Memura 'referandum' teklifi
Abone olMemurlar toplu sözleşme talebini tekrarlayarak, “Toplu sözleşme Anayasa değişiklik paketine de kondu.
Referandumun gölgesinde hükümetle 2011 yılı mali ve sosyal
hakların için dün masaya oturan memurlar, şaşkınlık yaratan bir
teklifle karşılaştı.
Yıllardır toplu sözleşme talebiyle, toplu görüşme masasına oturan
memurlar bu yıl da taleplerini yineledi. Yasaların kendilerine
toplu sözleşme hakkı verdiğini, hükümetin de bu hakla ilgili
memurun taleplerini benimsediğini, bu yüzden de Anayasa paketine
toplu sözleşme hakkı koyduğunu hatırlatan memurlar, “Hükümetten bu
masayı toplu sözleşme masası olarak kurmasını” istedi.
Ancak aldıkları yanıt memurları şaşkınlığa düşürürken ciddi bir
tartışma da başlattı. Bakan Hayati Yazıcı, mevzuatın buna izin
vermediğini ifade etti. Ardından masada Yazıcı’nın başkanlık
yaptığı kamu işveren tarafı, “Görüşmeleri 2 ay erteleyelim,
referandumdan “evet” çıkarsa, masayı toplu sözleşme masası olarak
kuralım” teklifi getirdi.
Masaya gelen bu talebe Kamu-Sen şiddetle karşı çıktı. Kamu-Sen
Başkanı Bircan Akyıldız, “Madem toplu sözleşme hakkımıza
inanıyorsunuz neden bunu şimdi yapmıyorsunuz. Bu milyonlarca
memurun ‘evet’e zorlanmasıdır. Samimiyseniz, toplu sözleşme
masasını hemen şimdi kuralım” dedi. Memur-Sen ise teklife tam
destek verdi. Memur-Sen bir süre önce referanduma ilişkin bir
açıklama yapmış, tutumunun “evet”ten yana olduğunu açıklamıştı.
Çarşamba masa dağılabilir
KESK ise “Toplu sözleşme esastır. Hemen şimdi toplu sözleşme
masasına oturalım, hükümetin hazırlığı yetersizse Ekim’de yapalım.
Ama referandum sunucuna bağlı olmayız. Hayır bile çıkmış olsa,
toplu sözleşme masası Ekim’de kurulsun. Bunu mutabakat zaptına
yazalım” diye görüş bildirdi. Teklif 18 Ağustos’ta gündeme gelecek.
Hükümetin eğilimine göre teklif kabul görürse Pazar günü kurulan
toplu görüşme masası dağılacak. Referandum beklenecek.
Referandumdan “evet” çıkması halinde masa 15 Ekim’de toplu sözleşme
masası olarak kurulacak. Ancak referandumdan “hayır” sonucu çıkması
halinde hükümetin memurlarla 15 Ekim’de toplu sözleşme masasına
oturup oturmayacağı ise merak konusu olacak. Sendikalar “hayır”
çıkması halinde bile toplu sözleşme yapılacağı hükmünün mutabakat
zaptına alınmasının da garanti vermediğini belirtiyor. Bu noktada
sendikalar hükümetin daha önceki mutabakat zaptlarında yeralan çok
sayıda kararı hiçbir açıklama yapmadan uygulamadığını hatırlatarak,
endişelerini dile getiriyor.
Memur sendikaları arasında da tartışma yaratan bu teklifin, 2.5
milyon memur ve 3.5 milyon memur emeklisinin referandumda “evet”
oyu vermeye zorlanması anlamına geldiği yorumları yapılıyor. Memur
sendikaları arasında da gerilim yaratan bu teklife Memur-Sen destek
verirken, KESK de “referandum sonucuna bağlı olmadan 15 Ekim’de
toplu sözleşme” vurgusu yapıyor.
Ancak Kamu-Sen kesinlikle böyle bir teklife yanaşmayacağını bunu
“Evet oyu verin, toplu sözleşme yapayım” şeklinde bir teklif olduğu
ifade ediyor. Kamu-Sen Başkanı Bircan Akyıldız, “Anayasa paketine
koydukları memurun toplu sözleşme hakkında samimilerse, toplu
sözleşme masasını şimdi kurarlar. Biz de gerçekten samimi olup
olmadıklarını anlarız” diye konuştu.
KESK Başkanı Sami Evren ise durumu şöyle değerlendirdi: “Başından
bu yana toplu sözleşme olmazsa olmaz diyoruz. Bu yüzden de masadan
kalkıyoruz. Toplu sözleşme masasının hemen şimdi olmasını
savunuyoruz. Ama hükümet hazır değilse 15 Ekim’de de
yapılabileceğini söylüyoruz. Ancak referandum sonucu bizi
ilgilendirmez. Hükümet referandumdan ’evet’ de çıksa ‘hayır’ da
çıksa bizimle 15 Ekim’de toplu sözleşme masasına otursun diyoruz.
Bizim için esas olan toplu sözleşmedir.”
MEMUR-SEN’İN TEKLİFİ HÜKÜMETE YAKIN
KESK, Memur-Sen’in teklifinin hükümete yakınlığını eleştirerek,
“zımni bir anlaşma” olduğu iddiasını ortaya attı. Bu iddia
sonrasında KESK Başkanı Sami Evren, toplantıyı terk etti. Ancak
daha sonra Bakan Hayati Yazıcı, Evren’i arayarak toplu sözleşme
konusunun da müzakere edilebileceğini söyledi. Bunun üzerine Evren,
toplantıya geri döndü. Memur-Sen, yüzde beş artı beş zam ve 120
lira ek ödeme talep ediyor.
