Mehmet Özhaseki'den İstanbul depremi açıklaması: Ekrem Bey ile prensipte anlaştık
Abone olÇevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Olası İstanbul depremi için Ekrem Bey ve ilçe belediye başkanları ile görüştük, prensipte anlaştık. Haftaya çalışmalara başlıyoruz." açıklaması yaptı.
Bakan Özhaseki, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle
İlbank Sosyal Tesisleri’nde bir araya geldi.
Burada bir konuşma gerçekleştiren Özhaseki, bakanlık olarak önceliklerinin Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilendiği bölgelerin yeniden yapılandırılması, depremzedelerin bir an önce güvenli konutlara kavuşabilmesi ve muhtemel İstanbul depremine hazırlık olduğunu söyledi.
Özhaseki, deprem bölgesinde 680 bin konut ve 170 bin iş yerinin
yerle bir olması nedeniyle maddi hasar boyutunun çok fazla olduğunu
dile getirerek, “Her birisini aynı şekilde belirli şekilde rezerv
alanlarda yapacak olursanız neredeyse 110 milyar doları buluyor. Şu
anda bizi daha çok ilgilendiren ve zorlayan konu geçici yaşayan
insanlarımızın durumu. Geçici barınma alanlarında 1 milyon 903 bin
insan var. Bunlardan 55 bini çadırlarda, 79 bini değişik
tesislerde, yurtlarda, konteynerlerde ise 467 bin kişi kalıyor.
Kira yardımı yapılan da 1 milyon 301 bin insan var. Birinci işimiz
bu insanları bir an önce konutlarına kavuşturabilmek” dedi.
İstanbul’un herkesi ilgilendirdiğini vurgulayan Özhaseki, muhtemel
bir İstanbul depremine yakalanmadan önce bütün hazırlıkların
yapılması gerektiğini ifade etti.
“İstanbul’da 350 bin konutluk yeni rezerv alanlar tespit ettik”
Özhaseki, İstanbul’un deprem açısından dünyadaki en riskli 10 şehirden biri olduğunu aktararak, “Şu an 39 ilçede kentsel dönüşüm yapılıyor. 2012 yılından itibaren kentsel dönüşüm yasası çıktıktan sonra 800 bine yakın bina yenilenmiş. Ama bir taraftan da şu anda devam eden epeyce bir çalışma var. İstanbul'da 5,8 milyon civarında bağımsız birim var, bunun 1 buçuk milyonu riskli gözüküyor. Ama 600 bin konut ilk etapta çok daha riskli ve yıkılabilecek bir yapı olarak görünüyor. Bizim bir an önce 600 bin bağımsız birimin, akabinde ikinci sırada da riskli gözüken 1 buçuk milyon yapıyı dönüştürmek gibi bir mecburiyetimiz var. Bunu üzerimize büyük bir vazife olarak görüyoruz. Anadolu Yakası’nda 150 bin konutluk, İstanbul yakasında da 200 bin konutluk yeni rezerv alanlar tespit ettik. Bunları da çok hızlı bir şekilde devreye sokmak zorundayız” diye konuştu.
“İstanbul’un depreme hazırlığı konusundaki çalışmamızı en kısa sürede paylaşacağız”
Vatandaşların ‘Yarısı Bizden Kampanyası’na ilgisi olduğunu
belirten Özhaseki, “1 milyon 20 bin bağımsız bölüm için İstanbul'a
müracaat var. İşe yüzde yüz anlaşanlardan başlamak üzere ve bir
taraftan da önceliğimiz en riskli şekilde gözüken binaları bir an
önce yıkıp yapmak üzere inşallah orada işe başlayacağız. Bunun
usullerini belirlemeye çalışıyoruz. İnşallah en kısa süre
içerisinde İstanbul'un depreme hazırlığı konusunda da çalışmamızı
sizlerle paylaşırız” dedi.
