Mehmet Baransu'dan şok isim listesi
Abone ol28 Şubat operasyonu geliyor... Gazeteciler tutuklanacak... Medya dünyası diken üstünde. Mehmet Baransu da isim verdi.
GAZETECİLER.COM -
Dedikodular ayyuka çıkmış durumda.
28 Şubat soruşturması büyük bir fırtına başlatacak.
Ve bu fırtına en çok medyayı vuracak.
Taraf muhabiri Mehmet Baransu, medya köşelerine
yansıyan operasyon beklentisinde isim de vermiş. 28 Şubat
süreci için kellesi istenen gazetecileri sıralamış.
* Aydın Doğan
* Ertuğrul Özkök
* Zafer Mutlu
* Uğur Dündar
* Fatih Çekirge
28 Şubat'ın günah keçileri olmaya aday isimler
bunlar. Görünen o ki kapıları çoktan işaretlenmiş. Şimdi ön kamuoyu
oluşturuluyor. Taraf muhabiri Mehmet Baransu, iddiasını köşesinden
şöyle aktarıyor...
"Bakmayın Ertuğrul Özkök ve Zafer
Mutlu’nun bugün ortalıkta bu iddialar yalan demesine.
O dönemi hep birlikte yaşadık ve bunlardan çok daha fazlası
artık biliniyor. Devletin konuyla ilgili tuttuğu arşivler
de bir hayli kabarmış durumda. 28 Şubat soruşturmasının
kendilerini uzamaması için çırpınıp durmalarının altında yatan tek
sebep de bu. Soruşturmanın kendilerine uzayıp, arşivlerin
bir bir ortaya çıkmasını istiyorlar. Yaptıklarına da yalan deyip
bizi, bizleri kandıracaklarını düşünüyorlar.
Kendilerini üzücü bir haberim var. 28 Şubat
süreciyle ilgili soruşturma derinleşecek. Ankara’nın
“siyaset” koridorlarında şu sıralar konuşulan konulardan biri
bu.
Soruşturma derinleştikçe Ertuğrul Özkök de,
Zafer Mutlu da, Uğur Dündar da,
Fatih Çekirge de, ATV’nin “kasetçi
generalleri” de, Aydın Doğan da,
dönemin bazı Ankara temsilcileri de ve
medyanın diğer tetikçileri de kendilerini
yargı önünde bulacaklar."
AHMET HAKAN'IN AYARIYLA KİM OYNADI? CUMARTESİ ÖZKÖK'E ÇAKTI
BUGÜN ONU AKLAMAYA SOYUNDU...
[PAGE]
AHMET HAKAN'IN AYARI İLE KİM OYNADI
GAZETECİLER.COM - Ahmet Hakan üç gün
içinde kaleme aldığı yazılarla aklımızı hayli karıştırdı. Cumartesi
günü adeta Ertuğrul Özkök'e kılıç çekti...
"Bana hakaretler yağdıramazsınız" diyerek
diklendi...
"Gelen bana vuruyor, giden bana vuruyor edebiyatı
yapamazsınız" sözleriyle ağır bir şekilde
giydirdi.
Dün Ertuğrul Özkök hezeyan dolu o yazıya
yumuşak bir yazıyla karşılık verince Ahmet
Hakan öfkesinin rotasını değiştirdi. Cumartesi
günkü yazıdan sonra bugünkünü okuyunca "biri Ahmet
Hakan'a ayar mı çekti?" diye sormadan
edemeyeceksiniz.
İşte o yazıdan bölümler
KANIRTIYORLAR DA KANIRTIYORLAR
Gelelim Ahmet Hakan'ın yazısına... Demiş ki;
"DİRENİŞ ahlakına sahip değildiler. İsyan
ahlakına sahip değildiler. Ve şimdi fark ediyoruz ki:
Hesaplaşma ahlakına da sahip değiller.
Şu son “şantaj iddiası”na bir bakın:
“Şantaj yaptı” denilen “yapmadım”
diyor. “Şantajı haber verdi” denilen
“vermedim” diyor. “Şantaja maruz
kaldı” denilen “kalmadım” diyor.
“Şantaj” iddiasını ortaya atan bir “kanıt” sunamıyor. Fakat buna
rağmen...