HÜKÜMET SEYYANEN ZAMMI KABUL ETMEDİ
HÜKÜMET ve memurlar dün dokuzuncu kez toplu görüşme masasına
oturdu. Ancak ilk görüşmeden anlaşma çıkmadı. Hükümet memurların
seyyanen zam talebini kabul etmedi. Taraflar 18 Ağustos Çarşamba
günü yeniden biraraya gelecek. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı
Bircan Akyıldız, 310 lira seyyanen zam talebinde bulunmuştu.
Türk-İş’te ‘hayır’ gerginliği
Türk-İş’i oluşturan 33 sendikanın 30’u referandumda ‘hayır’ görüşü
oluşturunca, Türk-İş’in örgüt kararı ‘hayır’ olarak şekillendi.
Ancak referandum eğilimi ‘evet’ yönündeki Türk-İş Yönetim Kurulu,
Başkanlar Kurulu’nu toplamadan, “Referandumda üyelerimizi serbest”
açıklamasını yapınca ortam gerildi
ANAYASA değişiklik paketinin oylanacağı 12 Eylül Referandumu
Türkiye’nin en büyük işçi örgütü olan Türk-İş’te (Türkiye İşçi
Sendikaları Konfederasyonu) gerilim yarattı. Türk-İş’i oluşturan 33
sendikanın 29’u referandum için “hayır” görüşü oluşturunca
Türk-İş’in örgüt kararı “hayır”a doğru şekillenmeye başladı. Ancak
Mustafa Kumlu başkanlığındaki Türk-İş yönetiminin kişisel eğilimi
“evet” yönünde olunca, yönetim Başkanlar Kurulu’nu toplamadan bir
açıklama yaptı.
Açıklamada, “Türk-İş topluluğu kendi özgür iradesi ile doğru
bulduğu biçimde oyunu kullanacaktır” ifadeleri ile karar topluluğa
bırakıldı. Böylece Türk-İş yönetimi, tabanın “hayır” yönündeki
kararının önüne geçerek, “evet” oyunun da önünü açmış oldu.
Evet-hayır çatlağı
Bu gelişme üzerine, bağlı sendikalar Türk-İş yönetimine büyük tepki
göstererek, “Türk-İş’in kurumsal tavrını her bağlı sendika
başkanının katılımıyla oluşan Başkanlar Kurulu belirler” çıkışı
yaptılar. Ardından Türk-İş Başkanlar Kurulu, geçtiğimiz Pazartesi
günü kamuoyuna duyurulmadan toplandı.
Toplantıda büyük gerilim yaşanırken, Türk-İş’i oluşturan 33
sendikanın yüzde 90’ına karşılık gelen ve “hayır” görüşü oluşturan
örgüte rağmen yönetimin bu manevrası eleştirildi. Başkanlar Kurulu
toplantısında sendikaların başkanları, sendikalarının kurumsal
kararının “hayır” olduğunu deklare etti. Türk-İş Yönetimi 12
Temmuz’da yaptığı açıklamada, tavrını açıklayarak “Referandumda
Türk-İş topluluğunu oluşturan her bir birey, kendi özgür iradesi
ile ve doğru bulduğu biçimde oyunu kullanacaktır” denildi.
Ne “evet” ne de “hayır” çağrısı yapan Türk-İş yönetimi, 1982
Anayasası’nın Türkiye’nin ihtiyacını karşılamadığına bir kez daha
dikkat çekti. Türk-İş’i oluşturan 33 sendika, bu açıklama
karşısında büyük şaşkınlık yaşadı. Yönetime tepki gösteren
sendikaların baskısıyla Pazartesi günü kamuoyuna duyurulmadan bir
Başkanlar Kurulu toplantısı yapıldı. Toplantıda Türk-İş Yönetim
Kurulu Başkanı Mustafa Kumlu’nun ve yönetimde yeralan bazı
isimlerin referandumda kullanacakları “evet oyunun, onların kişisel
kararı olduğu ve Türk-İş’i kurumsal olarak belirleyemeyeceği
vurgulandı. “
Türk-İş’e bağlı 33 sendikanın 29’u referandumda ortak hareket
edeceklerini ve “hayır” oyu vereceklerinin altını çizdiler. Bu
kapsamda Petrol İş, Hava-İş, Tek Gıda-İş, Kristal-İş, Basın-İş,
Tümtis, Belediye-İş, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Ağaç-İş,
Deri-İş, Tez-Koop-İş sendikaları başı çekti. Diğer sendikalar da
onları takip etti. Referandum’da “evet” oyu vereceğini açıkça
ortaya koyan 4 sendika ise; Türkiye Maden-İş, Dok Gemi İş,
Demiryol-İş Sendikası, Sağlık-İş Sendikası oldu. Türk-İş Başkanı
Mustafa Kumlu’nun başkanı olduğu Tes-İş Sendikası ise bu soruya
yanıt vermekten ısrarla kaçınıyor. Ancak Başkanın “evet” oyu
vereceğini gayriresmi olarak açıkladığı belirtiliyor.