“İstanbul için haftaya çalışmalara başlıyoruz”
İstanbul’un depreme hazırlığı konusunda kaybedecek vakitleri
olmadığını söyleyen Özhaseki, depremin siyaset üstü bir durum
olduğunu dile getirerek, “Geçenlerde Ekrem Bey geldi, onla da
konuştuk. İlçe belediye başkanı arkadaşlarımızla da bir araya
geldik. Özellikle AK Partili arkadaşlarımızla da bir araya geldik.
Prensipte anlaştık, haftaya çalışmalara başlıyoruz. İstanbul için
belki özel bir birim kurarak baştan sona düşündüklerimizi en hızlı
bir biçimde yapmamız gerekiyor. Daha önceki kentsel dönüşüm yapılan
yerlerde karşımıza çıkan ne kadar sorun varsa ona hepsini
biliyoruz. Bunları aşacak şekilde de tedbirler aldık. Belki de çok
ciddi yasalar ortaya koyarak hızlı bir biçimde İstanbul'u
depremlere hazırlamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle 51 bine yakın insanın
hayatını kaybettiğini hatırlatan Bakan Özhaseki, 18 ildeki 14
milyon kişinin depremden etkilendiğini söyledi.
“32 milyon insanı gün evvelinde orada tutup deprem olduğunda müdahale etmeniz gerekiyor”
Özhaseki, ‘devletin deprem bölgesine müdahale etmede geciktiği’
yönündeki eleştirilerine yönelik, “Siz bu depremi bir gün önceden
haber alsanız, her binanın başına 10 kişi koyacak olsanız 3 milyon
200 bin kişiyi orada tutmanız gerekiyor. 10 kişinin kocaman binaya
yapacağı bir şey yok. Belki 10 tane iş makinesi gerekir. Üç
milyondan fazla iş makinesini orada hazır etmeniz gerekiyor.
Binaların başında uğraşan 100’er kişi var. 32 milyon insanı gün
evvelinde orada tutup deprem olduğunda müdahale etmeniz gerekiyor.
Böyle bir imkan dünyanın hiçbir yerinde yok, olası da gözükmüyor”
cümlelerine yer verdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı görevindeyken depremin ilk haber
alınmasının ardından belediyelere kimseden emir beklemeden en yakın
yere yardım etmeleri gerektiği yönünde söylemde bulunduğunu anlatan
Özhaseki, herkesin üzerine düşeni yaptığını, yapmayanların ise
vicdanı sorumluluk çektiğini kaydetti.
“Cumhurbaşkanı rezerv alanlarda inşa edilecek konutun 319 bine çıkarılmasını istedi”
Bakan Özhaseki, bakanlık olarak sert zeminler üzerinde uydu
kentler kurulabilecek rezerv alanların tespit çalışmalarına
başladıklarını kaydederek, şöyle devam etti:
“Ufak tefek artçıların etkilemeyeceği bir biçimde de orada inşaat
çalışmaları hızla devam etmiş. Şu ana kadar 179 bin konutun ihalesi
yapılmış, yüzde 90’ı başlamış. Büyük bir bölümünü bu senenin sonuna
doğru da teslim edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız bu rakamın 319
bine çıkarılmasını istemiş. Bunun için de arkadaşlarımız o konuda
hızlı bir şekilde çalışıyorlar. İnşallah 319 bin konutu her bir
inşaat başladığı günden itibaren bir sene içerisinde teslim
edeceğiz. Biraz önce söylediğim değişik geçici barınma alanlarında
kalan vatandaşlarımızın hepsini o bölgeye taşıyacağız.”
Deprem bölgesine ilişkin birçok kesime söz hakkı tanıyarak görüşme
gerçekleştirdiklerinin altını çizen Özhaseki, kendilerine
eleştiriden ziyade teşekkür gelmesinden dolayı mutluluk
duyduklarını ifade etti.
