Mehmet Baransu cezaevinde mektup yazdı özür diledi!
Abone ol'Balyoz Darbe Planı' iddialarının yer aldığı haberlerinde kullandığı dosyalar nedeniyle tutuklanan Taraf muhabiri Mehmet Baransu, tutuklu bulunduğu Metris Cezaevi’nden mektup yazdı; 'iç muhasebe' yaptığını ve 'özür dilediğini' yazdı.
Ocak 2009'da yayımlamaya başladığı "Balyoz Darbe Planı"
iddialarına ilişkin haber dizisinde yer verdiği dosyalar nedeniyle
2 Mart 2015'te tutuklanan Taraf muhabiri ve yazarı Mehmet Baransu,
Metris Cezaevi’nden "Zindandan kamuoyuna" başlıklı çok konuşulacak
bir mektup yazdı.
Mektubunda 51 gündür tutuklu bulunduğu cezaevinde kendini
sorguladığını, 'ülkenin tek derdinin askeri vesayet olmadığını' ve
'özür dilediğini' kaleme aldı. İşte o mektubun detayları...
"ÖZÜR DİLERİM"
2 Mart'ta tutuklanan Baransu, mektubunda kendisinden '‘Kirlenmiş ,
kirletilmiş ruhum’ diyerek bahsederek, “Askeri vesayetle,
statükoyla canım pahasına mücadele ederken, asıl sorunu göremediğim
için; ‘demokrasiyi, hukuku, adaleti, getirecekler’ diye destek
verdiğim insanların gerçek yüzünü fark edemediğim için tüm
kamuoyundan özür dilerim” dedi.
MEKTUBU AVUKATI ARACILIĞIYLA PAYLAŞTI
Mehmet Baransu’nun avukatı Sercan Sakallı'nın paylaştığı mektupta,
Baransu, “Kendi adıma 51 gündür tek başıma kaldığım hücremde
özeleştiri yapıyorum” diyen Baransu, “Kullandığım sert dil başta
olmak üzere, dün anlayamadığım, empati kuramadığım kişilerle ve
toplum kesimleriyle empati kuruyorum” ifadesini kullandı.
İşte Mehmet Baransu’nun yazdığı o mektup:
"HÜCREMDE İÇ MUHASEBEMLE BAŞ BAŞAYIM"
“Darbe planını ve seminerini haber yapmak, tek başıma örgüt kurup
yönetmek, kurduğum örgüte üye olmak suçlamasıyla 51 gündür
tutukluyum. ‘Sizi önümüze getiren irade tutuklanmanızı istiyor
Mehmet Bey’ diyen ‘hukukçular’ başı öne eğik, gözlerime bakamadan
tutuklama kararı verdi. ‘Kır kapıyı, içeri gir, Baransu’yu al, biz
Meclis’te çoğunluğa sahibiz, yaptığını suç olmaktan çıkarırız’
diyen zihniyet kararı çoktan vermişti çünkü. Susmayacağımı,
susturamayacaklarını biliyorlardı. Hücrede ve tek başımayım.
Ülkemin çığırından çıkışını, hukuktan kopuşunu, anayasal düzenin
yıkılışını ibretle izliyorum… Topluma ve ülkeye karşı işledikleri
suçların, yolsuzlukların hesabı sorulamasın diye bir ülkenin
yakılışını izliyorum. Tarihe ibretle anılacak günahlar
bırakıyorlar. Bu ortamda kader benim inzivaya çekilmeme
hükmetti…
İnzivada, hücremde iç muhasebemle baş başayım…
"DÜŞÜNDÜKÇE GÖZYAŞI DÖKÜYORUM"
51 gündür kirlenmiş, kirletilmiş ruhumu temizlemeye çalışıyorum. Anlıyor, anladıkça düşünüyor, düşündükçe gözyaşı döküyorum. Kuruyan göz pınarlarımı tekrar ıslatan Rabbim’e binlerce şükür.
"Yıllarca askeri vesayetle, statükoyla verdiğim kıran
kırana mücadelede vardığım sonuç bile değişti" diyen Mehmet Baransu
mektubuna şöyle devam ediyor;
"Ölüm tehditleri arasında, korumalarla geçen son yıllarımda ailemi,
çocuklarımı ve kendimi ihmal ettim. Sonunda hücremde anladım ki; Bu
ülkenin en büyük sorunu askeri vesayet değilmiş.
Biz değerlerimizi, dinimizi, ahlakımızı yitirmişiz. Bu büyük sorun karşısında askeri vesayetin, statükonun ne önemi var?
Askeri vesayetle, statükoyla canım pahasına mücadele ederken, asıl sorunu göremediğim için; ‘demokrasiyi, hukuku, adaleti, getirecekler’ diye destek verdiğim insanların gerçek yüzünü fark edemediğim için tüm kamuoyundan özür dilerim."
"ÖZ ELEŞTİRİ YAPIYORUM"
Bu ülke toptan bir özeleştiri yapmak zorunda… Kendi adıma 51 gündür tek başıma kaldığım hücremde özeleştiri yapıyorum. Kullandığım sert dil başta olmak üzere, dün anlayamadığım, empati kuramadığım kişilerle ve toplum kesimleriyle empati kuruyorum.
Bu özeleştiri ışığında, dün olduğu gibi yarın da haksızlık karşısında dimdik duracağım…
Bu satırlarımı ‘zindandan kamuoyuna’ 51 günlük bir içe yolculuk
olarak kabul edin. Tüm kamuoyuna saygılarımla.”
