Melih Gökçek'e yumurtalı protesto!
Abone olAnkara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i yumurta atarak protesto eden 2 üniversitesi öğrencisi kadın gözaltına alındı
Ankara Ticaret Odası Başkanı Salih Bezci ile ’Ankara
Shopping Festivali’ hazırlıkları kapsamında İzmir
Caddesi’nde esnafı ziyaret eden Gökçek’e bir grup kadın tepki
gösterdi.
Kendilerini ’Üniversiteli Kadın Kolektifi’ üyesi olarak nitelendiren kadınlar, kürtaj yasağına Twitter üzerinden destek veren, katıldığı bir televizyon kanalında "Anası olacak kişinin hatasından dolayı çocuk niye suçu çekiyor. Anası kendisini öldürsün" dediğini öne sürdükleri Gökçek’i ’protesto ederek yumurta attı.
Yumurtalardan bazıları Büyükşehir Belediye Başkanı Melih
Gökçek’e isabet etti. Korumalar Gökçek’i çembere aldı. Yumurtalı
protesto eylemini düzenleyen üniversite öğrencileri Neslihan Uyanık
ve Nebiye Merttürk önce bir mağazaya kapatıldı, ardından gözaltına
alındı. Gökçek ise, programına devam etti.
Gökçek saldırıyı yaptıran
vekili açıkladı! - Ayrıntılar diğer
sayfada
[PAGE]
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, uğradığı yumurtalı saldırının tetikleyicisinin CHP'li milletvekili Levent Gök olduğunu söyledi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, uğradığı
yumurtalı saldırıyla ilgili olarak, “Beni en çok üzen taraf
bu saldırganlara sahip çıkan, hatta onları daha önceki bir takım
olaylarda tahrik eden ve teşvik eden kişi Levent Gök. Polisten önce
kendisi geldi, demek ki bu kadar organizasyon var arada. Aralarında
bu kadar irtibat var. Bu işlerin oradaki organizatörü
görünümündeydi" dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, ATO Başkanı Salih
Bezci ve ASO Başkanı Salih Bezci, İzmir Caddesi’nde meydana gelen
olayla ilgili olarak Ankara Ticaret Odası’nda (ATO) bir basın
toplantısı düzenledi. Gökçek, yaptığı açıklamada, İzmir Caddesi’ne
Shopping Fest ile alakalı olarak esnafla sohbet etmek, ilk
pankartları vitrinlere koymak ve bu suretle herkesin Shopping Fest
için hazırlık yapmalarını sağlamak için gittiklerini söyledi.
Gökçek, “Bu amaçla orada buluşacağımızı önceden söyledik.
Bu sırada tam bir organizasyon yapılmış. CHP Meclis üyesi olan Elif
Doğan ve Dikmen Vadisi’nde halkevlerine mensup birtakım militan
kızlar önce Dikmen Vadisi’yle ilgili olarak bağırmaya başladılar.
Onun arkasından ben muhatap olmayıp içeriye girmek isteyince bir
anda bir de baktım yumurta yağıyor. Tam organize etmişler. Aşağı
yukarı bana 3 tane yumurta isabet etti” dedi.
ATO Başkanı’nın İpad’ine, gazetecinin pantolonuna da yumurta isabet
ettiğini anlatan Gökçek, “Dolayısıyla tam bir şehir eşkıya
saldırı söz konusu” diye konuştu.
Tam bir saldırının söz konusu olduğunu en enteresan olan tarafın da
saldırganların tamamına yakının bayan olduğunu anlatan Gökçek,
saldırıyı yapanların fotoğrafının ve videosunun çekildiğini ve
hiçbirisinin kaçmasının mümkün olmadığını söyledi.
Gökçek, “Hiç kimsenin kalkıp da bir başkasına yumurtayla
veya başka bir şeyle saldırma hakkı yok. Bir şeyi tasvip etmiyorsan
gidersin mahkemeye, edersin protesto bunlar hiç önemli değil,
bunları yaparsın ama kalkıp da saldırgan olursan kendini hukukun,
savcının ve mahkemenin karşısında bulursun” şeklinde
konuştu.