Özhaseki, deprem bölgesindeki insanların evlerinin bulunduğu
konumlardan ayrılmak istememesi nedeniyle ‘Yerinde Dönüşüm
Projesi’ni geliştirdiklerini anlatarak, “Sizin elinizde yeni şehir
kurabileceğiniz, çok geniş alanlar yok. Bizim yerinde dönüşüm için
iki zorunluluğumuz var; bir, vatandaş yerinde kalmak istiyor,
ikincisi de elimizde 850 bin konutluk rezerv alan yok. Bunun için
de mecburiyet olarak Yerinde Dönüşüm Kampanyası’nı şekillendirdik”
dedi.
“Şehirde canlılık başladığını gördüğü andan itibaren şehirlerine geri dönecekler diye düşünüyoruz”
Yerinde Dönüşüm Projesi ile ekonomiye katkının artacağını kaydeden Özhaseki, “Yerinde dönüşüm başladığı zaman yerindeki mimarlar, mühendisler, oradaki yerel müteahhitlik grupları hareket ediyor. İstihdam çıkıyor. Her biri ihtiyaç duyulan inşaat malzemesinin çevresindeki esnaflardan alıyorlar. Yerelde imal ettiriyorlar ve müthiş şekilde ekonomide canlılık olacak diye düşünüyoruz ki böyle olmaya da başlıyor zaten. Aynı zamanda şehir merkezleri şu anda terk edilmiş gibi toz, toprak içerisinde beklerken bir anda şantiyeye dönecek. Herkes hayatı normalleştirme adına şehirde canlılık başladığını gördüğü andan itibaren de şehirlerine geri dönecekler diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Fay hatlarının ve kırıklarının olduğu yerlere yapı yapılamayacak
Deprem bölgesindeki yıkımın nedenini bilim insanlarıyla
araştırdıklarını ifade eden Özhaseki, bu bölgelerde dört kırmızı
çizgileri olduğunu, bunlardan taviz vermeyeceklerini dile
getirdi.
Özhaseki, şöyle konuştu:
“Birincisi; fay hatlarının ve kırıklarının olduğu yerlerde asla
yapılaşmaya izin verilmeyecek. Çünkü aşağıdan üzerindeki demir
yollarının hattını bükecek kadar bir ağır enerji geliyor. Nasıl
yaparsanız yapın, hiçbir evin dayanması mümkün değil. O yüzden fay
kırıklarının ve hatlarının geçtiği yerlerde asla yapı yapılamayacak
ve yapı yasağı var. İkincisi; sel yataklarının olduğu yerlerde
belirli süreler içerisinde, birkaç sene sel gelmese bile 10, 20, 30
senede bir aynı yerden, aynı seller geldiği için yapı yapılamayacak
ve yapı yasağı geliyor. Üçüncüsü; özellikle sıvılaşmanın olduğu
zeminlerde de yapı yasağımız var. Buna çok ciddi bir örnek, net bir
örnek Gölbaşı. Göl tarafından gelen sıvılaşma binaları öyle
etkilemiş ki binaların bir kısmı bir iki kat yere çökmüş, bir kısmı
arkaya doğru yatmış. Binalarda kolon kesildiği için aslında öne
doğru yatar, ama bu tam tersine sıvılaşmanın olduğu yere doğru
yatıyor. Siz orada şansınızı yeniden denerseniz delilik olur diye
düşünüyorum. O yüzden bu konularda yapı yapılamayacak yerler
hususunda da ciddi kararımız var. Dördüncü kırmızı çizgimiz de
artık mimarlıktan başlayarak mühendislik hesapları ve yapım
aşamasında her bir safhasında sıfır tolerans diye tabir ediyoruz.
Asla taviz vermeden, ‘bir şey olmaz, nasıl olsa devam ederim, Allah
kerim’ gibi bir anlayışa asla izin vermeden müthiş bir denetim
içerisinde bu işi götürmek istiyoruz.”
