Mehmet Selim Kiraz'ın hazırladığı son evrak
Abone olMehmet Selim Kiraz'ın şehit olmadan önce hazırladığı son evrak ortaya çıktı. Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz en son Gezi olaylarına ilişkin bir dosya hazırladı.
Mehmet Selim Kiraz'ın şehit olmadan önce hazırladığı son
evrak ortaya çıktı.
İstanbul Adliyesi’nde rehine eyleminde şehit olan savcı Mehmet
Selim Kiraz’ın, en son işlemlerinden birini, Gezi Parkı eyleminde
biber gazı fişeğiyle gözünü kaybeden Okan Özçelik’e ilişkin dosyada
yaptığı ortaya çıktı.
Savcı Kiraz, Özçelik’in vurulmasına ilişkin görüntüleri
“üzerinde iyileştirme yapılarak ZET (biber gazı) silahı
kullanan polis memurunun teşhise yarar
fotoğraflandırılmasının” yapılması amacıyla 18 Mart
2015’te Jandarma Kriminal Laboratuarı Amirliği’ne gönderdiği
belirlendi. Savcı Kiraz’ın, bu dosyayla birlikte Berkin Elvan’ın
vurulmasına ilişkin görüntüleri de Jandarma Kriminal’e gönderdiği
anlaşıldı.
Radikal'in haberine göre, Savcı Kiraz’ın baktığı ve işlem yaptığı
Gezi Parkı dosyalarında gelinen aşama şöyleydi:
OKAN ÖZÇELİK: Savcı Kiraz, 1 Haziran 2013’te Gezi
Parkı’nda sol gözünü kaybeden Özçelik’in vurulmasına ilişkin
görüntüleri Ulusal Kriminal Büro’ya gönderdi. Bilirkişi raporunda
polisin, “Gaz fişeğini havaya doğru 45 derece ile atmadığı,
tam karşısını hedef alarak attığı” saptandı. Atış yapan
polisin bağlı olduğu grubun ‘B13-03’ kodlu
lacivert kasklı, ‘12-091’ ve B-02-120 kodlu beyaz
kasklı, 560 yelek kodlu polis memurlarının olduğu belirtildi. Rapor
üzerine Kiraz, daha önce bildirdiği ‘B-02-127’, ‘B-02-133’
ve ‘B-02-120’ kask numaralı ve 560 yelek numaralı
görevlilerin yanı sıra raporda geçen ‘B13-03’ ve
‘12-091’ kask numaralı polislerin kimliklerinin
belirtilmesini istedi. İstanbul Emniyeti’nden 5 Mart’ta gönderilen
yanıtta, Çevik Kuvvet Şubesi’nde çelik yeleklerle ilgili bir
numaralandırma olmadığından 560 ibareli yeleği hangi personelin
kullandığının tespit edilmediği, şubede turuncu yelek uygulaması
olmadığından bu kişinin de kimliğinin saptanamadığı ifade edildi.
Kask numaraları belirtilen beş polisin dört farklı birimde
çalıştığı, ikisinin Çevik Kuvvet’te olduğu ve kendilerine
tebligatta bulunulduğu vurgulandı. Üç polisin ise Koruma ve Asayiş
şubeleri ile Bahçelievler İlçe Emniyeti’nde çalıştığı ifade
edilmişti. Kasksız ve kalkansız iki polisin de komiser yardımcısı
olduğu ve tebligatta bulunulduğu kaydedildi. Bunun üzerine Kiraz,
Özçelik’in vurulmasına ilişkin görüntüleri “üzerinde iyileştirme
yapılarak ZET (biber gazı) silahı kullanan polis memurunun teşhise
yarar fotoğraflandırılmasının” yapılması amacıyla 18 Mart 2015’te
Jandarma Kriminal Laboratuarı Amirliği’ne gönderdi.
BERKİN ELVAN: Savcı Kiraz, 15 Haziran 2013’te
biber gazı fişeğiyle vurularak hayatını kaybeden 14 yaşındaki
Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin en son Emniyet Müdürlüğü’nden daha
önce eşkâlleri belirlenen üç polisin açık kimliklerinin
belirlenmesi amacıyla olay günü o bölgede görevli 21 polisin
kimliklerini almıştı. Ulusal Kriminal Büro’ya gönderilen kamera
görüntüleri üzerinden şüpheli polislerin kimlik tespiti
yapılamayınca kayıtlar, Kiraz tarafından geçen günlerde Jandarma
Kriminal’e gönderilmişti.