Kanırtıyorlar da kanırtıyorlar. Çullanıyor da
çullanıyorlar. 28 Şubat sürecinde kendilerine nasıl
çullanıldıysa öyle çullanıyorlar. 28 Şubat’ta kendilerine
uygulanan psikolojik savaşın bir benzerini
uyguluyorlar. İlkel bir intikam pazarı kurmuşlar,
vuruyorlar da vuruyorlar. Ahlaksız, hakkaniyetsiz,
vicdansız ve acımasız bir süreçle ahlaksız, hakkaniyetsiz,
vicdansız ve acımasız bir şekilde hesaplaşmaya çalışıyorlar.
MUHAFAZAKAR ÇEVREYE ÇAKTI
28 Şubat’ın mazlumlarının haline bir bakın:
Brifing günlerinde babayiğit bir ses çıkaramadılar
ama bugün maşallah her biri cengaver kesilmiş
durumda. Tankların yürüdüğü günde öksürmekten bile
kaçındılar, bugün sembolik tanklarla güya 28 Şubat’a meydan
okuyorlar.
28 Şubat’ta köstebek gibi toprağın altında
saklandılar, bugün en afili
(...) 28 Şubat günlerinde devrin kodamanlarına “Biz onlar
gibi toleranssız değiliz, hoşgörü abidesiyiz” diyenler,
bugün toleransı, hoşgörüyü falan bir tarafa bırakıp çullanma
yarışında bayrağı en yukarıya dikmeye çalışıyorlar.
ÇOK SÜPER ÖCÜ GİBİLER
Akıl, fikir, izan, şuur falan hepten gitmiş durumda.
Adamın biri çıkmış televizyona, “28 Şubat’ta askerler o
kadar da suçlu değillerdi, onları medya kandırdı” diyerek
toplumun zekâsıyla alay ediyor.
Koskoca bir süreci birkaç gazetecinin üstüne yıkıp işi bitirmek
istiyorlar.
Ama haklarını yemeyelim:
“Korkutucu” olmayı da başarıyorlar.
“Çok süper öcü” gibiler.
Hatta 28 Şubat’ın kodamanları bile bunlar kadar “korkutucu”
değildiler.
BEN HESAPLAŞMADA YOKUM
28 Şubat döneminde...
Sonuna kadar direnmiş, risk almış, düşmanlıklara maruz kalmış, ağır
cezalarda yargılanmış, yalnız bırakılmış, programına çıkaracak
konuk bulamaz hale gelmiş, en pis iftiralara uğramış bir gazeteci
olarak buradan ilan ediyorum:
Eğer iftirasız, kampanyasız, hilesiz, yalansız, zulümsüz ve temiz
bir hesaplaşma yapacaksanız ben varım.
Ama eğer bana düşen “çullan babam çullan festivali”nin bir parçası
olmaksa ben yokum.
Vicdansız, acımasız, hakkaniyetsiz ve adaletsiz bir süreçle
mücadele ederken vicdansız, acımasız, hakkaniyetsiz ve adaletsiz
olmayı reddediyorum.
STAR YAZI DA OPERASYON SİNYALİ VERDİ... BAZI
GAZETECİLER
TUTUKLANACAK... DİĞER SAYFADA...
[PAGE]
BAZI GAZETECİLER TUTUKLANACAK
GAZETECİLER.COM - Medya dünyasında 28 Şubat
soruşturmasına dair bir yazı da Star'da çıktı... Ahmet Kekeç de
operasyon sinyali verdi.
İddia o ki yakında bir operasyon başlayacak.
28 Şubat ile hesaplaşma operasyonu medyayı da
silip süpürecek.
Ahmet Kekeç, dedikoduyu "kulaği delik
gazetecilere" gelen duyumlar olarak sunmuş...
Demiş ki;
"Kulağı delik gazeteciler, “28 Şubat
soruşturması” çerçevesinde, birtakım gazetecilerin
“bilgisine” başvurulacağını söylüyor. Bazıları da
tutuklanacakmış...
Ben herhangi bir liste görmedim... “Tutuklu adayı” herhangi bir isim de bilmiyorum.
Dileğim, bu soruşturmanın bir “sürek avına” dönüşmemesi, her şeyin hukuk çerçevesinde yürümesi ve bir “Nedim Şener-Ahmet Şık faciası” yaşanmaması...
