Memur-Sen yeni anayasayı şart koştu

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, bugünkü mevcut Anayasa'nın 'darbe ürünü' olduğunu savunarak, söz konusu Anayasa'nın varlığına bir bütün olarak son verecek, demokratik hukuk devletini gerçek anlamıyla var eden, millet dışında hiçbir kişi ve kuruma egemenlik yetkisi vermeyen, yeni bir Anayasa'nın zaman kaybedilmeden yapılması ve yazılması gerektiğini söyledi.

haber7.com'dan Abdullah Biçer'in haberine göre Gündoğdu, Memur-Sen Mersin İl Temsilciliği tarafından Suphi Öner Öğretmenevi'nde gerçekleştirilen; 'İl Divanı Toplantısında yaptığı konuşmada.

Gündoğdu, sendika olarak özelde üyelerin ortak ekonomik, sosyal, kültürel, özlük, mesleki, hak ve menfaatlerini korumayı ve geliştirmeyi ilke edinirken, geneldeyse insana ve insanlığa yönelen her türlü haksızlığa ve hukuksuzluğu sona erdirmeyi amaç edinen bir

sivil toplum kuruluşu olduklarının altını çizdi. Bu noktada da insan haklarını evrensel hukuk ilkeleriyle şekillendiren ve teminat altına alan demokratik hukuk devletinin varlığını önemsediklerini belirten Gündoğdu, Türkiye'nin bütün kural ve kurumlarıyla hayata geçmiş olan demokrasiye sahip olmasının mücadelesini verdiklerini dile getirdi.

Gündoğdu, "Bu mücadele çerçevesinde talep etmekte yetinmeyin kazanıma dönüşmesi için topyekün seferber olduğumuz haklardan birisi hiç kuşkusuz ki toplu sözleşme ve grev hakkıdır" dedi. Anayasa değişikliği ile ilgili olarak yapılan çalışmaları da yakından takip ettiklerinin altını çizen Gündoğdu, mevcut Anayasa'nın lokal değişiklikler ve mini paketlerle ıslah edilmesini gereksiz bir enerji ve zaman kaybı olarak gördüklerini ifade etti. 'Darbe ürünü' olarak nitelendirmiş olduğu Anayasa'nın varlığına bir

bütün olarak son verilmesi gerektiğini savunan Gündoğdu, yerine demokratik hukuk devletini gerçek anlamıyla var eden, millet dışında hiçbir kişi ve kuruma egemenlik yetkisi vermeyen yeni bir Anayasa'nın zaman kaybedilmeden yapılması ve yazılması gerektiğini vurguladı.

"TÜRKİYE'NİN KRONİKLEŞMİŞ SORUNLARI YENİ BİR ANAYASA İLE ÇÖZÜLÜR"

Bugün Türkiye'nin kronikleşmiş sorunlarının da yapılacak olan Anayasa değişiklikleriyle birlikte çözüme kavuşturulacağına inanan Gündoğdu, "Gerçekten de içeriğinde yargı reformunun öncül düzenlemeleri olacak, darbecileri yargılanamaz kılan Geçici 15. madde kalkanına son verecek, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararları ile kamu görevlilerine yönelik uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yoluna başvurulmasına imkan sağlayacak, kamu denetçiliği uygulamasını

ülkemize kazandıracak hükümler bulunan Anayasa değişikliği paketi, ülkemizin demokratikleşmesine dönük son dönemde atılan önemli adımların Anayasal çerçeveye kavuşturulması açısından kayda değerdir. Ancak, sözü edilen Anayasa değişikliği paketiyle ilgili olarak çeşitli basın yayın organlarında çıkan haberlerde, paketin içeriğinde kamu görevlilerine toplu sözleşme ve grev hakkı verilmesine dönük bir düzenlemeye yer verilmekten vazgeçildiği belirtilmektedir" dedi.

Toplu sözleşme ve grev hakkını içermeyen bir Anayasa değişikliği paketinin, Türkiye'nin mevcut sorunlarına ilaç olma niteliğini henüz başında kaybedeceğini öne süren Ahmet Gündoğdu, toplu sözleşme ve grev hakkının Anayasa değişiklik paketinde yer almamasının; 'kamu personel rejimi gerçekleşmeden kamu görevlilerinin toplu sözleşme ve grev hakkına sahip olması sorunlar oluşturur' gerekçesine dayandırılmış olmasının, en az bu hakların Anayasa'da yer almaması kadar çelişkili bir durum olduğunu söyledi.

Gündoğdu, "Bu yaklaşım; 'Anayasa'nın kanunlara uygun olması' gibi normlar hiyerarşisi ile örtüşmeyen bir garabet içeriyor. Bu gerekçe, vatandaşından korkan devlet yaklaşımının, kamu görevlisinden korkan devlet şeklinde farklı bir görünümde devam ettiği anlamına geliyor" diye konuştu.

'Anayasa Değişikliği Paketi'nin büyük bir olasılıkla referanduma konu edileceği görüşünü savunan Gündoğdu, içeriğinde toplu sözleşme ve grev hakkının bulunmadığı bir paketin, söz konusu haklara sahip olan işçiler karşısında kendilerini; 'öteki' durumda hissetmek zorunda kalan kamu görevlileri tarafından hoş karşılanmayacağının da göz önünde bulundurulması uyarısında bulundu. Gündoğdu, açıklamasını şöyle sürdürdü; "Kamu görevlileri, doğrudan kendilerine yönelik bir hakkı tesis ve temin etmeyen bir Anayasa

değişikliğine çekincesiz 'Evet' demek gibi bir tavır sergilemeyecektir. Bu noktada, Anayasa'da sendikal örgütlenmeye ilişkin sınırlamaları kaldıracak, toplu sözleşme ve grev hakkına sahip bir kamu görevlileri sendikacılığı var edecek, siyaset kurumunu kamu görevlileriyle zenginleştirecek hükümlere yer vererek, koşulsuz demokrasiye sahip bir Türkiye'nin daha kısa sürede var edilebileceğini bir kez daha ifade etmek istiyoruz."