Meme kanserinde tedavi süresi kısalıyor
Abone olMeme kanserinde klasik yöntemle haftalar süren radyoterapi süresi, intraoperatif radyoterapi yöntemi ile birkaç saate iniyor.
Meme kanserinde yeni yöntemle çevre
dokularının zarar görmesi de engelleniyor.Meme kanserinde
intraoperatif radyoterapi ile klasik yöntemle haftalar süren
radyoterapi süresi birkaç saate iniyor ve çevre dokularının zarar
görmesi cihaz sayesinde engellenmiş oluyor.
Medicana International Ankara Hastanesi’nde yeni bir teknoloji olan
intraoperatif radyoterapi yöntemi ile meme kanseri tedavisi artık
kısa sürede yapılıyor. Özelde Ankara’da tek, Türkiye’de de sayılı
hastanenin sahip olduğu bu cihazla meme kanserinde ameliyatın hemen
ardından 46 dakikada radyoterapi gerçekleştiriliyor. Klasik
yöntemde haftalar süren tedavi, bu makine sayesinde çok kısa sürede
tamamlanıyor hem de meme koruyucu özelliğiyle kozmetik problemler
çok az yaşanıyor.
Cihazın ameliyattan sonra hangi aşamada kullanıldığını anlatan
Radyasyon Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Kaan Oysul,
“Cerrahlarımız tümörü çıkardıktan sonra parçayı patolojiye
yolluyoruz. Patoloji sonrası tahlilden gelen sonuçlara göre eğer
hasta tedaviyi uygulamaya uygunsa biz devreye giriyoruz ve hemen
tümörün çıkarıldığı yere cihazımızın aplikatörünü yerleştirip
tedaviyi uyguluyoruz. Çok rahat bir cihaz, kurulumu açısından
dakikalara ihtiyacımız var. Aplikatörün büyüklüğüne bağlı olarak
20-40 dakika arasında aplikatörün ve tümörün büyüklüğüne de ilişkin
tedavi sürüyor” şeklinde konuştu.
"6 HAFTA YERİNE 20 DAKİKA"
Meme kanseri tedavisinde tümör çıkartıldıktan sonra kalan memeye mutlaka en az 6 hafta radyoterapi yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Oysul, “Bizim bu tedavimizden sonra hasta 6 hafta uygulanan radyoterapiden kurtulmuş oluyor. 6 haftalık radyoterapiyi biz 20 dakika içerisinde sıkıştırılmış olarak vermiş oluyoruz. Yapılan çalışmalarda aletin diğer 6 haftalık tedavi ile karşılaştırıldığında ondan daha düşük bir başarısı olmadığını göstermiştir. Tedavide eşit sonuçları vardır. Tedavi sonuçlarından daha da önemlisi cihazın çevredeki sağlam dokuların daha sağlam korunmasıdır. Karşı meme, akciğer ve kalp, bunlar meme kanserinde hastanın radyoterapisinde dikkat etmemiz gereken kritik noktalar. Karşı memede ikincil kansere, 20 yıl sonra akciğer kanserine, kalpte de kardiyolojik yan etkilere yol açabiliyoruz. Dışarıdan tedavi uyguladığımızda böylesi bir risk var. Ama bu tedavi cihazında organlara radyasyon gitmediği için, daha sınırlı bir yer tedavi ettiğimiz için yan etkiler ile karşılaşmıyoruz” diye konuştu.
Meme Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Haluk Alagöl ise, “Bu terapi sayesinde çevre dokular zarar görmüyor. Koltuk altı lenf modullarına tümörün sıçramadığı erken vakalar için uygulanmakta. Kadının koltuk altında lenflerde temizse ameliyata alınabiliyor” dedi.