Kendi çapında bir mağdur olarak, 28 Şubat sürecinde bana
gadrettiğini düşündüklerimden müşteki olmayacağım, kimseyi parmakla
göstermeyeceğim, “bana şu fenalıkları yaptılar”
demeyeceğim, zaten kendi kendilerini imha etmekte olan müntesiplere
bir tokat da ben vurmayacağım."
OPERASYON KESİN DE "HESAPLAŞMA ŞEKLİ"
TARTIŞMA
KONUSU... CENGİZ ÇANDAR'A DA BİR BAKIN!
DİĞER SAYFADA...
[PAGE]
BİR OPERASYON SİNYALİ DAHA
GAZETECİLER.COM - 28 Şubat
operasyonunun elinin kulağında olduğuna kanaat getirmemize sebep
olan yazılardan biri de Radikal'de çıktı...
İmza bu kez Cengiz Çandar'a
ait...
Çandar, yaklaşan fırtına için "adalet" uyarısında bulunmuş. 28
Şubat soruşturmasının bir "cadı avına" dönüştürülmemesini
istemiş.
Yakın zamanda patlaması muhtemel operasyon dalgası için demiş
ki;
"Hazırlık aşamasında bulunan 28 Şubat soruşturmasının,
oldukça geniş bir kesimi kapsadığı haberleri
yayılıyor. 8 Şubat soruşturmasını, bir tür
'rövanşizm'e ve tam da 28 Şubat usulü
'cadı avı'na dönüştürmemek gerekiyor.
'Darbe'deki 'rol dağılımı' ve 'sorumluluk
hiyerarşisi'ni doğru saptamak, elmayla armutu
birbirine karıştırmamak gerekiyor. Özel
yetkililer'de yakın geçmişte yürütülen bazı
soruşturmalarda yapılan hatalardan, özellikle, 28 Şubat
soruşturması için ders alınmalı.
Öyle görünüyor ki, 28 Şubat soruşturması, Ergenekon dahil,
yakın geçmişin tüm soruşturmalarının en önemlisi
olacak. Hata kaldırmaz."
SABAH YAZARI NAZLI ILICAK "VİSKİ" DAVASI
AÇIYOR...
DİĞER SAYFADA...
[PAGE]
NAZLI ILICAK VİSKİ DAVASI AÇIYOR
GAZETECİLER.COM -
Sabah yazarı Nazlı Ilıcak, Her Taşın Altında The
Cemaat mi Var? isimli kitabı hakkında katıldığı bir söyleşide
Ergenekon'un bir numarasının değişen genelkurmay başkanları
olduğunu iddiasını dile getirmişti. Bunun üzerine eski gazeteci
Şamil Tayyar, Ilıcak'ı 'Ergenekon'u viski
markası sanmakla' eleştirmişti.
ŞAMİL TAYYAR MİT
İŞBİRLİKÇİSİ
Bu şekilde başlayan atışma Twitter üzerinden de sürmüştü. Son olarak Nazlı Ilıcak'ın kendisi hakkındaki "MİT'le işbirliği yaptığı" iddialarına sinirlenen Tayyar 'İddialarını kanıtlamayan şerefsizdir' diyerek Ilıcak'ı sert eleştirdi.
EMİN ŞİRİN İLE KEMAL ILICAK YAŞARKEN BİRLİKTE MİYDİ?
Hatta daha ileri giden Tayyar, Nazlı Ilıcak'ın, Emin Şirin ile beraberliğinin ilk eşi Kemal Ilıcak yaşarken başladığını ima etmişti.
Nazlı Ilıcak, Şamil Tayyar'ın iddialarına yanıt vermek istemezken konunun yargıya taşındığını duyurdu.
Tayyar'ın iddialarını "çirkin" olarak nitelendiren Ilıcak, Şamil Tayyar'a dava açıyor.
RTÜK KAFAYI AHLAK İLE BOZDU... ÖYLE Kİ 27 YIL
ÖNCEKİ
FİLME CEZA VERMEYE KALKTI... DİĞER
SAYFADA...
[PAGE]
RTÜK İYİCE AYARI BOZDU
GAZETECİLER.COM - Hülya Avşar'ın 27 yıl önce çevirdiği ''Sekreter'' adlı filmde cinsel tacize uğraması, RTÜK gündemine geldi. RTÜK raporunda filmin konusu aktarılırken, "Patronu, Hülya'nın bacaklarını dikizledi'' dedi ve ceza uygulanması gerektiği belirtildi.
