Mehmetçik Gazzeye gidecek mi?
Abone olBu soru Hükümet Sözcüsü ve Başbakan yardımcısı Cemil Çiçek'e soruldu. Çiçek'in yanıtı ise beklendiği gibi oldu.
Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Cemil Çiçek, Gazze'ye yönelik ''Barış Gücü'' oluşturulursa
Mehmetçiğin bölgeye gitmesine hükümetin nasıl baktığının sorulması
üzerine, ''Eğer barışa katkı sağlayacaksa... Türkiye dünyanın
birçok ihtilaflı bölgesine asker göndermiştir. Türkiye şu an
dünyanın pek çok bölgesinde her zaman üzerine düşeni yapmıştır.
Türkiye'nin geleneksel dış politikası 'Yurtta sulh, cihanda sulh''.
Türkiye, barıştan yana samimiyetini ispat etmiş bir ülkedir''
dedi.
Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı
açıklamada, toplantının, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
Gazze'de meydana gelen olaylar sebebiyle yapmış olduğu çalışmalar
ve görüşmelerle ilgili bir değerlendirme toplantısı şeklinde
geçtiğini belirtti.
TÜRKİYE SAVAŞI SONA ERDİRMEYE ÇALIŞIYOR
Geçen hafta İsrail'in yapmış olduğu saldırılar sonucunda çok
sayıda çocuk, kadın, masum insanın 500 yüzden fazla insan hayatını
kaybettiğini, çok sayıda da yaralının bulunduğunu hatırlatan Çiçek,
bu nedenle Türkiye'nin bu konuya iki sebepten dolayı ilgi duyduğunu
ve bu sıkıntıların bir an evvel sona erdirilmesi noktasında hükümet
olarak çaba gösterdiklerini anlattı.
İLK NEDEN İNSANİ
Olaya müdahil olunmasının birinci sebebinin insani açıdan olduğunu,
gerçekten orada bir insanlık dramının yaşandığını, içler acısı bir
durumun olduğunu, olanların bütün medyada görülebildiğini belirten
Çiçek, ''Burada insanların feryatları var, elinde imkanı
olan herkesin bu dramın sona erdirilmesi noktasında bir çabanın,
gayretin içerisine girmesi gerekiyor. Türkiye bu
çabalarıyla insani görevini yerine getirmektedir. Evvela
Türkiye olarak çabalarımızın birinci nedeni insani
açıdandır'' dedi.
BÖLGE ÜLKESİ
İkinci olarak konuya ilgi duyulmasının nedeninin Türkiye'nin bir
bölge ülkesi olması olduğunu ifade eden Çiçek, şöyle konuştu:
''Bölgemizde meydana gelen her olumsuz gelişme gerçekten hem
bölgenin istikrarına hem de dünya barışına olumsuz katkı
vermektedir. Bunun için bu bölgedeki tüm ülkelerle
ilişkilerini en üst düzeyde ve en iyi şekilde sürdüren Türkiye
olarak, böylesine bir insanlık dramının bir an evvel sona
erdirilmesi noktasında bir sorumluluk duyuyoruz.
Sorumluluğumuzun gereği olarak da Sayın Başbakanımız, Sayın
Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere her kademede konunun bir an
evvel bu acıklı durumun ortadan kaldırılması noktasında çabalar
sürdürülmektedir.''
KARA HAREKATI KRİZİ DERİNLEŞTİRDİ
Çiçek, krizin başından beri Türkiye'nin gelişmeleri yakından takip
ettiğine dikkati çekerek, İsrail'in Gazze'ye yönelik hava
harekatını genişleterek kara harekatını başlatmasının gerçekten
krizi daha da derinleştirdiğini ve farklı bir boyut kazandırdığını
söyledi. Türkiye'nin harekatın başlamasının hemen ardından yaptığı
açıklamayla, İsrail'in uluslararası toplumun uyarılarına ve
uluslararası kamuoyunun tepkilerine rağmen kara harekatına başlamış
olmasını kabul edilemez olduğunu açıkladığını ve harekata derhal
son verilmesi çağrısında bulunduğunu bildirdi.
