Mehmet Görmez'in Arakan çığlığı

Arakan'da müslümanlara yönelik zulüm yoğun gündem arasında kayboldu gitti. İşte bu duruma dakkit çeken Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, kamuoyunu bir kez daha yardıma çağırdı

Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Başkan Görmez, Türkiye'yi ziyaret eden Arakan Dayanışma Derneği Başkanı Muhammed Eyüp'ü makamında kabul etti. 

Görüşmede, dünyada gündemin sürekli değiştiğini ancak Arakanlı Müslümanların uzun süredir yaşadığı sorunların devam ettiğini belirten Görmez, ''Arakan'ı gündemden düşürmemeliyiz'' dedi. 

Türkiye'de resmi kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının Arakan'la ilgili yardım çalışmalarının devam ettiğine işaret eden Görmez, ''Önemli olan Müslümanların üzerindeki baskıyı kaldırmak ve insani yardımları o bölgeye ulaştırmaktır'' diye konuştu. 

Arakan'da yaşanan dramı ilk gününden itibaren üzüntü içerisinde takip ettiklerini dile getiren Görmez, ancak insani yardımın ulaştırılmasında çeşitli zorluklar bulunduğunu vurguladı. 

''Kardeşler arasındaki en zor şey, bir kardeş topluluğa yardım ulaştırmak istememize rağmen, yeterli yardımı ulaştıramamaktır'' ifadelerini kullanan Görmez, Arakan'daki Müslümanları ziyaret etmek amacıyla iki kez girişimde bulunduklarını ancak ziyaretin gerçekleştirilemediğini söyledi.

''Şiddetin boyutlarını tahmin bile edemiyoruz''

Arakan Dayanışma Derneği Başkanı Muhammed Eyüp Arakan'daki 17 bölgeden 12'sinde Müslümanların acımasızca öldürüldüğünü belirterek, insani yardımların ulaştırılması konusunda sorunlar yaşandığını ifade etti. Yardımların şu ana kadar sadece 3 bölgeye ulaştırılabildiğine dikkati çeken Eyüp, ''Katliamların yaşandığı bölgelere basın mensuplarının girişine müsaade edilmiyor. Bu nedenle şiddetin boyutlarını tahmin bile edemiyoruz'' dedi. 

Müslümanların dini ve sosyal kısıtlamalarla karşı karşıya olduğunu dile getiren Eyüp, şunları kaydetti: 

''Bulunduğumuz bölgede 5 kişilik bir cemaatle namaz kılınması örgüt suçu kapsamında değerlendiriliyor. Kapatılan medreseler tekrar açılmadığı için çocuklarımız eğitim alamıyor. Gece baskınları düzenlenerek erkekler öldürülüyor. Bu nedenle genç erkeklerin çoğu korkarak kaçmak zorunda kalıyor. İmamların sabırla ilgili vaaz etmeleri yasaklandı. İmamların yerel dini kıyafetleri var. Bu kıyafetleri giydiklerinde Budist çeteler tarafından zarar görüyorlar. 7 ayda 18 bin ev yakıldı. Durum gerçekten çok vahim''