Menderes idamı, katliam oldu

Yakın tarihimizdeki askerî müdahaleler ders kitaplarına alındı. Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın idamlarını bir hukuk katliamı olarak değerlendiren Bakan Çelik, "Çocuklarımız bunları bilmek durumundadır" dedi. Tarih müfredatında yapılan önemli bir değişiklikle, Türkiye'nin yakın tarihinde yaşanan askerî müdahaleler ders kitaplarına alındı. Yeni ortaöğretim müfredatını Yeni Şafak'a değerlendiren Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 2. Dünya Savaşı ile biten klasik tarih kitaplarının yerini, 1960 ihtilali, 12 Mart Muhtırası ve 12 Eylül askerî müdahalesini işleyen ders kitaplarının alacağını belirtti. Çelik şöyle konuştu: "12 Eylül'ün üzerinden bir çeyrek asır geçti. Bir çeyrek asır önce meydana gelmiş bir olayı biz toplum olarak masaya yatırabilmeli, üzerinde konuşabilmeliyiz. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Türkiye'de çok büyük değişiklikler oldu. Çok partili siyasi hayata geçtik, NATO'ya girdik. 60 ihtilali, 12 Mart Muhtırası, 12 Eylül oldu. 12 Eylül öncesinde bu ülkede bir manada iç savaş provası yapıldı. Binlerce gencimiz sokakta bir hiç uğruna birbirini katletti. Ardından bu yanlışlıklara tekrar düşmemek için çok büyük depolitizasyon süreci başlatıldı. İşte bunlar konuşulmalı ve bu olaylara ayna tutulmalı." 60 ihtilali sonrasında Başbakan Adnan Menderes ile Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın idam edilmesinin, Türkiye'deki en vahim hatalardan biri olduğunu kaydeden Çelik, "Bunu bir hukuk katliamı olarak değerlendiriyorum. Ama bugün bunun hesaplaşması içine girmenin de aynı derecede yanlış olacağını düşünüyorum. Eski defterleri açarak o günkü olumsuzlukları bugüne taşımayacağız. Ama bizim çocuklarımız bunları bilmek durumundadır" dedi. Yeni ortaöğretim müfredatının ilk uygulamasının 2005-2006 öğretim yılında yapılacağını ifade eden Çelik, değişikliklerin ÖSS'ye yansıtılabilmesi için YÖK ile görüşeceklerini dile getirdi. Çelik, yeni müfredatta milli ve manevi öğelerin gözardı edilmediğini anlatırken 'bayrak direği' örneğini verdi. Bayrak direğinin üst tarafını yükseköğretime, alt tarafını ise ilk ve ortaöğretime benzeten Çelik, şöyle konuştu: "Yükseköğretim uluslararası rüzgarlara açıktır. Eğer bayrak direğinin zemini sağlam olmazsa, yukarıdaki sallanmalar esnasında direk devrilir. İlk ve ortaöğretimin milli olması gereken bir boyutu var. Bu etnik milliyetçilik manasında değil. Bütün sosyal derslerinde, üzerinde yaşadığımız coğrafyanın kültürünü, tarihini, güzelliklerini ve özelliklerini kavratmaya, içselleştirmeye yönelik bir yaklaşım var." Her öğretmene dizüstü bilgisayar Bakan Çelik, öğretmenlerin dizüstü bilgisayarlarına şubatta kavuşacaklarını, ihalenin Vakıfbank aracılığıyla yapıldığını, ihaleye 16 firma katıldığını ve tekliflerin cazip olduğunu söyledi. Af bekleyen öğrenci sayısı yanıltıcı Öğrenci affı ile ilgili çalışmaları da değerlendiren Milli Eğtim Bakanı Çelik, YÖK'ün af bekleyen öğrenci sayısı ile ilgili açıklamasını yanıltıcı buldu. Çelik, YÖK'ün af bekleyen öğrenci sayısını 670 bin olarak açıklamasına karşı "O rakamlar yanıltıcıdır. Çünkü büyük bir kısmı meslek yüksekokulu öğrencisidir. Branş, fakülte bazında bir tasnif yoktur. Hangi üniversiteden ne kadar öğrenci ayrıldı? Eğer bir elemeye tâbi tutulursa rakam çok daha aşağı düşer" yorumunu yaptı. TÜRKÇE 'GAK, GUK, CUK'TAN İBARET DEĞİL Milli Eğitim Bakanı Çelik, arkadaşımız Aslıhan Altay Karataş'a yeni ortaöğretim müfredatıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, "Türkçe gramer 'gak, guk, cak, cuk' eklerinden ibaret değildir. Yeni müfredatta Türkçe'nin, Türk edebiyatının en güzel örnekleriyle öğretilmesine, okumayı sevdirmeye, öğrenciye entelektüel boyut katmaya yönelik kaygılar gözönünde bulunduruldu" diye konuştu. ÇELİK: MÜFREDATI YENİLEYECEĞİZ Milli Eğitim Bakanlığı ilköğretim müfredatından sonra ortaöğretim müfredatını da yeniliyor. Eğitimin okul öncesinden yükseköğretime kadar birbiriyle ilintili bir süreç olduğunu belirten Bakan Çelik, ilköğretim müfredatında yapılan yenilliklerin ortaöğretim müfredatında değişikliği gerekli kıldığını söyledi. Çelik, "Yeni ilköğretim müfredatı farklı bir öğretim metodu getiriyor. Bu farklılıktan sonra eğer ortaöğretim müfredatını değiştirmezseniz öğrenciler diğer tarafa geçtiklerinde hayal kırıklığına uğrarlar. Bunun yapılması gerekiyordu" diye konuştu. ASLIHAN ALTAY KARATAŞ YENİ ŞAFAK