Mehmet Bekaroğlu: CHP, Fazilet'e benziyor
Abone ol18. Kurultay'ın ardından Parti Meclisi üyeliğine seçilen Mehmet Bekaroğlu, CHP'nin son kurultayının Fazilet kongresine benzediğini söyledi.
CHP'nin son transferi, 18. Kurultay'la
Parti Meclisi'ne seçilen Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, kuşkusuz
CHP'nin en tartışılan isimlerinden biri. Her açıklamasında sağcılık
yaftasını söküp atmaya çalışan Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun bu
Bekaroğlu transferini destekleyen de var, fakat karşı çıkanların
sayısı oldukça fazla.
Katılımıyla parti içinde de kaynamaya yol
açan olaylı isim Mehmet Bekaroğlu, gazeteci Ahmet Hakan'ın
'Çarşamba Sohbetleri' röportaj dizisinde bu haftaki konuğu oldu.
Hakan'ın soruları, Bekaroğlu'nun hem CHP içinde hem de dışında çok
konuşulan PM üyeliği üzerine oldu.
Bekaroğlu'nun en dikkat çeken açıklamalarında biri de CHP'nin
tarihi 18. Kurultayı'nı, 2000 yılında Fazilet Partisi'nin
kongresinin atmosferine benzetmesi oldu. Sağ tandanslı olduğu ileri
sürülerek parti içinde olması parti içinden bazı isimlerce hoş
karşılanmayan Bekaroğlu'nun bu açıklaması oldukça dikkat
çekti. Bekaroğlu, CHP Kurultayı'nı şu sözlerle Fazilet
Kongresi'ne benzetti: " 2000 yılında Fazilet Partisi'nin kongresi
vardı. Recai Kutan ile Abdullah Gül'ün yarıştığı kongre. Gül ve
Kutan birbirlerini eleştirmişler ama yan yana oturmuşlardı. Herkes
düşüncelerini açıkça ifade etmişti. CHP kurultayını biraz o
kongreye benzettim."
İşte Ahmet Hakan'ın Bekaroğlu'yla
röportajından çarpıcı noktalar:
NEDEN CHP'YE GEÇTİĞİNİ
ANLATTI
İki nedenden dolayı geçtim. Birincisi: CHP değişiyor,
farklılaşıyor, gelişiyor. Bu değişime katkı sunmak istiyorum.
İkincisi: Türkiye'de izlenen kimlik siyasetinin sona ermesi
gerekiyor. Bilgimle, tecrübemle, ilişkilerimle buna katkı
sağlayacağımı düşünüyorum.
SORU: Siz yıllarca Milli Görüş partilerinde mücadele
verdiniz. Bugün AK Parti, sizin o partilerde hedeflediğiniz her
şeyi gerçekleştirmedi mi? Neden memnun
değilsiniz?
Doğrudur. Bir büyük siyasal mücadele verildi. Ben de o mücadelenin
içindeydim. Sıkıntılar çektik. Sonunda bir iktidar ortaya çıktı.
Peki ne yaptı bu iktidar? Hep kendi taraftarlarını gözetti.
Kendileri gibi olmayanları dışladı, ötekileştirdi. Adil olmadı.
Oysa biz ne yapacaktık? Adil olacaktık. Hani bizim iktidarımızda
kimse kendisini dışlanmış, ötekileşmiş hissetmeyecekti? Hani her
alanda adalet ölçüsüyle hareket edecektik? Dün egemen olanlar nasıl
kendileri gibi olmayanları dışladıysalar, bugünküler de
kendilerinden farklı olanları dışlamaya başladılar. Sistem
değişmedi. Devlette toplanan imkânlar yine belli bir grup için
kullanılmaya başlandı.
CHP, BEKAROĞLU'NU BAĞRINA BASAR
MI?
Ben kimseye yaşam tarzı dayatmayacağım ki. Ben onlara örtünün
demeyeceğim ki. Ben "Kimse kimsenin yaşam tarzına karışmasın"
diyeceğim. CHP de bunu söylüyor.
SORU: CHP'ye geçerek davayı satmış olmadınız
mı?
İnsanların güvenliğini sağlamak, onurlarıyla ekmeklerini
kazanmalarına imkân tanımak ve özgürlüklerini korumak... Benim
davam budur. Bu davayı asla satmam.
SAĞ STATÜKODUR, SAĞ İŞÇİ CİNAYETİDİR, SAĞ
SOMA'DIR
Kuran'da "sağ" ve "sol"dan söz edilir, tabii bambaşka bir bağlamda.
Kuran'da sözü edilen "sağ" ve "sol"un, Kuran'dan yüzyıllar sonra
ortaya çıkan "sağ" ve "sol" kavramlarıyla uzaktan yakından bir
ilgisi yok.