Memurlardan eylem planı

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, hükümetin iktidara geldiği günden beri, ekonominin iyiye gittiği, GSMH'nın tahminlerin de ötesinde büyüdüğü ve enflasyonun düştüğünü belirttiğini, ancak Türkiye ekonomisinde yaşanan ve olumlu olduğu iddia edilen gelişmelere rağmen bu süreç içinde başta kamu çalışanları olmak üzere, dar ve sabit gelirli kesimin kazançlarında, alım gücünde ve yaşam standartlarında herhangi bir gelişme olmadığını söyledi.

Akyıldız, bugün yaptıkları Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Toplantısı Sonuç Bildirgesi'ni İçkale Otel'de düzenlediği bir basın toplantısıyla açıkladı. Akyıldız, açıklamasında son günlerde artan terör olaylarına da değinerek, bu konuda Türkiye Kamu-Sen olarak üzerlerine düşen her türlü görevi üstlenmeye hazır olduklarını söyledi. Ortadoğu'daki olaylara da değinen Akyıldız, "Ortadoğu'yu kana bulayan ABD'yi ve onun Ortadoğu'da tetikçiliğini yapan, masum ve mazlum insanlara karşı ölçüsüz güç kullanarak katliam gerçekleştiren İsrail'i şiddet ve nefretle kınıyoruz" dedi.

Akyıldız 15 Ağustos 2006 tarihinde başlayacak olan Toplu Görüşme süreciyle ilgili tespit ve taleplerini de anlattı. Akyıldız, hükümetin iktidara geldiği günden beri, ekonominin iyiye gittiğini ve GSMH'nın tahminlerin de ötesinde büyüdüğü, enflasyonun düştüğünü belirttiğini, ancak Türkiye ekonomisinde yaşanan ve olumlu olduğu iddia edilen gelişmelere rağmen bu süreç içinde başta kamu çalışanları olmak üzere, dar ve sabit gelirli kesimin kazançlarında, alım gücünde ve yaşam standartlarında herhangi bir gelişme olmadığını bildirdi.

Akyıldız, emekliler, işsizler, dul ve yetimler gibi toplumun tüm kesimlerinin ekonomik durumları ve maaşlarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirterek, işsizliğe çare olacak ve dar gelirlileri rahatlatacak sosyal politikaların bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti. Akyıldız, "Kaynak sıkıntısı bahanesiyle kamu çalışanlarının haklı taleplerini göz ardı edenlerin, yabancı para simsarlarına sağladığı kolaylık, vergi istisnaları, vergi afları, stopajların sıfırlanması ve kurumlar vergisi oranlarının düşürülmesi ile bütçede oluşan zararları hangi gerekçeye sığdırdıkları merak konusudur" diye konuştu.

"2006 YILI KAYIPLARI MUTLAKA TELAFİ EDİLMELİDİR"
2. bir iş yapma yasağıyla ekonomik özgürlüklerinin, siyaset haklarının kısıtlanarak demokratik haklarının, grev ve toplu sözleşme gibi haklarının kısıtlanmasıyla da uluslararası sözleşmelerden doğan haklarının gasp edildiğini savunan Akyıldız, "Kamuda her ne ad altında olursa olsun kamu hizmetinin sunumunda sözleşmeli personel çalıştırmaktan ve taşeronlaşmadan vazgeçilmelidir. Bakanlık teşkilatları Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve bu devleti kuran Türk milletinin asli özelliklerini taşıyan, koruyan ve kamu hizmeti sorumluluğunu yüklenmiş olan kuruluşlardır. Bu kuruluşların yerelleşme adı altında yerel yönetimlere devri devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü zedeleyecektir. Bu nedenle bakanlık teşkilatlarının yerel yönetimlere devrinden vazgeçilmelidir" açıklamasında bulundu.

Bu yıl 5. defa oturacakları toplu pazarlık masasına hükümetin ekonomik istikrar, enflasyon hedeflemesi gibi mazeretlerinin Türkiye Kamu-Sen tarafından kabul edilebilir hiçbir gerekçesi kalmadığını belirten Akyıldız, "Türkiye Kamu-Sen olarak bizler, yaşamakta olduğumuz ekonomik büyümeden ve artan milli gelirden bir çalışan olarak hak ettiğimiz payı istiyoruz" dedi. 4688 Sayısı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nun, grevli toplu sözleşmeli, siyaset ve yönetime katılma haklarını da içeren ILO normlarına göre yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirten Akyıldız taleplerini şöyle sıraladı:

"2006 yılı kayıpları mutlaka telafi edilmelidir. Ortalama memur maaşları, çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı seviyesine çekilmelidir. 57. hükümet döneminde müsteşardan daire başkanına kadar uygulanan görev tazminatları tüm kamu çalışanlarına uygulanmalıdır. 2004 yılı toplu görüşme protokolünde ve 2005 yılı toplu görüşme mutabakat metninde yer aldığı halde, uygulanmayan konular bir an önce hayata geçirilmelidir. KEY hesaplarında biriken paralar hak sahiplerine ödenmelidir. Kamu çalışanları arasından yandaş kamu çalışanları oluşturularak, kamu hizmetlerinin bu yandaş kadro ile gördürülmesinden vazgeçilmeli ve kamu çalışanlarına yapılan baskılar bir an önce kaldırılmalıdır. Siyasi iktidarı, ülkenin gerçekleri, toplumun ihtiyaçları ve beklentileri doğrultusunda adil olmaya davet ediyoruz."

