Mehmet Y. Yılmaz'dan tehlikeli yazı
Abone olHacıların, Atatürk Havalimanı'ndaki manken panosunu kapattırması, Milliyet Gazetesi Genel yayın Yönetmeni Mehmet Y. Yılmaz'ı rahatsız etti.
‘Fotoğrafı kapatın’ diyen yarın ne ister? Atatürk Havalimanı’ndaki
bir reklam panosu geçen gün brandalarla kapatıldı.. Haberi ve söz
konusu reklam panosunu hafta sonunda Milliyet’te görmüş
olmalısınız. Panoda klasik bir mayo reklamı afişi vardı.. Bikinili
bir kız, sarı kumların üzerine uzanmış, geleni geçeni seyrediyor...
Benzerlerine her gün gazetelerde ve televizyonlarda rastladığımız
türden, çok da açık saçık olmayan, hatta fotomodelin daha çok
yüzünün ön planda olduğu bir afiş.. Afişin kapatılmasının nedeni,
hac farizasını yerine getirmek için havaalanını kullanan hacı
adaylarının şikâyetiymiş. Dini bir görevi yerine getirmeye
giderken, terminal binasında gördükleri bu afişten rahatsız
olmuşlar.. Aslolan ‘niyet’tir İlk bakışta haklı bir gerekçe gibi
görünüyor. Zaten kimse de hacı adaylarının ibadetlerinin şu ya da
bu nedenle "sakatlanmasına" razı olmamalı. Ama bir afişteki bir
resmin ibadeti sakatlayabileceği iddiasına katılmam da mümkün
değil. Bir Müslüman için aslolan "niyetötir, din derslerinde böyle
öğrendim. Eğer çevremde olup bitenler benim asıl niyetimi
değiştirmiyorsa, inancımın gereklerini yerine getirebilirim. Hatta
bu türden tacizlere karşı niyetimi bozmamış olmam da bir Müslüman
olarak kendimi "sınama" fırsatını da verir. İstemeyen, bakmasın Bu
resim içimde "kötü duyguları" harekete geçiriyorsa, böyle bir
olasılık varsa, bir Müslüman olarak yapmam gereken şey o tarafa
bakmamaktır, ticari bir ilişkiye müdahale etmek değil. İnancım bunu
gerektiriyorsa yapacaklarım bellidir: Kendi evimde bu tür resimler
bulundurmamam, bu tür yayınları izlemem. Başkalarının ne yaptıkları
da benim kişisel sorunum olmamalıdır, sonuç olarak kıyamet gününde
herkes kendi hesabını kendisi verecektir. Müslüman olarak görevim,
günaha girme olasılığı olan öteki dindaşlarımı uyarmaktan
ibarettir. Ama adam ille de ben böyle resimlere bakacağım diyorsa
bu da onun kendi vicdanıyla ilgili bir karardır. Yasala yasak olur
mu? Eğer dini inanışlarım nedeniyle kamuya açık bir alanda, yasal
olarak suç teşkil etmeyen bir resmin kapatılmasını, kaldırılmasını
istersem ve bu da yerine getirilirse, nerede duracağım da hiç belli
olmaz. Yarın aynı gerekçeyle, kendim gitmesem bile içkili
lokantaların da kapatılmasını talep edebilirim, başı açık
kadınların ortalıkta dolaşmasından da rahatsız olabilirim, hatta
kadınlar ile erkeklerin aynı kamusal alanı kullanmalarına ve
kadınların çalışmalarına da karşı çıkabilirim. Bunun sonunda
varacağı en uç nokta bütün toplumsal yaşamın dini kurallara göre
tanzim edilmesini istemem olabilir ki buna "şeriat düzeni" diyoruz.
Bu gidişat ‘tehlikeli’ Bir resmin kaldırılmasıyla laikliğin elden
gideceğini düşünmüyorum elbette.. Ama bunun ciddi ve tehlikeli bir
sürecin başlangıcı olabileceğini düşünüyorum. Bu ülkede
yaşayanların yüzde 99’unun nüfus kâğıdında Müslüman oldukları
yazılı.. Herkes kendi bildiğince inancını yaşıyor. İslamın
kurallarını kendi yaşamlarında yerine getirmek için titizlik
gösterenlerin de demokratik ve açık bir toplumda yaşadıklarını
unutmamaları gerek. Bugün ben kendi yaşam anlayışımı başkalarına
dikte etme haklılığını kendimde görürsem, yarın bu hakkı başkaları
da kendilerinde görebilirler. Bu gereksiz ve sonuç alınamayacak bir
toplumsal çatışma ortamı yaratır ki bundan herkes zarar görür.