Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Memurların altı aya kadar uzayabilen aylıklı refakat izni dışında aile fertlerini çevre hastanelerde tetkik ve tedavisini sağlama amacıyla refakat etme etmek istemeleri halinde kurumlarınca ayrıca izin verilmesi mümkün bulunuyor.
Okurum Ahmet Bey’in 22.11.2016 tarihli ve memurlar için ilgi uyandıran refakat izni ile ilgili yazımıza dair bir sorusu, dahası talebi var.
Okurum;
Yazımızdaki “Memurun bakmakla yükümlü olduğu kişiler ile bakmakla yükümlü olmadığı eşi, çocukları, anne ve babasının hastalanması sebebiyle sağlık kurum ve kuruluşlarına başvurarak söz konusu kurum ve kuruluşlarca muayene edilmesi sırasında ya da muayene sonrası tetkik ve tahlillerde geçirdiği sürelerde bahsi geçen kişilere refakat etme ihtiyacından doğuyor. İşte böylesi durumlarda da devlet memuruna bu kapsamda refakat etmesi amacıyla izin verilmesi mümkün bulunduğunu,
Verilen bu izinlerin memurun yıllık izin veya mazeret izninden mahsup edilmesinin de gerekmediğinden” bahsettiğimiz yazımız ile ilgili olarak,
“Lakin Devlet Personel Başkanlığının günlük veya tetkik ile geçen süreler için memurun refakat iznini bulunmadığı görüşüne yer vermiştir. En çok mağdur olduğumuz bir konu olması nedeniyle yazmayı uygun buldum. Yıllık ve amir inisiyatifi ile mazeret izni kullanmak gerektiği için sıkıntı oluşmaktadır. Daha önce ki 657 sayılı kanunda refakat sevk kâğıdında yazılı olması yetiyor iken bu düzenleme memur aleyhine kaldırılmış ve hiçbir memur sendikası da itirazda bulunmamıştır” diyerek konunun tekrar gündeme getirilmesini istemiş.
Sıcağı sıcağına hemen konuya girelim. Devlet Personel Başkanlığı’nın yetki ve sorumluluklarından birisi de kamu kurumlarının talebi üzerine 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa ilişkin olarak uygulamada çıkacak tereddütleri giderecek görüşleri sunmak.
Refakat izni 22.11.2016 tarihli bu köşedeki yazımızda da belirttiğimiz üzere 2011 yılında 6111 sayılı Kanunla bir aylıklı izin olarak memurun bakmakla yükümlü olduğu veya memur refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya tedavisi uzun süren bir hastalığının bulunması hâlleri için getirildiğinde eksik kalan yanı yine memurun aynı derece yakınlarının kısa süreli muayene, tetkik ve tedavi amacıyla aynı veya başka mahalle sevkinde refakatini içermemesiydi.
Bu eksiklik önce bir tereddüde ve farklı uygulamalara neden oldu. Ancak nihayet Devlet Personel Başkanlığı 10.05.2013 tarihli ve 6759 sayılı Görüş Yazısı ile bu soruna son noktayı koydu.
Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı’nın verdiği işte o 10.05.2013 tarihli ve 6759 sayılı Görüş yazısında:
“…657 sayılı Devlet Memurları Kanununda bakmakla yükümlü olduğu eşi, çocukları, anne ve babasının hastalıkları sebebiyle sağlık kurum ve kuruluşlarına müracaat ederek söz konusu kurum ve kuruluşlarca muayene edilmesi sırasında ya da muayene sonrası tetkik ve tahlillerde geçirdiği sürelerde bahsi geçen kişilere refakat eden Devlet memuruna ne şekilde izin verileceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde,
- Bakmakla yükümlü olduğu kişiler ile bakmakla yükümlü olmadığı eşi, çocukları, anne ve babasının hastalanması sebebiyle sağlık kurum ve kuruluşlarına müracaat ederek söz konusu kurum ve kuruluşlarca muayene edilmesi sırasında ya da muayene sonrası tetkik ve tahlillerde geçirdiği sürelerde bahsi geçen kişilere refakat eden Devlet memuruna izin verilmesi hususunda gerekli kolaylığın sağlanması gerektiği ve bu iznin suistimal edilmesinin önüne geçilmesi amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarca bahsi geçen duruma ilişkin belge istenebileceği,
- Bakmakla yükümlü olduğu kişiler ile bakmakla yükümlü olmadığı eşi, çocukları, anne ve babasının hastalanması sebebiyle sağlık kurum ve kuruluşlarına müracaat ederek söz konusu kurum ve kuruluşlarca muayene edilmesi sırasında ya da muayene sonrası tetkik ve tahlillerde geçirdiği sürelerde söz konusu kişilere refakat etmesi amacıyla Devlet memuruna verilen iznin bahsi geçen personelin yıllık izninden veya mazeret izninden düşülmemesi gerektiği,
mütalaa edilmektedir.”
Denilmektedir.
Bu bakımdan Ahmet Bey gibi kısa süreli refakat izni sorunu yaşayan memurların kurumlarından bu yönde talepte bulunmaları halinde aynı zamanda Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı’nın bu görüşünü dile getirmeleri, eğer kamu kurumu yine de tereddütten kurtulamıyorsa Devlet Personele Başkanlığı’na bu görüşlerine atıfta bulunarak yeni görüş sormaları yönünde talepte bulunmaları, o kamu kurumunda kısa süreli refakat izni konusundaki sorunun arızi, çözümünü sağlayacaktır.
Bununla beraber konunun daha önce tam aksi yönde görüş de vermiş olan DPB görüşüne bırakılmaması bahse konu son görüşü yönünde olarak bir sonraki kamu görevlileri toplu sözleşmesine hüküm dercedilmesi sorunu daha köklü olarak çözmüş olacaktır.