"HÜKÜMET GÖRME VE DUYMA KABİLİYETİNİ SON 2 YIL İÇERİSİNDE KAYBETTİ"
Bu taleplerin uygulanması için her türlü eylem ve etkinliğe hazır olduklarını da ifade eden Akyıldız, "Bu amaçla toplu görüşme sürecinde, 15 Ağustos 2006 tarihinde tüm illerde kitlesel basın açıklamalarıyla başlamak üzere, etkin, radikal ve sürekli olan, üretim gücünü de içeren eylemler gerçekleştirilecektir" diye konuştu.

Daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandıran Akyıldız, daha önceki açıklamalarında yeni görüşmelerin hükümet için çok zorlu olacağını söylediğinin hatırlatılması üzerine, hükümetin iş başına geldiği zaman ücretliler için refah ve huzur söyleminde bulunduğunu ancak bunların masada hep bir sonraki yıla ertelenen bir uygulama gördüklerini belirtti. Akyıldız, "Ciddi bir ekonomik programla karşı karşıya olduğumuzu bize beyan ettiler. IMF ve Dünya Bankası'nın programları, Türkiye'nin makroekonomik hedefleri noktasında her kesimin fedakar olması gerektiğini vurguladı. Ancak gelinen noktada bunun artık gerekçe olma durumu ortadan kalkmıumik özgürlüklerinin, siyaset haklarının kısıştır.

Hükümet bu sene kamu çalışanlarını görmek zorundadır. 3 sene önceki kamu çalışanları sendikaları yok karşılarında. Sürekli bekleyen, sürekli ihmal edilen, sürekli göz ardı edilen ama hak aramasını öğrenen kamu çalışanları var. Haklarını aramasını bilen kamu çalışanları ile karşı karşıya olacaklar. Masada bu sınavı verecekler. Adalet ve Kalkınma adıyla kurulan bir parti eğer siyasi irade sahibi olmuşsa, iktidar olmuşsa, adaleti sağlamak zorundadır. Bizim istediğimiz şey sadece adaletin sağlanmasıdır. Adlarını inkar etmeyecekleri kanaatindeyim" değerlendirmesini yaptı.

Hükümetin kamu çalışanlarına grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı verilmesi için üç yıldır sözler verdiğini, ancak hala bu konuda bir düzenleme yapılmadığının hatırlatılması üzerine ise Akyıldız, Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin'ın "O bizim taahhüdümüzdür" dediğini ve Anayasa değişikliğinden bahsettiğini belirterek, 2004 yılında mutabakat imzalanmadığını, 52 maddelik bir protokol imzaladıklarını söyledi. Bu protokol altında siyasi iradenin imzası olduğunu belirten Akyıldız, "Siyasi irade kamu çalışanlarının grevli toplu sözleşme, siyaset yapma ve yönetime katılma haklarının tanınacağına dair protokolün altına imza atmıştır" dedi.

Başbakan'a bunu hatırlatmak için afişler hazırlattıklarını belirten Akyıldız, "Hükümetin görme ve duyma kabiliyetinin son 2 yıl içerisinde kaybedilmekte olduğunu görüyoruz. Bu sene bu kabiliyetlerin gelişmesi için masada önemli bir gayretin sarf edileceğini düşünüyoruz" dedi.
Akyıldız, Merkez Bankası'nın 2007 yılında enflasyonun yüzde 3.5 ile yüzde 7 arasında olacağını açıklamasını da eleştirerek, "Dünyanın her tarafında iktisatçılar çok iyi bilir, enflasyon hesabında en düşük ve en yüzsek rakamlar arasında yüzde 100 fark olmaz" açıklamasında bulundu.
Akyıldız, yüzde 12.2 olarak açıklanan orta vadeli plan ödeme tavanıyla ilgili olarak ise bu rakamı kimin hesapladığını bilmediklerini belirterek, "Tüm veriler elimizde var. Masaya kendi hesaplarımızla oturacağız" dedi. Akyıldız, eylem planlarının ayrıntılarının yarın belli olacağını ve teşkilatlarına bildireceklerini de sözlerine ekledi.