toplumlarda yaşayan kadınlar menopoza daha geç yaşlarda girerler. Sigara ve yetersiz beslenme menopozu erkene alır. Kadınların bir çoğu menopozdan 4–5 yıl önce düzensiz adet görmeye başlar. Menopoza girişte ise kadından kadına değişen yoğunlukta ateş basması ve terleme nöbetleri, eklem ağrıları, uyku problemleri, osteoporoza eğilimi gibi belirtiler ortaya çıkabilir. İşte kadınların bu sıkıntıları, günümüzde ilaç satmak için potansiyel kitle arayan ilaç firmalarını harekete geçirdi. Menopoza geçişte görülen belirtilerden yola çıkarak bu dönemde dişilik hormonu (östrojen) eksikliği olduğunu, bunun yerine konması gerektiğini ileri sürdüler. İddialarına göre ölümcül ve korkutucu birçok hastalık da menopoz evresindeki kadınları bekliyordu. Ünlü artistleri reklâmlara çıkardılar, ileri sürdükleri iddia ise bütün bu problemler östrojen hormonu alındığında geçmekteydi ve zinde hale geliniyordu. Çünkü iddialarına göre menopozun güya hormon eksikliğinden kaynaklanan, tedavi edilebilir ve tamamen önlenebilir bir hastalık olduğu keşfedilmişti! Ölümü ve yaşlılığı bir düşman gibi algılayan günümüz kadını östrojene sarıldı. Dinç ve genç olacak, yüzü gülecekti. Ancak sonuç hiç de öyle olmadı. Verilen hormon tedavisi kalp krizlerini önlemenin aksine kalp krizi ve felç geçirenlerin sayısında artışa yol açtı. Alzheimer tipi bunama ve meme kanseri de östrojen hormonu alanlarda daha sık rastlanır oldu. Öte yandan hayat kalitesi de iyileşmemişti. Sonuçta anlaşıldı ki, her kadının geçirdiği ve hayatlarının fizyolojik (tabiî) bir dönemi olan menopoz, gereğinden fazla tıbbi bir konu haline getirilmiştir. Aslında kadınların hayatlarındaki bu aşamayı bir hastalık olarak görmek yerine doğal bir geçiş olarak algılamak durumundayız. Elbette bazı nadir durumlarda hormon tedavisine gerek olabilir, ama bunu rutin hale getirirsek, sonuç felâket olur. Hormon almak yerine sigara içmemek, düzenli egzersiz (yürüyüş) yapmak, sağlıklı bir beslenme programı (hazır ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak, meyve ve sebzeye, tam tahıllı gıdalara ağırlık vermek, düzenli süt içmek gibi) uygulamak menopoz belirtilerini hafifletmede son derece etkili tabiî metodlardır.