Mehmet Ceyhan: Salgın tüm Türkiye'ye yayıldı şimdi işimiz daha zor
Abone olEnfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının başlangıçta İstanbul merkezli bir salgın olduğunu, ancak tüm Türkiye'ye yayıldığını belirterek, "Şimdi işimiz çok daha zor" dedi.
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı ve Hacettepe
Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana
Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, küresel salgın
Covid-19'un dünyada ve Türkiye'de seyrine ilişkin açıklamalarda
bulundu.
Dünyada, şu an hiçbir ülkenin ikinci dalgayı yaşamadığını, bunun yanlış kullanılan bir terim olduğunu belirten Ceyhan, ikinci dalga ile tarihte sadece İspanyol gribinde karşılaşıldığını söyledi. Ceyhan, şu bilgileri verdi:
"O zamanlarda mayıs ayında vakalar sıfırlanmış, 2 ay hiç vaka görülmemiş, ağustos ayında virüs mutasyona uğrayarak çok ağır bir tablo oluşturmuş ve 50 milyondan fazla insan ölmüş. İkinci dalga denilmesi için tüm dünyada vakaların sıfırlanması, ülkelerin tedbirleri kaldırması ve salgının bir süre sonra yeniden başlaması gerekiyor. Oysa, şimdi birçok ülke birinci dalganın içinde ikinci bir artış dönemini yaşıyor. Virüsün ilk başlarındaki durumu ile kıyaslama yapıldığında dünya şu anda daha kötü durumda."
''Avrupa ülkeleri de 100-300 gibi rakamlara indikten
sonra bir türlü sıfırlayamadı''
Dünyada günlük vaka sayının arttığını vurgulayan Ceyhan, sözlerine
şöyle devam etti: "ABD ve Brezilya artık vakalarda azalma dönemine
girdi ama Hindistan çok büyük bir artışla o ülkelerdeki azalmayı
kapatıyor. Türkiye'de de 11 Nisan'da 5 binli rakamlarla bir pik
görüldükten sonra alınan sokağa çıkma yasağı ve iş yerlerinin
kapatılması gibi çok ağır tedbirlerle halkın sadece yüzde 10'unun
dışarıya çıktığı bir dönemle vaka sayıları hızla azaldı. 11
Mayıs'ta binli vakaları gördük, o tarihten sonra azalma
sağlayamadık, üç ay boyunca hep 1000 civarında seyredildi. Bu diğer
ülkelerde de oldu. Örneğin Avrupa ülkeleri de 100-300 gibi
rakamlara indikten sonra bir türlü sıfırlayamadı. Bunda bilim
insanlarının yanlış öngörülerinin çok büyük etkisi oldu. Bu virüsün
bir kış virüsü olduğu, yazın, mayıs sonu gibi salgının biteceği
gibi ifadeler dile gelince devletler de bu öngörülere güvenerek,
haziran ayının başında tedbirleri beklenenden hızlı bir şekilde
kademesiz bir şekilde kaldırdı. Burada tabii ekonomik zorlamaların
da etkisi oldu. Çünkü, ekonomiler dayanamamaya başlamıştı ve
öngörülerin rahatlığıyla bu kararları aldılar."
''Bu öngörü doğru çıkmadı''
Kendisinin ve bazı bilim insanlarının salgının mevsimi olmayacağına
ilişkin çok fazla açıklama yaptığını anımsatan Prof. Dr. Ceyhan,
"Tarihe baktığınızda büyük pandemilerin çoğu yazın en sıcak
döneminde çıkmıştır. Virüs çoğu zaman yüzde 90 solunum yoluyla
bulaşıyor. Bir saniyeden daha kısa süre içinde virüs, bir kişiden
diğer bir kişinin ağzından burnundan giriş yapıyor. Bu kadar kısa
süre içinde virüsün sıcaktan etkilenmesi söz konusu değil. O yüzden
bu öngörü doğru çıkmadı." diye konuştu.