Gökçek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu şehir eşkıyalarının mutlaka ve mutlaka bu demokratik
ortamın içinde derslerini alması lazım. Yumurta atmak demokrasi
demek değildir. Saldırganlıktır. Saldırganlar daima cezalarını
alacaklar. Beni en çok üzen tarafta bu saldırganlara sahip çıkan,
hatta onları daha önceki bir takım olaylarda tahrik eden ve teşvik
eden kişi Levent Gök. Polisten önce kendisi geldi, demek ki bu
kadar organizasyon var arada. Aralarında bu kadar irtibat var. Bu
işlerin oradaki organizatörü görünümündeydi. ‘Ben bu kızları
almadan dışarı çıkmam’ diyor. Sen kimsin? CHP’nin resmen kalkıp
yumurta atanlarla iş birliği yapması resmen şehir içerisinde terörü
ortaya çıkarmaktan başka bir şey değildir.”
CHP ve bunu yapanları kınadığını belirten Gökçek,
kararlılıklarından bir adım geri adım atmayacaklarını ve doğru
bildiklerini yapacaklarını söyledi. Gökçek, “Orada bu
zavallı kızları ortaya atan aynı kuruluşun içerisindeki erkeklere
de yazıklar olsun, bu kızları öne atıyorlar. Kendileri ortada
yoklar” dedi. Gökçek, davanın sonuna kadar takipçisi
olacağına dikkat çekti.
Ankara Ticaret Odası Başkanı Bezci, Ankara’da ilk defa bir
alışveriş festivalinin yapıldığını belirterek, “İnsanların
hesapları olabilir ama biz tüccarlar bu olayların içinde
tutulmasın. Yarın bir gün oradaki elde edilen kazançtan onların
aileleri de istifade edecek. Bu olayların içine bizi
çekmesinler” dedi.
ASO Başkanı Nurettin Özdebir ise, “Hoş bir olay olmadı, çok
çirkin bir olay oldu. Türkiye bir hukuk devleti. Hak aramanın
yolları kanunda tarif edilmiştir. Eğer bir şikayeti olan varsa bu
şikayetini hukuk yoluyla ifade edebilir” dedi.
Gökçek, gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, ‘daha
önce de Dikmen Vadisi’nin yıkımında da Levent Gök’ün tepkilerinin
olduğunu’ hatırlatması üzerine Gökçek, “Levent Gök iki
dönem seçilememesini bana bağlar hep. İki sefer benim o muhitlerde
yapmış olduğum siyasi mücadeleye bağlar kendisinin seçilememesini.
Öylesine bir kini vardır onu bilirim. İşçi parti kökenli militan
kadrolarla da çok yakın münasebettedir” diye konuştu.
Gökçek, CHP Ankara Milletvekili Levent Gök ve diğerlerinin olaydan
sonra açıklama yaptığını ve olayı kürtaja bağladığını söyleyerek,
konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu doğru değil. Çünkü orada bana Dikmen Vadisi’ye ilgili slogan
atarak üzerime geldiler. Daha sonra haksız duruma girmemek için
olayı başka yere çevirdiler. Bugün Twitter’da görüyorum. Ben
demişim ki ‘Herhangi bir kişi tecavüze uğrarsa tecavüze uğrayan
kişi kendini öldürsün ama karnındaki çocuk ölmesin’ ben böyle bir
laf etmedim. Külliyen yalan, iftira. Ben şunu dedim, herhangi bir
kişi tecavüze uğrarsa olması gerek o çocuğun devlet tarafından
bakılmasıdır. Tecavüze uğrayan kişiye yardımcı olmaktan başka doğal
bir şey olamaz. Herhangi biri tecavüze uğrarsa devlet bakar dedim.
Ben başka bir şey söyledim. ‘Özellikle gayri meşru hayatla çocuk
sahibi olan kişi bunu aldırırsa bu cinayettir’ dedim. Bunu yapmaya
hakkı yok. Bunu gene diyorum. Kendisi fiili olarak bir zinada
bulunup çocuk sahibi oluyorsa buna hakkı yoktur. O çocuğun canı
Allah’a aittir. Benim söylediğim gayri yollardan meydana gelen
çocukların öldürülmemesi.”