Mektubu getiren çok suçluymuş!

Posta Hizmetleri Genel Müdürlüğü (PTT), maaşının yarısını Başbakanlık’a gönderen memurdan zarfı teslim alan posta görevlisini arıyor. Çünkü, içinde para olan zarfı kanunlara uygun olmayan yollardan kabul etmek suç teşkil ediyor. Posta Kanunu’na göre, para ve değerli eşyaların kabul edilebilmesi için miktarın belirlenmesi ve zarfın mumlanarak kapatılması gerekiyor. Bir süre önce ismi açıklanmayan bir memur, hükümet tarafından “Hz. Ömer Fonu” olarak adlandırılan kampanya için maaşının yarısı olan 532 milyon lirayı Başbakanlık’a gönderdi. Bakanlar Kurulu’nda okunan mektup ve paranın miktarı, basın aracılığı ile kamuoyuna yansıdı. Bunun üzerine Posta Hizmetleri Genel Müdürlüğü, bir araştırma başlatarak mektubun hangi PTT şubesinden gönderildiğini ve zarfı teslim alan memuru araştırmaya başladı. Araştırma hakkında bilgi veren bir PTT yetkilisi, “Posta Kanunu’na göre zarfın içindeki para ya da eşyanın değeri belirlenerek buna göre ayrı bir ücret alınır. Zarfın ağzı kapatılırken de mumlanarak son alıcıya teslim edilir. Zarfın kaybı halinde de gönderinin tamamı PTT tarafından ödenir.” dedi. Zarf içinde gönderilen para ve kıymetli eşyaların değerinin belirlenmemesi durumunda bazı sakıncaların ortaya çıktığını söyleyen PTT yetkilisi, “Birincisi PTT olarak bizim bir kaybımız var, çünkü posta gönderisi haricinde ücretlendirme yapılmıyor. İkincisi bu gönderinin kaybı halinde gönderici ve alıcı mağdur oluyor, üçüncüsü de bazı art niyetli memurlar bu gibi durumlardan istifade edebiliyor. Bizim üzerinde durduğumuz nokta, zarfı teslim alan memurun bunu fark edip etmediği ya da bilerek teslim alıp almadığıdır.” şeklinde açıklama yaptı. PTT’nin bu tür konularda güvenlik araştırması yaptığını belirten yetkili, “Kamuoyu bu işin sadece duygusal boyutu ile ilgilendi. Ancak bizim için önemli olan posta ile gönderilen iletilerin güvenliğidir. Bugün birisi para gönderir; ama yarın başkaları farklı şeyler gönderebilir. Biz bu gibi konularda kurum içinde mutlaka araştırma yapıyoruz. İshak Alaton’a gönderilen ve içinde toz olan zarfla ilgili polis araştırması dışında biz de kurum içinde araştırma yaptık.” diyerek gönderileri teslim alan memurların da dikkatli olmasını istedi. Para ve değerli eşyaların posta ile gönderilmesinin kayıt altına alınması 1950 yılında çıkan Posta Kanunu ile belirlendi. Yurtdışında çalışan işçilerin zarf içinde para göndermesi ve kara para aklanmasını engellemek amacıyla düzenlenen yasada her türlü değerli kağıt ve paranın haberleşme gönderisi gibi gönderilmesini yasaklıyor.