İkinci yanlış öngörü
Ceyhan, ikinci bir yanlış öngörüye ilişkin de şu değerlendirmede
bulundu: "Vakaları yakalar ve temaslılarına izolasyon uygularsak,
bu işin biteceği yönünde de bir öngörü vardı. Ama bunun da yanlış
olduğu anlaşıldı. Çünkü, bazı bilim insanları, tanı konmamış ama
virüsü yayma potansiyeli olan insanların sayısını çok düşük tahmin
ettiler, yüzde 40 ya da bir katı gibi ifadelerde bulundular.
Nitekim, dünyanın her yerinde yapılan çalışmalarda görüldü ki
virüsü alanların yüzde 90'ı herhangi bir belirti göstermediği için
test yapılmadı ve tanı almadılar. Bunun üzerine ülkeler şimdi yeni
yeni bu tip vakaları bulabilmek için test politikaları
geliştiriyor."
''Kontrol altına alınması gerekirdi''
Türkiye ve birçok Avrupa ülkesinde, vakaların azalmadığının
görüldüğü zaman ek bazı önlemlerin alınması gerektiğini vurgulayan
Ceyhan, "Bunlar, mesailerin kademelendirilmesi, toplu taşıma
araçlarında kalabalığın azaltılabilmesi, toplanmalara sayı sınırı
konulması, şehirlerarası dolaşımın kontrol altına alınması
gerekirdi. Oysa birden bire tamamen serbest bırakıldı." dedi.
"İkinci olarak salgın artık tek merkezli değil, tüm
Türkiye'ye yayılmış durumda"
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan şunları kaydetti: "Görüldü ki başlangıçta
İstanbul merkezli olan salgın, tüm Türkiye'ye yayılıverdi. Şimdi
işimiz çok daha zor. Çünkü o zaman tek merkezli İstanbul ağırlıklı
bir salgın vardı, vakaların yüzde 60'ı İstanbul'daydı. Onu izleyen
Ankara, Konya, İzmir, Bursa, Kocaeli, Sakarya olmak üzere 6 büyük
il vardı. Diğer yerlerde bir ki vaka ya var ya yoktu. Mücadale daha
kolaydı, yasaklar vardı, şimdi işimiz daha zor. Çünkü halkın yüzdü
100'ü artık dışarıda. İkinci olarak salgın artık tek merkezli
değil, tüm Türkiye'ye yayılmış durumda. İstanbul ile uğraşılan
şekilde tüm şehirlerle uğraşmak zorundayız. Yayılımdaki en önemli
neden, İstanbul'daki insanların yazın gelmesiyle birlikte
kontrolsüz bir şekilde Türkiye'nin her tarafına yayılması
oldu."
"Ayrıca ilave olarak test politikamızı
değiştirmeliyiz''
Test sayılarına da değinen Ceyhan, "Ayrıca ilave olarak test
politikamızı değiştirmeliyiz. Henüz daha test sayımız yeterli
değil, çünkü nüfus başına test sayısı olarak dünyada 67.
sıradayız." ifadelerini kullandı.
''İstanbul da İzmir de aynen Ankara'nın yaşadığı bu
ikinci artışı yaşayacak''
Prof. Dr. Ceyhan, şu an en çok yeni vaka görülen ilin Ankara
olduğuna işaret ederek, "Eğer, kontrolüz bir şekilde şehirler arası
seyahat devam ederse göreceğiz ki birkaç hafta sonra İstanbul da
İzmir de aynen Ankara'nın yaşadığı bu ikinci artışı yaşayacak. Şu
anda sorunun az gibi göründüğü bütün iller bunu yaşayacak."
uyarısında bulundu.
''Dünya çapında herkesin buna uyması
lazım''
Toplumsal bağışıklığın henüz gelişmediğine işaret eden Ceyhan, şu
bilgileri verdi: "Türkiye, günde 1000-1500 vaka hızıyla giderse
toplumsal bağışıklık, 11 senede ancak gelişebilir. Eğer bir
mutasyon olmazsa ya da tüm toplumu aşılama gibi bir imkan doğmazsa
birkaç defa bu artışları yaşayacağız. Burada önemli olan, halk
tedbirlere yüzde 100 uyarsa başka bir tedbir alınmasına gerek yok.
Herkes maske takar, sosyal mesafesini korursa isterseniz hiçbir
tedbir almayın zaten insandan insana virüs bulaşamaz. Dünya çapında
herkesin buna uyması lazım."