Yapı dönüşüm ofisleri vatandaşlara kolaylık sağlayacak
22 noktada yapı dönüşüm ofisi açtıklarının altını çizen Özhaseki, “Özellikle yıkımın çok olduğu yerlerde açtık. Bu dönüşüm ofislerinde vatandaşların müracaatları olacak. Bilgilenmek isteyenler gelip bilgi alacaklar. Burada hak sahibi belirleme noktasında yetkili arkadaşlarımız aynı zamanda imar planları hususundaki birtakım ihtilaflar dönüşüm ofislerinde halledilecek. Ofislerde zaten ilgili büyükşehir ve ilçelerden arkadaşlarımız olduğu gibi vatandaşın her türlü müracaatına cevap verebilecek bir yapı kurduk. Orada ayrıca vatandaşlarımız için sözleşmeler hazırladık. Müteahhitlerle anlaşacakları zaman bir yanlışa düşülmemesi veya bilmemezlik neticesinde zorda kalmamaları için sözleşmeleri de hazırladık. O tip sözleşmelerle yola çıksınlar istiyoruz” diye konuştu.
“Yarım kalan binaları tamamlayacağız”
Bakan Özhaseki, “Orada yapılacak inşaatları ruhsattan iskan sürecine, vatandaşın oturacağını ana kadar her türlü inşa faaliyetlerini biz orada denetleyeceğiz ve takip ediyoruz. Orada işler yarım kalırsa bizim nezaretimizde başlayan ve denetlediğimiz bu işler herhangi bir şekilde aksar ve yarım kalırsa TOKİ devreye girecek, bütün vatandaşların binalarını tamamlayacak. Bunu net olarak söyleyelim. Vatandaşlarımız müracaatları e-Devlet üzerinden yapabilecekler” dedi.
“Yerinde Dönüşüm Projesi başvuruları 36 bin 825 oldu”
Yerinde Dönüşüm Projesi’ne ilişkin başvuruların 17 Temmuz’da alınmaya başladığını hatırlatan Özhaseki, “Aradan yaklaşık 38-40 saat ancak geçti. Şu ana kadar müracaat eden vatandaş sayısı 36 bin 825. Neredeyse saatte bin kişi müracaat ediyor. Demek ki doğru yoldayız, doğru işler yapıyoruz. Onun içindir ki vatandaş hızla müracaat ediyor. Önümüzdeki günlerde bu müracaatların ne kadar olacağını göreceğiz. Orada bu inşaat faaliyetleri inşallah başlayacak. Sonra da rezerv alanları ona göre bir daha gözden geçirip ona göre yapacağız” açıklamasını yaptı.
“Bir taraftan depremin yarasını saracak, diğer taraftan İstanbul’u depreme hazırlayacağız”
Bakan Özhaseki, amaçlarının depremden etkilenen şehirlerin
normale dönmesi ve vatandaşların güvenli konutlara kavuşması
olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Bunun içindir ki bir taraftan yerinde dönüştürmek isteyen
vatandaşlarımıza her türlü katkıda bulunacağız. Sadece bağış ve
hibe olarak değil, kredi olarak da. Aynı zamanda onların tip
sözleşmelerine hazırlanmasından daha sonraki inşa faaliyetindeki
projelerin hazırlanmasında, denetiminde, sonunda içine güvenle
oturabilecekleri ana kadar her bir safhasında takip ederek yardımcı
olmaya çalışacağız. Bir taraftan da rezerv alanlarda zaten konutlar
yapılıyor. İnşallah onları da kısa süre içerisinde bitirip oradaki
yaraları sarmış oluruz. Dikkat edeceğimiz en önemli şey; eğer
deprem olursa hiçbir vatandaş kendisini camdan dışarıya atmadan,
dışarıya koşarak ne yapacağını şaşırmış vaziyette telaşeyle
davranmadan, evinde bekleyip depremin geçmesini sükunetle
karşılayabilecek bir hale kavuşturabilmek. Bunun için gece gündüz
çalışıyoruz. İnşallah bir taraftan deprem yarasını sararız, bir
taraftan da İstanbul’umuzu deprem gelmeden depreme karşı hazırlarız
diye düşünüyorum.”