Memurları çıldırtacak zam!
Abone olAylardır beklenen toplu görüşmelerden yine sonuç çıkmadı. Hükümet memuru dinledi ama istediğinin çok altını teklif etti.
Hükümet sendikalara memurlar için gelecek yıl yapmayı
düşündüğü zam teklifini sundu. Hükümet'in teklifinde, memur
maaşlarına gelecek yılın birinci 6 ayında yüzde 2, ikinci 6 ayında
yüzde 2 zam yapılması öngörülüyor.
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Hükümet'in memur maaşlarına gelecek
yıl yapmayı önerdiği zam teklifiyle ilgili, ''Önerdiğimiz 2
artı 2 oranında ücret zammı yapılması, memurlara imkanlar
ölçüsünde, her hal ve şartta, her koşulda, en zor şartlarda bile
vermek istediğimizin bir göstergesidir'' dedi.
Yazıcı, Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleştirilen toplu
görüşmelerin 6. turunun ardından yaptığı açıklamada, görüşmelerin
sonuna gelindiğini, son oturumun 28 Ağustos Cuma günü saat 14.00'da
yapılacağını bildirdi.
Görüşmelerin ana konusunun kamu görevlilerine verilecek ücretlerden
ibaret olmadığını belirten Yazıcı, memurların muhatap oldukları
farklı uygulamalar, farklı sorunlar bulunduğunu, bu sorunları 15
Ağustostan bu yana müzakere ettiklerini söyledi. Yazıcı, şöyle
konuştu: ''Bugün önerdiğimiz 2 artı 2 oranında ücret zammı
yapılması, memurlara imkanlar ölçüsünde, her hal ve şartta, her
koşulda, en zor şartlarda bile vermek istediğimizin bir
göstergesidir. Türkiye, bu sene ilk defa yüzde 13,6 oranında bir
işsizlik süreci yaşıyor, diğer göstergeler de var. Takdir edersiniz
ki bütün bunlar, sonuçta Hükümet'in uygulamalarından kaynaklanan
sonuçlar değil. Dünyada yaşanan küresel kriz dolayısıyla bizim de
muhatap olduğumuz sorunlar. Bu şartlarda ancak 2 artı 2 bir zam
önerebilmiş oluyoruz.''
Görüşmelerde 22 maddede öncelikli takibin yapılması konusunda
mutabakata varıldığını bildiren Yazıcı, 20'ye yakın maddenin de
takibini yapıp sonuçları üzerinde çalışma yürütme konusunda uzlaşma
sağlandığını ifade etti.
Yazıcı, ''Müzakere süreci sadece 2 artı 2 maaş zammından ibaret
değil. Süreci mutabakat sağlanan maddelerle birlikte
değerlendirmeniz kamuya ve çalışanlarımıza büyük fayda
sağlayacaktır'' dedi.
''Teklifi artırma konusunda bir adım atmanız söz konusu olabilir
mi, bu konuda Sayın Başbakan'la veya ilgili bakanlarla görüşecek
misiniz?'' sorusuna Bakan Yazıcı, ''Beni bu konuda görevlendirmiş
olan kişi Sayın Başbakan'dır. Sayın Başbakan'ın bu konudaki yetkiyi
bana vermiş olması dolayısıyla ben, Başbakan ve Bakanlar Kurulu
adına bunu yürütüyorum. Bütün bu sonuçları ifade ederken ilgili
arkadaşlarımla gerekli istişareleri yaptım, ona göre bu öneriyi
kendilerine illetim. Bu, benim bildirdiğim son rakam'' şeklinde
konuştu.
Yazıcı, teklifin, ''Merkez Bankasının enflasyon öngörüsünün altında
kalması'' ve ''mutabakat sağlanamazsa anlaşılan maddelerin
uygulanıp uygulanmayacağı'' yönündeki sorulara karşılık, şunları
kaydetti:
''Biz takip edeceğiz. Bunları biz sırf sendikacı arkadaşlarımıza
söz verdiğimiz için değil, çalışanlarımızın hak ettikleri konular
olarak düşünüyoruz. İşçilere verilen zam da bu sene memurlara
verilen zamla bağlantılı. Biliyorsunuz memurlara bu sene geçen yıl
kararlaştırıldığı için yüzde 4 artı 4,5 zam verilmişti. İşçiye de
aynı zammı verdi. Arada enflasyon farklı doğarsa bunu ödeyeceğiz.