VOLKAN KESANBİLİCİ: İstanbul’da kırtasiyecilik
yapan 38 yaşındaki Volkan Kesanbilici, 31 Mayıs 2013’te Gezi Parkı
gösterilerine destek için gittiği Tarlabaşı Bulvarı’nda sol gözüne
isabet eden plastik mermiyle yaralandı. Bir gözü görme yetisini
yitiren Kesanbilici’nin gözünden plastik mermiye ait bilyeler
çıkarıldı. Savcı Kiraz, mermi parçasını Ulusal Kriminal Büro’ya
göndererek, rapor hazırlanması istedi. Raporda, FN303 adlı silahla
atılan plastik mermilerin ‘Biraz öldürücü’ nitelikte olduğu, tüfek
kutusu üzerinde yazılı notta, “Yanlış kullanım ölüme sebep
olabilir. Yüze ve kafaya nişan almayınız” uyarısının
bulunduğu vurgulandı. Raporda, “Masum değildir. Diğer gaz fişeği ve
benzeri mühimmat atan tüfeklerden yüzde 50 daha hızlı, daha
güçlüdür” denildi. ABD’de 2004 yılında bir gencin bu merminin
gözüne isabet etmesi sonucu öldüğü vurgulanarak, “İnsan
vücuduna atılması amacıyla yapılmış olup göze hedef alınarak atış
yapıldığında, Volkan Kesanbilici’deki gibi harabiyet
yaratabilmektedir” denildi.
ERDAL SARIKAYA: İstanbul’da 11-12 Haziran’da
polisin attığı gaz fişeğiyle gözünü kaybeden Erdal Sarıkaya’nın
yaralanmasına ilişkin görüntüler de Ulusal Kriminal Büro’ya
gönderilmişti. Büro, ZET silahı kullanan A-027 ve A-131-1 kask
numaralı iki polisin olay yerinde olduklarını fakat İstanbul
Emniyeti tarafından savcılığa bildirilen listede yer almadıklarını
saptadı. Olaydan bilgisi olan kişinin, “görüntülerde resmi
sıfatıyla resmi görülen tek yıldızlı emniyet müdürünün olduğunun
düşünüldüğü” vurgulandı. T-176 kask numaralı polis E.T.’nin,
görüntülerde, bu müdürün refakat polisi gibi görüldüğü ve bu
nedenle “olaydan sorumlu olan ZET’çileri mutlaka tanıdığı” ifade
edildi. Olayın, B-12-063 kask numaralı ‘Robokop’çu
M.K.’nin de içinde bulunduğu beş kişilik ZET timi tarafından
gerçekleştirilmiş olabileceği vurgulanarak, “Olay yerindeki 4-5
ZET’çinin, kendi ekibinde olması nedeniyle tüm ZET’çileri en iyi ve
en yakın bilmesi gereken polisin M.K. olduğu” anlatıldı.
BURAK ÜNVEREN: Ünveren‘in 31 Mayıs 2013’te biber
gazıyla fişeğiyle gözünü kaybetmesine ilişkin soruşturmada,
çevredeki MOBESE ve güvenlik kameraları Ulusal Kriminal Büro’ya
gönderildi. Ünveren’in vurulduğu o dakikaları tespit eden büro,
hazırladığı raporu savcılığa gönderdi. Rapora kaynaklık eden
görüntülerde, kasksız bir polisin göstericilerin üzerine nişan
alarak, 45 derece eğimle değil, “yere paralel” şekilde atış yaptığı
görülüyordu. İki polisin de göstericilerin üzerine taş attığı ve el
hareketi yaptığı anlaşılıyordu. Bunun üzerine Savcı Kiraz,
Emniyet’e yazı yazarak, görüntüdeki şüphelilerin isimlerinin
bildirilmesini istedi. Henüz bir yanıt gelmedi.