Menapoz bir hastalık değil
Abone olKadınların ilerleyen yaşla birlikte karşılaştığı en büyük sıkıntılar, menopoz döneminde ortaya çıkıyor. Ancak karamsarlığa kapılmamak gerekiyor.
Bir uzman kontrolü altında menopoz dönemini, kolaylıkla atlatmak
mümkün. Artık insan ömrünün uzadığı bilinen bir gerçek. ABD’de yaş
ortalaması 80, Kuzey Avrupa ülkelerinde 75 - 80 arasında değişiyor.
Çağdaş sağlık hizmetlerinin gelişmesi ile Türkiye’de de kadının
ömrü 70’li yaşlar sınırına dayandı. Ortalama menopoz yaşının 45 -
55 olduğu göz önüne alınırsa kadın hayatının 1 /3’ünü menopoz
döneminde yaşıyor. O halde hiç de kısa sayılmayacak bu dönemi güzel
geçirmek gerekiyor. Oysa pek çok kadın bu durumu kadınlığın sonu
olarak görüyor. Menopozun tek özelliği, kadının doğurganlığının
bitmesi. Acıbadem ve “Kriton Curi Parkı Gönüllüleri” işbirliğiyle
gerçekleştirilen “Menopoz” söyleşisinde konuşan Acıbadem Hastanesi
Kozyatağı Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Cem Öncüloğlu
“Menopoz, kelime anlamı olarak adet kanamalarının kalıcı olarak
kesilmesidir. Menopoza giriş süreci yumurtalıklarda östrojen ve
progesteron adlı hormonların üretiminin azalmasına bağlı adet
düzensizlikleri, gece terlemeleri, ateş basması gibi yakınmalarla
başlar. Menopoz öncesinde premenopoz diye adlandırılan, yaklaşık
2-8 yıl sürebilen bir geçiş dönemi mevcuttur.” diyerek şöyle devam
ediyor: “Menopoz kadın hayatının doğal bir parçası olarak kabul
edilse de , bu dönemde görülen ateş basmaları , çarpıntı , gece
terlemeleri , genital organlarda zayıflama , ağrılı ilişki, idrar
kaçırma, kemik erimesi gibi sorunlar kadınların hayat kalitesini
azaltmaktadır. Günümüzde, menopozun olumsuz etkilerini koruyucu
hekimlik çerçevesinde önlemek ve kadınların hayat kalitelerini
yükseltmek için tedavi önerilmektedir.” diyor. MENOPOZ SONRASI
GÖRÜLEN SORUNLAR Menopoz tek başına bir hastalık değil bir dönem.
Ancak bu süreçte bazı sorunlar kadınlarda daha sık görülüyor.
Özellikle menopoz sonrası görülen kemik erimesi (osteoporoz) ciddi
sağlık problemi. Öyle ki menopoz sonrası ilk 5-8 yıl içinde
ortalama % 4-8 kemik kaybı görülüyor. Bu sebeple özellikle ileri
yaşlarda kadınlar çarpma, düşme sonucu kalça , omurga, el bileği ve
diğer kemik kırıklarına daha fazla maruz kalıyorlar. Üstelik kalça
kırığı geçiren hastaların yaklaşık %15 - 20’si ilk üç ay içinde
yaşamlarını kaybediyorlar. Menopoz döneminde kemik erimesi kadar
yaygın görülen bir diğer sorun da idrar kaçırma. Op. Dr. Öncüloğlu
bunun sebebini şöyle açıklıyor: ” Östrojen hormonunun eksikliği
idrar yollarını ve mesane fonksiyonlarını etkiler. Menopozda
görülen idrar kaçırmanın en sık nedeni mesanenin düzensiz
kasılmasına bağlı olan aşırı aktivitedir. Menopoz sonrası bu tip
yakınmalara %30 gibi yüksek bir oranda rastlanmaktadır. Diğer
tarafta vajinal dokuda zayıflamaya bağlı olarak ilişkide acıma,
kuruluk gibi cinsel sorunlar ortaya çıkabilir.” TEDAVİYLE
PROBLEMLER SON BULUYOR Yaşanan bu sorunlar özellikle premenopoz
dönemindeki kadınları ürkütüyor. Ancak menopoz sürecinde yaşanan
problemleri lokal ya da ağızdan uygulanan östrojen tedavisi ile
azaltmak ve hatta tam olarak düzeltmek mümkün.Op. Dr. Öncüloğlu
“Tedavide amaç kadınlık hormonları olarak adlandırılan,
yumurtalıklardan salgılanan östrojen ve progesteron adlı hormonları
yerine koyma tedavisidir” diyerek Hormon Replasman Tedavisi olarak
bilinen bu tedavinin nasıl uygulandığını şöyle anlatıyor: “Hormon
Replasman Tedavisi östrojen ve progesteronların değişik
kombinasyonlarda ve yöntemlerle verilmesiyle uygulanır. Hormon
Replasman Tedavisi, ağızdan alınan tabletler ile, cilde
yapıştırılan bantlar ve sürülen jeller ile veya vajinal tablet,
krem ile yapılabilmektedir.” EN İYİ TEDAVİ “HORMON REPLASMAN
TEDAVİSİ” Ateş basması , terleme ve genital yakınmalar için
günümüzde Hormon Replasman Tedavisi kadar etkin bir seçenek
bulunmamasına karşın, son yıllarda hormon tedavisinde bazı olumsuz
sonuçların olabileceğine dair bazı düşünceler var. Oysa bu tedavide
gözlenen riskler son derece düşük. Op. Dr. Öncüloğlu, “Osteoporozun
önlenmesinde Hormon Replasman Tedavisi halen önemini korumaktadır.
Tedavinin menopoz sonrası erken dönemde başlanması kaybı azaltmak
açısından önem taşımaktadır. Ancak meme kanseri açısından dört
yıldan fazla Hormon Replasman Tedavisi kullanımda risk artışı anlam
kazanmaktadır. Bu nedenle tedavinin daha uzun süre devam etme
kararı hekim ve hasta tarafından yarar/zarar gözetilerek
kararlaştırılmalıdır. Hastaların tedavileri bireyselleştirmeli ve
hastalar hormon tedavi alsın ya da almasın düzenli jinekolojik
kontrolleri aksatmamalıdırlar. Hormon tedavisine ek olarak menopoz
döneminde egzersiz , kalsiyum alımı ve güneş ışığından faydalanma
da gereklidir. ” diyor. Kaynak: NTV