Bunu da Sayın Başbakanımız her zaman ifade etmiştir.''
''ANCAK BUNU VEREBİLİYORUZ''
Yazıcı, ''Bu şu anlama mı geliyor; Hükümet olarak imkanlarımız bu
kadar bunu verebiliyoruz?'' sorusuna karşılık, ''Ancak bunu
verebiliyoruz'' yanıtını verdi.
''Az değil mi?'' sorusu üzerine Yazıcı, ''Bir işin azlığı, çokluğu
ambardaki duruma bağlı. Yani biz milletin kasasını emaneten sevk ve
idare ediyoruz. Hazine millete, bütün Türk milletine ait. Yani biz
o kasada birikmiş olanı sarf ederken elbette milletin önceliklerini
dikkate almak zorundayız. Çok dikkatlice, özenle, bir emanetçi
edasıyla bu konudaki tasarruflarımızı icra etmemiz gerekiyor ve
öyle davrandık'' dedi.
''Mutabakat sağlanmasına yönelik bir beklentisi olup olmadığının''
sorulmasına karşılık Yazıcı, ''Ben hep iyimserim. İyimser olmak
iyidir. Geleceğe umutla bakıyorum. Arkadaşlarımızın bu konuları çok
sağlıklı olarak değerlendirip, bu mutabakat zaptını imzalayacağını
umuyor ve bekliyorum'' diye konuştu.
Yazıcı, memurlara toplu sözleşme hakkı tanınmasına yönelik soruyu
yanıtlarken şunları kaydetti:
''Grev ve toplu iş sözleşmesine ilişkin konu çok karmaşık bir konu,
çok değişik boyutları olan bir konu. Kamu Personel Rejimi'yle
alakalı. Grevin olduğu yerde bir başka kavram daha kullanılır onu
siz çok iyi bilirsiniz. Dolayısıyla kamu personelinin çalışma, iş
güvencesi var. Siz bir taraftan iş güvencesini, bir taraftan grev
hakkının var olduğunu düşünebiliyor musunuz? Düşünün ki eğitim
öğretim yılı başlamış, o alanda bir toplu sözleşme müzakeresi devam
ediyor, fakat mutabakat sağlayamadınız, öğretmen de 'biz grev
yapıyoruz' diyerek eğitim-öğretimi durdurdu. Bu bir örnek.
Bu konu karmaşık bir konu, anayasal boyutu var memurlara grev
yasağını öngören. Dolayısıyla bu konuları çok enine boyuna,
derinlemesine tartışalım. Somut bir uygulama da '2010 yılının ilk
ayı içerisinde bir çalıştay düzenleyelim, üniversitelerin ilgili
kürsüleri, sendikalar katılsın' dedik, ama bunu da sanıyorum somut
bir adım olarak kabul etmiyorlar.''
''ANAYASA MÜSAİT DEĞİL''
Yazıcı, Uzlaştırma Kurulu kararlarının bağlayıcı olmasına yönelik
taleplerin hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu: ''Uzlaştırma
Kurulu kararlarının bağlayıcı olduğunu kabul etmemiz demek, bana
göre, Meclis'e verilmiş devlet harcamalarının kanunla yapılması
gerekliliğine ilişkin Anayasal düzenlemenin bu kurula tevdi
anlamına gelir. Buna da Anayasa müsait değil. Uzlaştırma Kurulu
kararının bağlayıcı olduğunu kabul etmek, sonunda toplu iş
sözleşmesini kabul etmek anlamına gelir. Böyle bir kabulün yanında
grevin de olması gerekir. Tartışmaya açığız, tartışma sonucunda
onların istediği gibi sonuca ulaşırsak elbette ki onu uygulamaya
koyarız, ama belki de tartışma sürecinde onların beklediğinin
yanlışlığını onlar da göreceklerdir veya biz yanıldığımızı
göreceğiz. Bu çok demokratik bir tavır diye düşünüyorum.''