TNT TV'de yayınlanan ''Sekreter'' adlı filmde, Hülya Avşar'ın rol icabı cinsel tacize uğraması, RTÜK gündemine geldi. RTÜK İzleme ve Değerlendirme Dairesi tarafından hazırlanan raporda, 1985 yılı yapımı olan filmin konusu aktarılırken ''Patronu, Hülya'nın bacaklarını dikizlemektedir'' denildi.
Değerlendirme Dairesi raporunda filmin sabah 09.15'de yayınlandığı da belirtilerek ''Sekreterlik yapan Hülya güzel bir kızdır ve çalıştığı iş yerlerinde, patronları tarafından taciz ve cinsel saldırıya maruz kalmaktadır. Hülya'ya bir mektup dikte ettiren patronu, bacaklarını da dikizlemektedir'' denildi.
Raporda, filmin ''Çocukların ahlaki ve zihinsel gelişimini zedeleyici nitelikte" olduğu gerekçesiyle TNT TV'ye ceza önerildi. Ancak RTÜK üyeleri, bu filmin komedi türünde ve yıllardır gösterimde bulunduğu görüşü ile cezaya gerek görmedi.
"DENİZ YILDIZI" DEĞİL MEĞER KÖLEYMİŞ... FOX'UN
DİZİSİYLE İLGİLİ
ORTAYA ÇIKAN GERÇEK... DİĞER SAYFADA...
[PAGE]
DENİZ YILDIĞI DEĞİL KÖLEYMİŞ
GAZETECİLER.COM - 'Deniz
Yıldızı'nın başrol oyuncuları Güneş Emir
ve Koray Ergök, yoğun çalışma koşullarına isyan
edince hem diziden gönderildi, hem de haklarında dava açıldı.
Gençlik dizisi "Deniz Yıldızı"nın iki başrol
oyuncusu Koray Ergök ve Güneş Emir, geçen sezon başı en popüler
oldukları dönemde diziden ayrıldı. Emir, senaryo gereği annesinin
yanına gönderildi, Ergök ise öldürülerek hikâyeye veda etti.
470 BÖLÜM OYNADILAR
İki oyuncu, 2 yıl boyunca başrol oynadıkları dizi her hafta büyük kanallara fark atarak en çok izlenen 5 program arasına girme başarısını gösterince Beyaz Show programına da konuk olmuştu.
OYUNCU SENDİKASI ORTAYA ÇIKARDI
Ancak oyuncuların aynı dönemde veda edişi dizinin fanatiklerini çok şaşırttı. Bu konuda ne oyuncular ne de yapım şirketi bir açıklama yaptı. "Deniz Yıldızı"nın iki başrol oyuncusunun ayrılık nedeni, Memet Ali Alabora'nın başkanlığını yaptığı Oyuncu Sendikası'nın yürüttüğü davayla ortaya çıktı. 2 yıl içinde 470 bölümde rol alan iki oyuncunun, günde 13-15 saatlik çalışma koşullarına itiraz edince yapım şirketiyle mahkemelik olduğu ortaya çıktı.
Psikolojisinin bozulduğu belirtilen Koray Ergök, aşırı yorgunluktan sette bayıldı. Güneş Emir ve Koray Ergök, ruh ve beden sağlıklarını kaybetmeye başladıklarını ifade etti ve yapımcı Focus Film'e "Biz bu koşullarda çalışmak istemiyoruz" diyerek şartların iyileştirilmesini istediler.
5 YILLIK SÖZLEŞMENİZ VAR DENİLDİ
Yapım şirketi ise iki oyuncuya projeye başlamadan önce imzaladıkları 5 yıllık sözleşmeyi hatırlattı. Bunun üzerine Emir ve Ergök, bu sözleşmenin iptal edilip yerine 1 yıllık sözleşme yapılmasını, ücretlerinin artırılmasını, günde 9 saat çalışılmasını ve fazla mesailerin de kendilerine ödenmesini talep etti.
Bu istekleri kabul edilmeyen iki oyuncunun senaryodaki rollerine son verildi. Focus Film, iki oyuncuya sözleşme şartlarına uymadıkları için dava açtı. Ergök ve Emir'in eski şirketleriyle davalık oldukları için yeni iş almakta zorluk çektikleri kaydedildi.