Mehmetçiğin kendisine siper edindiği mezarlık turizme kazandırıldı. Çanakkale Savaşları'nda Kumkale muharebeleri sırasında Mehmetçik'in kendisine siper edindiği 400 yıllık tarihi Türk mezarlığı, Güney Marmara Kalkınma Ajansı'nın desteklediği restorasyon ve çevre düzenlemesi projesi ile ayağa kaldırıldı. Çanakkale'nin Kumkale Beldesi'nde yıllarca bakımsız kalan ve yok olmaya yüz tutan 400 yıllık tarihi mezarlığa valilik sahip çıktı. 1915'deki Kumkale muharebeleri sırasında Mehmetçik'in Fransızlara karşı savaşırken kendisine siper edindiği bu önemli tarihi mezarlığın ayağa kaldırılarak turizme kazandırılması için Çanakkale Valiliği proje hazırladı. Kumkale Beldesi’ndeki 27 bin metrekarelik alanda bulunan 400 yıllık tarihi mezarlık, Güney Marmara Kalkınma Ajansı'nca desteklenen proje kapsamında restore edilip, çevre düzenlemesi yapılarak turizme kazandırıldı.Proje yöneticisi Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Burhan Sayılır, tarihi mezarlığın deniz kenarında kalan bölümünde 1915 öncesinde 2 bin haneli Kumkale nahiyesinin yeraldığını, mezarlıkta da burada yaşayanların cenazelerinin bulunduğunu söyledi. Yılların verdiği tahribata, 1915 muharebelerindeki tahribatların da eklenmesi sonucunda mezar taşlarının bazılarının kırıldığını, bazılarının yıkılarak toprak altında kaldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Burhan Sayılır, “Biz burada çalışmalara başladığımızda toprak yüzeyinde 50 taş anca seçilebiliyordu. Yaptığımız çalışmalarda toprak altındaki taşları da gün yüzüne çıkardık ve toplam 400 mezar taşı tespit ettik. Bunların hepsinin temizliğini yaptık. Kırık taşların parçalarını birleştirerek tamirini gerçekleştirdik ve ayağa diktik. Mezarlığın çevresi taşların çalınması veya tahribat görmesinin engellenmesi açısından taş duvar ve telle çevrildi. Girişine kapı, tanıtım levhaları ve bekçi konulacak. Burası artık terk edilmiş bir mezarlık görüntüsünden kurtulacak. Yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine açık olacak. Her şeyden önemlisi de tarihimize ve ecdadımıza yakışır bir alan haline gelecek. Kültürel değerlerimizin ortaya çıkarılması açısından çok önemli bir çalışma" dedi. MEHMETÇİK KENDİNE SİPER EDİNMİŞ Sayılır, Çanakkale Savaşları'nda Kumkale muharebeleri yaşanırken Türk askerinin, Fransız askerlerinin yoğun ateşi karşısında hayatta kalabilmek için tarihi mezarlığı kendilerine siper edindiğini söyledi. Sayılır, “1915 yılındaki Kumkale muharebeleri sırasında Türk askerleri Kumkale'de yaşanan yoğun muharebeler esnasında bu mezarlığa çekilmiş, bir gecede mezarlık içinde siperler ve mevziler kazılmış ve burada çarpışlara devam etmiştir. Bu çarpışmalar esnasında siperlerde, mevzilerde birçok askerimiz de şehit olmuştur. Mezar taşlarının bir çoğunda muharebenin izlerini görmek mümkündür. Çoğunda mermi izleri vardır. Biz bu siperleri ziyaretçilerin Kumkale muharebelerini daha iyi anlamalarını sağlamak için belirgin hale getirdik. Ziyaretçiler, Türk mezar kültürünün önemli örneklerini görmelerinin yanında siperler ve mevziler içinde gezerek 1915 Çanakkale Ruhu'nu da yaşamış olacaklar. Dolayısıyla ölüm ve yaşamın iç içe geçtiği mezarlık bu yönü ile de yakın tarihimizi yaşamamıza da ev sahipliği yapacaktır. Hem yakın dönem 1915 Çanakkale Kumkale muharebelerini, hem de 1600'lerden itibaren defin yapılan 400 yıllık bir mezarlığın örneklerini görme şansına sahip olacak. Bu nedenle mezarlığın turizme kazandırılması çok önemliydi dedi. MEZAR TAŞLARININ VERİ TABANI OLUŞTURULACAK Mezar taşlarının doğal tahribatın yanı sıra bir de define arayıcıları tarafından tahrip edildiğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Burhan Sayılır, “Tahrip edilen mezar taşlarını tamir ettik. Kazılan yerleri ise yeniden toprakla doldurduk. Maalesef define arayıcıları bazı taşları yanlış yorumlayarak define arıyor. Oysa bayan taşlarının çoğu süslüdür, çiçeklidir. Gül konur, sarmaşık konur ayak taşlarında hurma ağacı olur, çünkü cennet bitkisidir. Kumkale mezarlığındaki taşlar İstanbul mezar taşlarından çok farklı değil. Bu da bize Kumkale Beldesinin aslında sosyo kültürel ve ekonomik olarak güçlü ve gelişkin bir yer olduğunu gösteriyor. Çünkü bu tip taşlar daha çok büyük şehirlerde, merkeze yakın yerlerde görülen taşlardır. İşçilik ve mimari işçilik, kullanılan mermerler bu açıdan önemli. Böyle bir kültürel varlığın Çanakkale'de olması büyük bir şanstır. Taşların her birisinin nüfus kağıdı sayılabilecek envanter çalışması yapacağız. Tek tek hepsini okuyup katalog haline getirip, kitap olarak yayınlayacağız. Kayıtları veri tabanına koyacağız ve bir daha çalınma veya kaybolma gibi bir durumda elimizde bu taşların bir kaydı olacak" dedi.