''İNSANLIK DRAMININ BİR AN EVVEL SONA ERDİRİLMESİ
İÇİN'
Bu insanlık dramının bir an evvel sona erdirilmesi için Türkiye'nin
yoğun diplomatik temaslarını sürdürdüğünü ifade eden Çiçek, bu
çerçevede Başbakan Erdoğan'ın Suriye, Ürdün, Mısır ve Suudi
Arabistan'ı ziyaret ettiğini, Ürdün'de Filistin Devlet Başkanı
Mahmud Abbas ile de görüşme yaptığını belirtti. Türkiye'nin
Hamas tarafıyla da temasa geçtiğini dile getiren Çiçek, Erdoğan'ın,
Türkiye'yi ziyaret eden Katar Başbakanı ile de konuyu
görüştüğünü, BM Genel Sekreteri ile de konuyu o taraftan
takip etmeye çalıştığını vurguladı.
Başbakan Erdoğan'ın telefonla dünya liderleriyle bu konuyu
görüştüğünü anımsatan Çiçek, AB Dönem Başkanı sıfatıyla
Çek Başbakanı, İspanya Başbakanı, bugün de Bakanlar Kurulu devam
ederken İtalya, Rusya ve İngiltere başbakanlarıyla hem Türkiye'nin
bu konudaki tutumunu, düşüncelerini, görüşlerini, hem de ateşkesin
bir an evvel sağlanmasının ve insani yardımların bölgeye intikali
noktasında katkılarını görüştüğü muhataplarına ilettiğini
belirtti.
Çiçek, ayrıca Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın hafta sonu Cidde'de
yapılan İslam Konferansı Örgütü Olağanüstü İcra Komitesi
Toplantısına katıldığını, Riyad'da Suudi Arabistan Dışişleri
Bakanı ile konuyu görüştüğünü, ayrıca Türkiye'ye gelen Mısır
Dışişleri Bakanı ve Suriye Dışişleri Bakanı ile görüşmelerini
sürdürdüğünü anlattı.
Cemil Çiçek, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün
de İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad ve İsrail Cumhurbaşkanı
Şimon Peres'in aralarında bulunduğu muhataplarıyla telefonda
görüşmeler yaptığını hatırlattı.
BÖLGEYE YÖNELİK YARDIMLAR-
Türkiye'nin bu süre içerisinde ve henüz bu harekat başlamadan önce
de bölgeye yönelik insani yardımlarını sürdürdüğünü
vurgulayan Çiçek, bu harekatla birlikte bu yardımları daha
fazla artırma çabası içerisine girildiğini belirtti. Türkiye'nin
bölgeye 15 adet ambulans gönderdiğini, 10 TIR gıda ve 13 ton ilaç
yardımında bulunulduğunu kaydeden Çiçek, ''Elektrik yok, su
yok, Gazze'de. Acil jeneratör ihtiyaçları var. Bunların
teminine gidilmektedir. Ayrıca bu harekat sonucu yaralanan bir
kısım Filistinlinin tedavilerinin Türkiye'de yapılabilmesi
bakımından teşebbüslerini sürdürüyor. Ambulans uçaklar
hazır. İmkan olduğu takdirde bunları Türkiye'ye getirmek
suretiyle tedavilerinin Türkiye'de yapılabilmesi bakımından bir
çabayı da sürdürmektedir'' dedi.
Türkiye'nin bu yardımları sadece Filistinlilere yönelik değil,
zaman zaman Irak'ta meydana gelen saldırılar sonucu yaralanan bir
çok Irak vatandaşına da sunduğunu ifade eden Çiçek, geçen hafta
Irak'ta meydana gelen patlama sonucu yaralanan 10 kişilik bir
yaralı grubunun tedavisinin Türkiye'de yapılabilmesi için gerekli
teşebbüslerin yapıldığını, bunların tedavilerinin Türkiye'de
sürdürüleceğini anlattı.
MECLİS'TE ELE ALINACAK
Cemil Çiçek, ''Bu konunun TBMM'de de ele alınmasını arzu
ediyoruz. Bu nedenle yarın İçtüzüğün verdiği bir imkanı
kullanarak hükümet olarak konuyu TBMM'nin gündemine getireceğiz.
Sayın milletvekillerimize ve gruplarımıza bu konuda bilgi
verilecek. Böylece siyasi partilerimizin de bu konuya fikri
katkıları Meclis'te gündeme gelmiş olacaktır, dolayısıyla bu konu
Meclis'te ele alınacak demektir'' dedi.