MEMUR-SEN 1 MAYIS’I ÇANAKKALE’DE KUTLADI
Abone olMemur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde, emeğin değerini korumak, ekmeğimizi çoğaltmak, hakça paylaşmak,...
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “1 Mayıs Emek ve
Dayanışma Günü’nde, emeğin değerini korumak, ekmeğimizi çoğaltmak,
hakça paylaşmak, birliğimizi ve kardeşliğimizi haykırmak, bizi bir
kılan, diri kılan Çanakkale ruhunu millet olarak yeniden yaşamak,
unutanlara ve unutturanlara hatırlatmak için Çanakkale’deyiz”
dedi.
Çanakkale’de kordon boyunda düzenlenen 1 Mayıs kutlamalarına,
yurdun çeşitli yerlerinden gelen Memur-Sen ve bağlı sendikalara üye
yaklaşık 7 bin kişi katıldı. Folklor gösterileriyle başlayan
kutlamalarda Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu bir konuşma
yaptı. 1 Mayısı, “emek” ve “dayanışma” kavramlarının anlamlı
kıldığını söyleyen Gündoğdu, “Çanakkale her iki kavramın da zirve
yaptığı, insani ve imani duruşlara zemin olmuş bir coğrafyadır.
Bağımsızlığa, imana, inanca ve medeniyete yönelik, yedi düvele
karşı bütün bedenini, gücünü, idrakini ortaya koyarak verilen
direnişten daha büyük, daha anlamlı bir emek olabilir mi? Çanakkale
ruhu, renkleri, dilleri, ırkları, kavimleri, kıtaları, meşrepleri,
mezhepleri farklı olanları, kadınları, erkekleri, anaları,
çocukları, devleti, milleti, şehitleri, gazileri, birlik,
beraberlik ve kardeşlik ruhuyla yoğuran mayadır. İşte bu yüzden
Çanakkale’deyiz. Biz, fitnenin, bölücülüğün, terörün,
ötekileştirmenin milletin kardeşlik pınarını kirletmesine izin
vermeyen Çanakkale’yiz. Biz Türk, Kurt, Laz, Arap, Çerkez ve
Acemi’yle 81 Çanakkale inşa etmiş Türkiye’yiz. Biz, ‘insanlar ya
dinde kardeşin ya yaradılışta eşindir, eşitindir’ idrakini
seslendiren bir medeniyetin mensuplarıyız. Bağımsızlık için
birlikte savaşmayı, kardeşlik zemininde bir ve beraber yaşamayı
başarmış bir ceddin nesliyiz. Çalışanların hakkını arayan ve
koruyan, haksızlığa direnen kardeşlik hukukunun inşa ve ihya eden
gönül elçileriyiz. Memur-Sen, kardeşlik hukukunun yaşayan
modelidir. Memur-Sen, medeniyet, iman, ihlas, kardeşlik, özgürlük,
vicdan ve demokrasi diyen herkesle paydaştır. Emeğe değer veren,
ekmeği büyütmek için mücadele eden, millete vurulmak istenen
prangaları kıran, terörden uzak duran, akan kanı durdurmak için
çaba gösteren herkesle, her kesimle beraberdir” diye konuştu.
Çözüm sürecine de temas eden Gündoğdu şunları söyledi:
“Terörün kendisine mesken tutmaya çalıştığı illerde yaşayan
vatandaşlarımızın mahrumiyetinin, mağduriyetinin sona ermesi için
çaba sarf ediyoruz. Sadece üyelerimizin değil bütün kamu
görevlilerinin can güvenliği meselesi yaşamadan kamu hizmeti
sunabilmesi, herkesin eşit vatandaşlık temelinde kamu
hizmetlerinden yararlanabilmesi hedefiyle sendikacılık yapıyoruz.
