Memur-Sen'den Srebnenica eylemi
Abone olSrebnenica katliamının 10. yıldönümünde katillerin hala yakalanmamasını kınayan Memur-Sen, Sırbistan Karadağ Büyükelçiliği önünde eylem yaptı.
Srebnenica katliamının 10. yıldönümünde katillerin hala yakalanmamasını kınayan Memur-Sen, Sırbistan Karadağ Büyükelçiliği önünde yaptığı eylemle, Sırp katiller, Radovan Karadziç ile Ratko Miladiç’in bir an önce yakalanıp Savaş Suçları Mahkemesi’nde yargılanmasını istedi. Bosna’da yaşananların, Avrupa’nın ortasında Müslüman bir devlete tahammül edemeyen haçlı zihniyetinin bir ürünü olduğunu söyleyen Memur-Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet Aksu, aynı zihniyetin son hamlelerinden birinin Irak’ta sergilendiğini kaydetti. Batının çifte standartlı olduğu, Bosna olaylarında, Irak’ta, Filistin’de de ortaya çıktığını belirten Aksu, “Öldürülen Müslüman olunca kimsenin sesi çıkmamaktadır. Farklı kültür ve medeniyetlere tahammülün olmadığı görülmüştür. Ayrıca batının İslam’a ve Müslümanlara bakışı değişmeden devam etmektedir” dedi. BM tarafından “Güvenli Bölge” ilan edilen Srebrenica’da, Sırplar tarafından hurharca katledilen 8 bin Boşnak Müslümanın katillerinin hala serbestçe dolaşmalarını kınayan Memur-Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet Aksu, Yönetim Kurulu Üyeleri ve bağlı sendika başkanları, Sırbistan Karadağ Büyükelçiliği önünde eylem yaptı. Eylemde yaptığı basın açıklamasında, Bosna’da 6-8 Temmuz 1995 yılında yaşanan terör olaylarının ardından, “katliam”, “vahşet” sloganları atan Batılı liderlerin, binlerce Müslüman erkeğin hunharca katledildiği Srebrenitsa vahşeti için hala kılını kıpırdatmamasını Memur-Sen olarak kınadıklarını söyleyen Memur-Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet Aksu, “Bosna Hersek; insanlık tarihinin hafızasında, tarihin en hunharca cinayetlerinin işlendiği, insanlık suçlarının en büyüklerinin utanmadan yapıldığı, büyük bir dramın yaşandığı, tek dişi kalmış Batı medeniyetinin maskesinin düştüğü ve çirkin yüzünün bir kez daha ortaya çıktığı mekân olarak anılacaktır” dedi. BM tarafından güvenli bölge ilan edilen bir yerde işlenen bu cinayetlerin birinci derecede sorumlusunun BM, AGİT, AB ve benzeri kuruluşlar olduğunu söyleyen Aksu, “Avrupa’nın ortasında, iletişimin bu kadar gelişmiş olduğu bir çağda, bütün insanlığın gözleri önünde, Sırpların mümkün olduğu kadar Boşnak müslümanın vahşice öldürülmesine, bilerek ve isteyerek izin vermişlerdir. Bu soykırımı seyretmekle yetinmişler, hatta böyle davranarak, gizli açık bu insanlık suçuna ortak olmuşlardır. Bu vahşet karşısında sessiz kalan batı, gerçek yüzünü bir kez daha ortaya çıkarmıştır” şeklinde konuştu. Batının ne ilk ne de son cinayeti Bosna’da yaşananların, Avrupa’nın ortasında Müslüman bir devlete tahammül edemeyen haçlı zihniyetinin bir ürünü olduğunu vurgulayan Aksu, aynı zihniyetin son hamlelerinden birinin Irak’ta sergilendiğini kaydetti. Aksu konuşmasına şöyle devam etti: “Dün Bosna’da, Srebrenica’da yaşananlara sessiz kalan batı, bugün Irak’ta yaşananlara sesiz kalmaktadır. BM, AGİT; Güvenlik Konseyi gibi kuruluşlar, elbirliği ederek, daha çok Müslüman’ın öldürülmesi için olaylara sessiz kalmakta, hatta el altından desteklemektedir. Müslüman coğrafyada, tek dişi kalmış canavar batı medeniyetinin akıttığı kanı dindirecek ilaç, öldürdüğü masumları koyacak tabut bulunamıyor.” Batının çifte standartlı olduğu, Bosna olaylarında, Irak’ta, Filistin’de de ortaya çıktığını belirten Aksu, “Öldürülen Müslüman olunca kimsenin sesi çıkmamaktadır. Farklı kültür ve medeniyetlere tahammülün olmadığı görülmüştür. Ayrıca batının İslam’a ve Müslümanlara bakışı değişmeden devam etmektedir” dedi. Kendi çıkarlarına hizmet ediyorlar Srebrenica, Bosna, Filistin, Çeçenistan, Afganistan, Irak olaylarının, Batılılar tarafından kurulan uluslar arası organizasyonların yazılı metinlerinde, her ne kadar farklı yazsa da nihayetinde kurucularının çıkarlarına hizmet ettiğini bir kez daha gösterdiği söyleyen Aksu, “BM, IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü vs. hep kendi amaçlarına hizmet etmektedirler. Birleşmiş Milletler’in, Irak ve Afganistan olayları karşısındaki durumu ve tutumu, İsrail’in saldırganlığı karşısındaki etkisizliği de bu görüşlerimizin ne kadar doğru olduğunu ortaya koymaktadır” dedi. Batının özrünü kabul etmiyoruz Aksu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün Srebrenica katliamının 10. yıldönümü anma törenlerinde, katillerin hala serbestçe dolaşırken, olaya sessiz kalarak seyirci olan Batı’nın özür dilemesini kabul etmiyoruz. Boşnakların geleceğinin tehdit altından kurtarılabilmesi için Srebrenica katliamı ve Bosna’daki diğer savaş suçlarının baş sorumlularından olan Sırp kasap Radovan Karadziç ile Ratko Miladiç’in bir an önce yakalanıp Savaş Suçları Mahkemesi’nde yargılanması gerekir. Bu iki katilin yakalanması için yapılan uluslar arası baskıların artırılmasını istiyoruz. Bu kasaplar derhal yakalanıp, insanlık ve tarihin önünde hesaplarını vermelidirler.”