Gezi Olayları Davası'nda müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan ve hakkında yakalama kararı bulunan tiyatro ve televizyon oyuncusu sanatçı Memet Ali Alabora, bir podcast yayınına katıldı. Mehmet Ali Alabora, Türkiye'ye dönmek istediğini ancak riskli gördüğü için dönemediğini, Galler’de yeni bir hayat kurmak için günde 18 saat çalıştığını söyledi.Alabora, Türkiye’den ayrılmaya karar verdiğinde, geri dönememe ihtimalini, sürgün hayatının bu kadar uzun süreceğini hiç düşünmediğini ve o dönem "sudan çıkmış balık gibi" olduğunu sözlerine ekledi.Galler'deki yeni hayatını anlatan Memet Ali Alabora, şunları anlattı: ''Ben kendimi hep İstanbullu olarak tanımlamıştım. Her şeyden önce İstanbulluydum. Oyunculuktan da öte bir şeydi benim için. Fark ettim ki, benim aidiyet duygum biraz daha geçişkenmiş. Şimdi aynı zamanda bir Cardiffliyim, Gallerliyim. Buranın kültür, siyasi ve sosyal hayatı içerisinde var olan ve etkisini olan biriyim. İstanbullu ve Türkiyeli olduğum kadar buralı da hissediyorum hatta şu an daha çok hissediyorum. ''"Elbette Türkiye ile sürekli bir ilişkim var, ana dilim Türkçe ama ne kadar bağlantılı olursam olayım benim Türkiye ile ilgili referanslarım 7 yıl öncesine ait. Bugün Türkiye’de bir jargon, yeni kalıp sözcükler varsa bilmiyorum. Yeni birileri ünlü olmuş tanımıyorum, yeni futbolcuları bilmiyorum. Türkiye ile ilgili görgüm bilgim var ama 7 yıl evveline ait bunlar. 7 yılın Galler’ini daha iyi biliyorum Türkiye’den‘Günde 18 saat çalışıyorum‘Hayat değiştirmek kolay değil elbette. Ayrıcalık sahibi olduğunuz bir zamandan, yerden, bir mevkiden gelip başka bir yere yerleşiyorsunuz. Tabii ki zor ve halen bitmedi zorluklar. Kendime yeni bir hayat kurmak için kimi zaman günde 17-18 saat çalışıyorum. Her şey tıkır tıkır işliyor değil ama ben her zaman şöyle baktım. İnsanlar hep ‘Bana ikinci bir şans verilseydi, şunu yapmazdım, bunu yapardım’ der ya hani. Al işte geldin hayata. İstiyorsan restoran aç, istiyorsan oyuncu ol ya da yönetmen. Ne istiyorsan yap! Ben bundan altı-yedi ay önce bir yazılımın kurucusu olacağımı, dünyada şu an olmayan bir video konferansın yazılımını yaratacağımı düşünemezdim.Burada ne kadar gariban bir ülkeden geldiğinizi, demokrasiyi ne kadar becerememiş olduğunuzu anlatmanız ve buradaki demokrasinin ne kadar önemli olduğunu ve size büyük imkanlar sağladığını anlatmanız bekleniyor. Bir göçmen sanatçıdan ya da göçmen yazardan beklentisi bu oluyor. ‘Ama burada bir sürü sorun var’ demeye başladığınızda o zaman yerinizi bilmeniz gerekiyor.*Galce televizyonda Alev diye yeni bir dizide oynayacağım. Başrollerden biriyim, televizyon dizisi. Uzun zaman sonra ilk kez performans ve sanatla ilgili bir iş olacak. Ancak hayatımın en çok vaktini son yedi aydır, Meyhane Elsewhere projesi ve onun devamında da Gather -in video konferans projesi aldı.”Memet Ali Alabora Gezi olayları sonrasında hakkında dava açılınca firar etmişti. Alabora hakkındaki davaya ilişkin de şunları söyledi: Neden Gezi davasında sadece 16 kişi seçildi. Yüzlerce insan vardı. Türkiye belki günün birinde şeffaf bir ülke olursa, belki o zaman anlayacağız. Neden bu kadar insanın suçsuz ve haksız yere hedef gösterilip hapislere atıldığını anlayacağız belki de. Hedef gösterildim, sistematik bir hedef göstermeydi. Benim için hayati tehlike olduğunu vurguladım, ki o yüzden devlet bana güvenlik verdi zamanında.*Gezi davasında mahkemeye çıkarılanların hepsi beraat etti. Yurt dışında ya da farklı sebeplerle yargılanmamış olan, benim de içinde bulunduğum yedi kişinin dosyası ayrıldı. Dosyalarımız iki ayda bir görülüyor, yakalama kararının devamına karar veriliyor. Avukatlarımız bizim de beraat etmemiz gerektiğini söylüyor ama mahkeme her defasında reddediyor. Bu hukuki bir dava değil, dava dilekçesini okursanız 657 sayfayı bunu rahatlıkla görürsünüz ne olup ne olmadığını.Memet Ali Alabora: Oyuncu Betül Arım ve Mustafa Alabora oğulları olarak 25 Kasım 1977'de İstanbul'da doğdu. İlk tiyatro deneyimini, okulun tiyatro kolunda İngilizce oynadıkları, Çöpçatan (The Matchmaker), Damdaki Kemancı, Batı Yakasının Hikayesi oyunları ile yaşayan Memet Ali Alabora lise yıllarında da , “Shakespeare Çeşitlemeler”, “Biz, Orhan Veli” gibi oyunlarda rol aldı. Lisede öğrenciliği sürerken Özel Boğaziçi Lisesi'nin desteği ile 1994 yılında Evren Ergeç ile “Boğaziçi Sanat” adında yarı profesyonel bir tiyatro kurdu. Bu ekiple birkaç temsil oynadı. 1999 yılında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nü bitirdi. Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi'nde Yüksek Lisans yaptı. İlk profesyonel tiyatro deneyimine Tiyatro İstanbul sahnesinde sergilenen Acaba Hangisi? adlı oyunla başladı. Bir yandan da 1995–1997 yılları arasında Atv'de yayınlanan A Takımı programında muhabir olarak çalıştı.Bu sırada kendini ilk kez tanıttığı Kara Melek adlı televizyon dizisinde rol almaya başladı. Ancak asıl ünlenmesi Yılan Hikayesi adlı televizyon dizisinde başrolde oynaması ile oldu. 1999 yılında ilk sinema filmi olan Türk-Yunan ortak yapımı Kayıkçı isimli filmde başrolü oynadı.Bir süre Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde öğretim üyesi olarak görev yapan Alabora, Garajistanbul'un kurucularındandır ve Mayıs 2010 yılına kadar da yönetiminde görev almıştır. 29 Mart 2011'de kurulan Oyuncular Sendikası'nın kurucu üyelerinden olan Memet Ali Alabora, önce Geçici Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlenmiştir. 10-11 Eylül 2011'de yapılan Oyuncular Sendikası'nın 1. Olağan Genel Kurulu'nu takip eden ilk yönetim kurulu toplantısında Genel Başkan seçilmiştir.Memet Ali Alabora 19 Kasım 2009'da tarihinde oyuncu Pınar Öğün ile evlendi. 42 yaşındaki sanatçı, Gezi olayları sonrasında firar etti ve 7 yıldır yurt dışında yaşıyor.