BARANSU'NUN TUTUKLANMA SÜRECİ
"Balyoz'da Kumpas" iddialarına ilişkin yürütülen soruşturmanın ilk
şüphelisi olan Gazeteci Mehmet Baransu tutuklanmıştı. Baransu'nun
tutuklama gerekçeleri ise "Devletin güvenliği ilişkin belgerleri
tahrip etme, amacı dışında kullanma, hile ile alma, çalma",
"Devlerin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme." olarak
sıralanmıştı.
Balyoz'da kumpas soruşturması kapsamında evinde 1 Mart 2015'te 10 saat arama yapılan ve ardından gözaltına alınan Mehmet Baransu'ya, Vatan Caddesi'nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde 6 saatte Balyoz Belgeleri ve 'Karargah' isimli kitabına ilişkin 28 soru yöneltilmişti.
ADLİYEYE SEVKEDİLDİ, SAVCI "TUTUKLANSIN" DEDİ
Emniyetteki işlemlerinin ardından Mehmet Baransu, Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi. Soruşturma savcısı Gökalp Kökçü, Mehmet Baransu'nun ifadesini almadı, dosya üzerinden inceleme yaptı. Savcı Kürkçü, tutuklama talebiyle saat 10.00'da Mehmet Baransu'yu nöbetçi 5. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk etti.
BARANSU 2 SUÇTAN TUTUKLANMIŞTI
Mehmet Baransu Türk Ceza Kanun'nun (TCK) 326. ve 327. maddelerini kapsayan "Devletin güvenliği ilişkin belgerleri tahrip etme, amacı dışında kullanma, hile ile alma, çalma", "Devlerin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme" suçlarından tutuklanmıştı.
"AHMET ALTAN, YASEMİN ÇONGAR, YILDIRAY OĞUR,KURTULUŞ TAYİZ VE BEN İNCELEDİK"
Baransu ifadesinde, belgelerin kendisine nasıl geldiğini detaylı
bir şekilde savcıya anlattığını belirterek, “Turan Çolakkadı’ya
belgelerin bana nasıl geldiğini anlattım, o da tutanağa kısaca bunu
yazdı. Bu tutanakta yanlış anlaşılmalarına konu olabilecek bir
detayı da açıklayayım. ‘Bir kısmını orijinal CD’lerden aktarma
yaptım, tarayarak aldım’ bölümü sanki ‘Belgeleri aldığım anda’ gibi
bir anlam çıkartıyor. Ben Taraf Gazetesi’ne gelirken, yolda
gördüğüm bir kişinin benimle bir haber için konuşacağını söylemesi
üzerine, kendisiyle g örüştüm. Bana, çeşitli CD’ler, çeşitli
belgeler, fotoğraflar, yazışmalar gösterdi. Bunların bir kısmı
askeri yazışmalar bir kısmı el yazıları bir askerin tuttuğu
notlardı. Kendisi 3 DVD bir CD halinde, bunları toparlamıştı. Bazı
orijinal belgeler de bunların yanında idi. Onların bazılarına da
bakma fırsatım oldu. Orijinal resmi yazışmalardı. Bunları da
taradım. DVD ve CD içerisindeki belgelerle karşılaştırdım. Bazı
belgelerin fotoğraflarını ve görüntülerini aldım. Gazeteye bu
CD’leri götürdüğümüzde CD’nin içerisinde binlerce belge olduğu
için, 6 kişi bu belgeleri taramaya başladık. Bilgi işlem sorumlumuz
CD’lerle ilgili kopyalar çıkarttı. Her kişi bu belgeleri incelemeye
başladı. Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Yıldıray Oğur, Kurtuluş Tayiz
ve ben diğerlerini hatırlamıyorum. Bu belgeleri inceledik. Ses
kayıtlarına baktık, el yazılı notlara baktık. Cumhurbaşkanımız
Recep Tayyip Erdoğan, eski Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül dahil
olmak üzere, AKP'nin üst düzey yetkilileri, belediye başkanları
dahil, bir çok insanın tutuklanmasına yönelik bir darbe planı
hazırlandığını gördük. Ardından da bunu haberleştirdik. Turan
Çolakkadı bu CD’leri bizden talep edince gazetedeki CD’lerden
aktarma yapıp bize geldiği şekliyle 3 DVD ve 1 CD’yi kendilerine
teslim ettim” ifadelerini kullanmıştı.
MEHMET BARANSU KİMDİR?
1977 yılında Ardahan’ın Göle ilçesinde doğdu. Ailesinin kökeni,
Mısak-i Milli sınırlarının çizilmesinden sonra Ermenistan
sınırlarında kalmış bir köye dayanmakta. Ailesinden çok sayıda kişi
Osmanlı-Rus Savaşı’nda yaşamını yitirdi.Ailesi ile birlikte
Erzurum’a yerleşen Baransu, lise öğrenimini burada tamamladı.
Yükseköğrenimini ise İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi
Gazetecilik bölümünde yaptı. İlk gazetecilik deneyimini
üniversitenin ajansında görev alarak yaşadı. Daha sonra Akşam
gazetesinde çalışmaya başladı Bir arkadaşının vasıtasıyla Aksiyon
dergisine geçti.
2000 yılına kadar burada çalışan Baransu, hazırladığı haberlerle
dikkat çekmişti. Özellikle de kaçakçılık konusunda haberler yazdı.
Aksiyon dergisinden yaşadığı bir problem üzerine ayrıldı. Ardından
kısa bir süre 32. Gün’de çalıştı.
Yüksek lisansını Marmara Üniversitesi’nde yapan Baransu, tezini
hazırlamak için Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) gitti ve
yaklaşık üç yıl burada kaldı. 2007 yılından itibaren Taraf
gazetesinde çalışmaya başladı. Baransu, 2009 yılında Sedat Simavi
Gazetecilik Ödülü’nü kazandı.