Mehmet Görmez anlattı! Sosyal medya da amel defterine tabi mi?
Abone olİslâm Düşünce Enstitüsü Başkanı Mehmet Görmez, sosyal medyanın önemine ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı. Görmez, sosyal medya üzerinden hakaret ve çirkin sözlerin de amel defterine tabii olduğunu belirtti.
İslâm Düşünce Enstitüsü [İDE] Başkanı Mehmet Görmez, 'Zor
Zamanlarda Söz Ahlakı' başlığı ile yayınladığı videoda,
koronavirüsle mücadele ettiğimiz bu süreçte dünyayı insanlarla
birlikte kardeşçe paylaşmanın ve özgürlüğün ne büyük bir nimet
olduğunun farkına vardığımıza vurgu yaptı. Görmez, ayrıca medya ve
sosyal medya üzerinden hakaret ve çirkin sözlerin de amel defterine
tabii olduğunu hatırlattı.
Diyanet İşleri Eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İslâm Düşünce Enstitüsü (İDE) Youtube kanalında "Zor Zamanlarda Söz Ahlakı" başlıklı bir konuşma yaptı. Görmez, konuşmasında son dönemde medya ve sosyal medya üzerinden kin ve nefret söyleminin arttığına dikkat çekti.İşte Görmez'in açıklamalarından önemli başlıklar:
Midemize oruç tutturduk ama parmak uçlarımıza
tutturamadık
Başkan Görmez, söz ahlakı ile ilgili olarak çok önemli konulara
değinerek , "Salgın döneminde birbirimizi yargılamaktan
vazgeçemedik. En büyük ayrılığı söz üzerinden yaşadık. Söz
üzerinden kırıp döktük birbirimizi. Kendimizi siper edindiğimiz
dijital kalemizden, sosyal medya hesaplarımızdan, klavyemizin
tuşlarını birbirimizin kalbime sıkarcasına kullandık. Midemize oruç
tutturduk ama parmak uçlarımıza tutturamadık. " dedi.
En rahatlatıcı sözü kullanmak bizim
vazifemizdir
İnsanları dinin rahmetine davet eden, kendisini hoca gören
kardeşlerimiz ile ilgili önemli bir husustan bahsetmek istiyorum.
Dini insanlara, denç nesillere anlatma konumunda olanlar, en güzel
sözü, en yumuşak sözü, en saygılı sözü, en gönül alıcı sözü, en
mağruf sözü, en rahatlatıcı sözü kullanmak bizim
vazifemizdir.İnsanları dine sadece hikmet ve öğütle dine davet
etmek zorundayız. Davet öfkeyle, bağırarak çağırarak olmaz. Reklam
ve progpaganda dili ifşadın dili olamaz.
Kavli leyyin sahibi olmak zorundadır
BugÜn hiçbir islam bilgini, hiçbir hocamız medyanın, sosyal
medyanın çatışmacı dili üzerinden konuşamaz. Sosyal medyanın
çatışmacı diliyle insanlar Allah'ın dinine nasıl davet edilir.
Emr-i bil Maruf'un dili sadece maruf olur.emr-i bil maruf münker
bir dille kavli münkerle olmaz. Kavli leyyin sahibi olmak
zorundadır Allah'ın dilini insanlara anlatan herkes.İnsanların
kalbine doğru ve güzel sözle dokunmak zorundayız. Yumuşak konuşmak,
bir kötülük değil tevazudur. Kibir alçaltır, tevazu yüceltir.
Mü'min alçak gönüllülük kanatlarını herkese açmak zorundadır.
Rabbimizin ifadesidir resulüne...
Klavyenin başında parmaklarımızla yaptığımız şey de
ameldir
Sözün öncesinde niyet vardır. Niyet amellerin çekirdeğidir. Sözün
öncesinde irade vardır, bir düşünce vardır. Sonrasında ise iş
vardır, amel vardır, davranış vardır. Aslında burada şunu da
unutmamak gerekir; Sözün kendisi de bir ameldir. Sözle estetiği
yakalayamayan bir insanın davranışlarında da ahlak ve estetik
aramak beyhudedir.Şimdi artık klavyenin başında parmaklarımızla
yaptığımız şey de ameldir. Ağızdan çıkan her söz hakikat
terazisinde mutlaka tartılacaktır. İnsanın dilinden dökülen her söz
Allah'ın gözetici melekleri tarafından kayıt altına alınır.