Milletin temsilcisi olarak, sözümüzü, sesimizi, gündüzümüzü,
gecemizi, gücümüzü, enerjimizi millet adına sarf ediyoruz. Biz,
asil bir medeniyetin akil örgütü olarak yol alıyoruz. Hakka,
hakikate, huzura ve kardeşliğe giden yolları buluyoruz. Bu idrakle,
milletin birliğine, kardeşliğine ve huzuruna kast eden terör
belasının sona ermesi için dün olduğu gibi bugün de sorumluluk
alıyoruz. Akil insanlar heyetinde niye yer aldığımızı
sorgulayanlar, kendi zihinlerindeki ihanet zehrini bize
bulaştırmaya çalışanlar, ‘yargılanacaksınız, hesap vereceksiniz’
diyerek bizi tehdit ettiğini sananlar var. Akıl yoksunu, izan
yoksulu mahfillerin saldırısı bizi ümitlendiriyor. Doğru yolda
olduğumuza olan inanç ve kanaatimizi arttırıyor. İşte bu yüzden,
şehitlerimizin aziz hatıralarına halel gelmemesini, gazilerimizin
ve şehit yakınlarımızın incitilmemesini kırmızı çizgimiz ilan edip
çıktığımız bu yola inançla ve kararlılıkla devam ediyoruz.”
Sendika olarak taleplerini de dile getiren Gündoğdu sözlerini şöyle
sürdürdü:
“Kamu görevlilerinin haklı beklentilerini hep birlikte bir kez daha
haykırıyoruz. 4/B ve 4/C’liler başta olmak üzere bütün
sözleşmeliler ve geçici personel hemen kadroya alınmalıdır. 2005
yılından sonra göreve başlayan personele 1 derece verilmelidir.
Yardımcı hizmetler sınıfı personeline ek gösterge verilmelidir.
Disiplin cezalarının affına ilişkin kanuni düzenleme yapılmalıdır.
Yıllık izinler iş günü esasına göre düzenlenmelidir. Bütün istihdam
türlerinde izin süreleri eşit hale getirilmelidir. Fazla çalışma
ücreti kapsamındaki mağduriyetler giderilmeli, mesai ücretleri
artırılarak ödenmelidir. Sosyal güvenlik primi ödenmiş bütün
çalışmalar, kazanılmış hak aylığında değerlendirilmelidir. Emekli
ikramiyesindeki 30 yıllık süre sınırlaması kaldırılmalıdır. Fiilen
çalışılan dönemdeki maaş ile emekli maaşı arasındaki makas
daraltılmalı, emekliler de eş ve çocuk yardımlarından
yararlanmalıdır. Öğretmen ve akademik personel başta olmak üzere
666 sayılı KHK’nin mağdur ettiği kamu görevlilerinin ek ödeme
mağduriyeti giderilmelidir. Statü yönüyle ayırım yapılmaksızın
kadın kamu görevlileri, daha az gece nöbeti ve gece vardiyası
görevi yapmalıdır. Engelli kamu görevlilerinin çalışma hayatına
ilişkin engelleri kaldırılmalı ve yöneticilik görevlerine atanmada
eşit birer aday olmaları sağlanmalıdır. Güvenlik hizmeti sunan
kurumlardaki sivil personel başta olmak üzere sendikal örgütlenme
engelleri ve yasakları kaldırılmalıdır. Sendika kurdukları için
görevlerine son verilen emniyet personeli anayasa mahkemesi kararı
doğrultusunda görevlerine iade edilmelidir. Kamu görevlilerine rücu
edilen tazminatlara karşılık kurum tarafından mali sorumluluk
sigortası yaptırılmalıdır. Adaylık dönemi içinde alınan disiplin
cezası sebebiyle göreve son verilmesi uygulamasına son
verilmelidir. Bu yılki toplu sözleşme görüşmeleri ramazan bayramına
denk geliyor. Bu yılki toplu sözleşmelerde kamu işvereninin bize
bayramı zehir etmeyecek ve çifte bayram yaşatacak bir anlayışla
masaya gelmesini bekliyoruz.” Konuşmanın ardından kutlamalar sona
erdi. İşçi ve memurlar olaysız bir şekilde dağıldı.
(İHA)