Mehmet Barlas da 'Tayyip'i yedirmeyiz' dedi!
Abone olMehmet Barlas, her devrin adamı suçlamaların yanıt verdiği yazısında hem Ahmet Hakan'a yüklendi hem de "Tayyip'i yedirmeyiz" dedi...
GAZETECİLER.COM
Aydın Doğan'a yaptığı "yazarlarını Gezi
için uyar" yazısı nedeniyle sert eleştirler alan
Sabahyazarı Mehmet Barlas bugünkü "her devrin
adamı" suçlamalarına yanıt verdi.
BEN DE "TAYYİP'İ YEDİRMEYECEĞİZ" DİYENLERDENİM
Barlas, gazetecilik kariyeri boyunca mahalle baskısına boyun
eğmediğini kaydettiği yazısında her devrin adamı değil de adeta her
devrin muhalifi olduğunu iddia etti. 12 Mart'ta, 1991'de, 28
Şubat'ta mağdur olduğunu ve iktidarın hedefi olduğunu iddia eden
Barlas "Medya karteli bizleri sustururken göbek atanlar,
şimdi yine bana "Her devrin adamı" diyerek, hezeyanlarını
sürdürmekteler." dedi. "Ben Tayyip Erdoğan'ı
destekliyorum. Bu destek Erdoğan'ın her söylemi ile aynı görüşte
olduğum anlamına gelmiyor. Ama ben de "Tayyip'i yedirmeyeceğiz"
diyenlerdenim." diyen Barlas Başbakan'ın yanında olduğunu
vurguladı.
AHMET HAKAN'I BOŞ GEÇMEDİ
Yazısının sonunda Ahmet Hakan için de bir not
bırakan Barlas, Salih Tuna'dan yaptığı alıntı ile Hakan'a vurmadan
geçmedi.
İşte Barlas'ın yazısındaki ilgili bölüm:
Erdoğan'ı destekliyorum
Ama ana çizgide onu hep destekledim.
Bugün de aynı şekilde Tayyip Erdoğan'ı destekliyorum.
"Askeri Vesayet"in sona erdirilmesi, sivilleşme, demokratikleşme,
"Barış Açılımı", ekonominin düzlüğe çıkması, büyüme, alt ve üst
yapının yenilenmesi, Turgut Özal'dan sonra gelen bir siyasetçinin
ufkumuzu açan icraatından sadece bazı başlıklar...
Aynı mahalle yine huzursuz... "Tayyip olmasın ne olursa olsun"
diyenler yine sahnede. Bunların arasında Özal sonrası kaos
döneminin pompalayıcıları da, 28 Şubat'ın medya ayağının aktörleri
de var.
Medya karteli bizleri sustururken göbek atanlar, şimdi yine bana
"Her devrin adamı" diyerek, hezeyanlarını sürdürmekteler.
Her devrin adamıyım
Kendi yazdıklarını hatırlamayanlar 12 Mart darbesinde benim
Cumhuriyet'ten ilk kovulan gazeteci olduğumu, 1991'de Demirel-İnönü
koalisyonu kurulduğunda Star'da nasıl susturulduğumu, 28 Şubat'ta
hem benim hem eşim Canan Barlas'ın yazılarımızın aynı gün
kesildiğini nereden düşünebilirler ki?
Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığında TMSF Sabah'a el koyduğunda Sabah
Başyazarlığı'ndan istifa ettiğimi, bu gezi-zekâlılara neden
hatırlatayım ki?
Evet... Ben Tayyip Erdoğan'ı destekliyorum. Bu destek Erdoğan'ın
her söylemi ile aynı görüşte olduğum anlamına gelmiyor. Ama ben de
"Tayyip'i yedirmeyeceğiz" diyenlerdenim.
Sadece "Askeri vesayetin bitirilmesi" veya sadece "Barış Açılımı"
bile, Cumhuriyet ve demokrasi tarihimizdeki en önemli adımları
değil mi? Egolarının hastalıklı salgılarına kapılanlar da, 28 Şubat
özlemcileri de, sokaklarda kriz arayanlar da, eylemleri
pompalayanlar da ne derlerse desinler...
Özal'ı yedirmemeye çalışmıştık.
Şimdi de Tayyip Erdoğan'ı bu çırçırlara yedirmemeye çalışıyoruz. En
önemlisi artık yalnız değiliz.
Bir reformcuyu yaşarken de yalnız bırakmamaya kararlı olanlar,
artık çoğunlukta.
Allah ıslah etsin
Not: 28 Şubat postmodern darbesi döneminde kartel patronlarının
karşısında yer aldığı için pişmanlık duyan Ahmet Hakan, şimdi
onların sözcüsü ve geçmişinden utanıyor.
Onun karakter tahlilini Salih Tuna dün Yeni Şafak'ta şöyle
yapmıştı:
"- Ahmet Hakan çapul yapsın, icabında destekleriz, ama tutup da
damdan atlar gibi Mehmet Barlas'ın önüne atlamasın. Bundan 3 yıl
mukaddem yine böyle malikâne / otağtepe falan diline dolamıştı,
Barlas, 'insan vaktiyle misafir kabul edildiği ev hakkında böyle
konuşur mu' yollu ayar çekmişti de, başımdan aşağı kaynar sular
dökülmüştü sanki.
- Onun adına ben utanmıştım.
Bu mahalleden yolunu şaşıran (Allah ıslah etsin) envaiçeşit insan
evladı çıktı.
Böylesi hiç çıkmamıştı. İlk kez mahallem adına utanmıştım.
Hâlâ konuştuğuna göre demek ki o hiç utanmamış.
Yazık, çok yazık! Şu yalan dünyada insan utanma duygusunu
kaybettikten sonra neyi kazanabilir ki?!"