Memur-Sen neden evet diyecek?
Abone olMemur Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, neden evet oyu vereceklerini anlattı.
Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel
Başkanı Ahmet Gündoğdu, anayasa değişiklik paketinin oylanacağı 12
Eylül günü sandıkta 'Evet' oyu kullanacaklarını
açıkladı.
Gelecek nesiller için ve Türkiye'nin aydınlık günleri için böyle bir karar verdiklerini belirten Gündoğdu, "Evet mi? Hayır mı? Bize göre, aması, lakini, ancakı yok. Ya aydınlık bir Türkiye'nin yolunu açacağız, ya da karanlıklara yeniden döneceğiz. Geriye dönmemek için, hep ileriye gitmek için, çocuklarımızın geleceği için, Türkiye'nin geleceği için güçlü bir kararlılıkla 'Evet' diyoruz." ifadelerini kullandı.
Referandumda 'Evet' oyu kullanacaklarını açıklayan Memur-Sen
üyeleri, Topkapı'da bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sosyal
Tesisleri'nde kahvaltıda bir araya geldi. Referandumda nasıl bir
yol izleyeceklerini basına duyuran Memur-Sen, "Toplu sözleşmeye de,
toplumsal sözleşmeye de 'evet' " sloganı ile yola çıktı.
Türkiye'nin her yerinde 'Evet' oyu için afişler bastıran ve
kampanya başlatan Memur-Sen, basın toplantısı ile neden 'Evet'
dediklerinin ayrıntılarını gazetecilerle paylaştı.
Toplantıda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, anayasa
değişikliğinin 12 Eylülcülerle hesaplaşabilmek için çok önemli bir
fırsat olduğunu dile getirdi. 12 Eylül dönemi ile hemen hemen
toplumun bütün kesimlerinin hesaplaşmak istediğini vurgulayan
Gündoğdu, referandumda 'Hayır' oyu kullanacaklarını açıklayan
sendika temsilcilerine de üstü kapalı göndermede bulundu. 12 Eylül
anayasasını yapanlar ile bazı emek örgütlerinin kol kola girmekten
çekinmediğini belirten Gündoğdu, "'12 Eylül Anayasası ile
hesaplaşalım' demeyen neredeyse yok gibi. 'Hem 12 Eylülcülerle, 12
Eylül Anayasası ile hesaplaşalım, yüzleşelim, milletin anayasasını
yapalım' diyorlar, hem de millet adına adım atıldığında, yine o
anayasayı yapanlarla o süreci yaşatanlarla kol kola girmekten
çekinmiyorlar. Maalesef bunların arasında emek örgütleri var. 12
Eylül gününün 12 Eylülcülerle hesaplaşma adına önemli bir gün
olduğunu düşünüyoruz. Bugün yeni bir dönem ve millet iradesinin
saygın olmaya başladığı bir süreç yaşıyoruz. Bu sürece tahammül
edemeyenlerin bu süreçten rahatsız olanların kayıt dışı ekonominin
de kayıt dışı illegal yapılanmaların da tarihin çöplüğünde yerini
almalarından rahatsız olmasından rahatsızlık duyanların kaostan
beslenerek, teröre doğrudan destek vererek ya da terörün
oluşturacağı acıdan şehitlik istismarı ile rant elde edenlerin
rahatsızlık duyduğuna tanıklık ediyoruz." diye konuştu.
Toplum ve devlet açısından yeni bir döneme tanıklık ettiklerinin
altını çizen Göndoğdu, "Buna karşın Anayasa değişikliği talebini ve
referandumda evet oyu kullanmayı vatan hainliğine kadar vardıran
suçlamalara konu eden kesimler de var. Aslında ortada bir suç var;
ama bu suçu işleyenler Türkiye'nin demokratikleşmesi ve millet
iradesinin hakim olması için 'Evet' oyu verecek olanlar değil;
silah zoruyla anayasayı değiştirenlerdir. Sizce suçlu kim? Silah
zoruyla, zorbalıkla, tankları milletin üstüne sürerek, iktidarı ele
geçirip aziz milletin iradesini hiçe sayan, kendi otoriter ve
totaliter anayasalarını yazanlar mı, yoksa milleti merkeze alan ve
darbecilere dur diyerek milletin anayasasını millete yazdıranlar
mı? Sizce anayasa nerede ve kim tarafından yazılır? Meclis'te mi
yoksa karargahta mı yazılır? Millet tarafından mı yoksa 5 kişilik
Konsey tarafından mı? Sizce Cumhuriyetlerde yönetim organı
hükümetler midir? Yoksa kışla mı; bürokratik oligarşi mi, kışlada
brifing alan yargı mı? Sizce anayasa nasıl kabul edilmeli? Darbeyle
mi yoksa referandumla mı? Siz hangi anayasayı isterdiniz? Darbe
anayasasını mı millet anayasasını mı? Bu soruların cevabını 12
Eylül'de millet sandıkta verecek. Evet mi? Hayır mı? Bize göre;
ama-sı, lakin-i, ancak-ı yok. Ya aydınlık bir Türkiye'nin yolunu
açacağız, ya da karanlıklara yeniden döneceğiz. Geriye dönmemek
için, hep ileriye gitmek için, çocuklarımızın geleceği için,
Türkiye'nin geleceği için güçlü bir kararlılıkla 'evet' diyoruz."
ifadelerini kullandı.
Anayasa değişikliği paketinde lüzumsuz hiçbir şeyin bulunmadığına
dikkat çeken Gündoğdu, "Alkolün, uyuşturucunun, satanizmin lise
değil ilköğretimlerin birinci kademelerine kadar indiği bir ortamda
ilk kez çocuklara pozitif ayrımcılığın ve korunmanın anayasal
güvence altına alınması, yaşlılara, kadınlara, engellilere pozitif
ayrımcılığın uygulanacak olması, evrensel hukukun en temel hakkı
olan savunma hakkının verilmemesi dolayısıyla YAŞ kararı ile
meslekten ihraç edilenlere hukuk önünde hakkını arama imkanının
verilmesi, Ferhat Sarıkaya'ya yapılan zulümle hukukun üstünlüğü
değil, üstünlerin hukukuna geçen jegomen yaklaşımların artık
yargısız infaz yapamayacak olması paketin içeriğinde yer alıyor.
Geçici 15.maddenin anayasada yer alması nedeniyle, çağdaş ülkelerde
yer altında define aranıyorken biz yer altında balyoz plancılarının
ıslak imzacılarının silahlarını arıyorsak darbecileri koruyan madde
hala anayasada duruyorsa bu ayıp bu millete yeter." şeklinde
konuştu.